Ben iyi biri değilim, ben iyi biri değilim, ben iyi biri değilim….. diye tekrarladım defalarca! Bilmiyordunuz değil mi? Bilin diye söylüyorum! Böyle başladım konuşmaya: Çok değerli hemşehrilerim diye bağırdım kürsüden, size bir şey söyleyeceğim, herkes pür dikkat kesildi: Ben iyi biri değilim! Sizlere hep yalan söylüyorum. Eğriyi doğru gibi gösterip, doğruyu eğip büküyorum. Meydan alkıştan inliyor. Konuşmamın başı daha! Birinci tekil şahıs olarak tekrarladığım bu cümleyi sonra bir başkasına söyler gibi ikinci tekil şahısa söyledim, bağırarak; Sen iyi biri değilsin, sen iyi biri değilsin, siz iyi biri değilsiniz. Önce bir şaşkınlık geçirdiler, sonra yeniden alkış! Sonra aynı şeyi üçüncü tekil şahısa söyler gibi bağırdım: O iyi biri değil, o iyi biri değil… Onlar iyi biri değiller! Meydan alkıştan inliyor. Gerçek, bütün yalınlığı ile çırılçıplak söyleniliyordu. Dinleyici topluluğu bunu anlayışla kabul ediyor, alkışla onaylıyordu. Sevgili dostlar diyorum, konuşmaya sıcaklık katarak, kötülük beni ele geçirmiş durumda, bunları bana kötülük söyletiyor.Dinleyici de bir şaşkınlık o zaman ‘İyi’, kötü değil!”Kötü değilmiş”, fısıltı yayılıyor. Aslında kötü değilmiş haydi alkış! Konuşmamı açıyorum konuştukça ‘batıyorum’: Hiç birimiz iyi değiliz, hepimiz kötüyüz. Bu dünyada iyilik yok, çıkarlar var. Çıkarların çatışmasından ortaya çıkan kötülük var, kötüler var! Bana göre ‘iyi’ olan sana göre kötü var! Hepimiz hem iyiyiz hem de kötü! Ben iyi değilim, sen iyi değilsin, o iyi değil! Bütün tekil şahıslar toplanmış, bütün kötülüklerin kaynağı olmuşlar: İnsan iyi değil! İnsan iyi olmamalı, Varsın olmasın.İnsan Adil olsun, Vicdanlı olsun. Ben iyi biri değilim: Olmam gereken yerde olmuyorum. O iyi biri değil: Görmesi gereken haksızlığı görmüyor. Sen iyi biri değilsin: Konuşman gerekirken susuyorsun.Hepimiz iyi değiliz. Çünkü korkuyoruz; Korku kötüdür, korkutan kötüdür,korkan kötüdür. Alkışlar azaldı, arada bir yuh sesi. Biz de seni adam sanmıştık. O kadar vakit, ne diyor bu, ne saçmalıyor, indirin kürsüden… Durun konuşmam bitmedi, bu konuştuklarım içimdeki çatışmalar. Aslında düşününce gördüm ki: Hepimiz iyiyiz çok iyiyiz, hepimiz bir taneyiz, hepimiz mükemmeliz, şahaneyiz, iyi ki varız! Kendi kuytu köşelerimizde köşe kapmacamızı oynayıp duruyoruz. İyiyiz iyi. İyi ki iyiyiz, hepimiz ne kadar iyiyiz, çok iyiyiz, kötü olan hep başkaları… Böyle sözler söyleyerek uyandım, rüyadaymışım meğer! Değerli okuyucu özür diliyorum, bilinçaltım rüya gördürüp köşemi ele geçirmiş, ben uyuyordum. Köşe kapmaca insanın kendi içinde de oynanıyor maalesef. Çok özür. İyiyiz iyi, canınızı sıkmayın.