Gün geçmiyor ki,”bozulmanın” yeni bir çeşidi ile karşılaşmayalım. Biz, hayat koşturmacasına kaptırmışken kendimizi, meğer bozulmanın her çeşidini yaşamışız! Bütün ‘değerlerimiz’ aşınıyor.Hani arkadaş arkadaşa der ya: ”Bakma sen güldüğüme,moralim çok bozuk!”Bakmayın siz, birbirimizin halini hatırını “nasılsın”, diye sorduğumuzda verdiğimiz “iyilik” cevabına.Bozulmuşuz, hem de çok bozulmuşuz!Moralimiz çok bozuk, ruhumuz sıkıntılı, hayallerimiz kırık, umutlarımız sönük, hayatlarımız işgal altında... Kafalarımızın içi bozguna uğratılmış darmadağın, kalplerimiz ‘kan pompalamakta’ zorlanıyor.Kırdılar bizi,çok kırdılar. Kırgınız!Çiftçi ektiğini biçemiyor, ekini bozuk!Esnaf, dükkanını açamıyor, morali çok bozuk!İşçi, yan yana gelmeyi bırak, işini kaybetme korkusuyla bozuk!İşsiz iş aramaktan bozuk!Gazeteci haber yapamamaktan bozuk!Müzisyen müzik yapamamaktan bozuk!Emekli çalışmak zorunda olduğu için bozuk!Doktor hastasına yetişemediği için bozuk!.....Bozuk bu düzen! Düzenimiz çok bozuk! Bir çoğumuzda, bozuk para gibi harcanıyor hissi var!Bir şey oldu. Ve çok bozulduk! Daha nereye kadar bozulacağız, ’çürümemiz’ mi gerekiyor?Düzelmeliyiz! Bütün eğri yanlarımızı düzeltmeliyiz. Birbirimize ihtiyacımız var!Bozulduk, çok bozulduk! Tadımız kaçtı! Bozuk çalıyoruz!Yeniden bir araya gelmeliyiz.Bir şey yapmalı!Birbirimizin ‘yanından geçerken’ bir sırrı paylaşır gibi birbirimizin kulaklarına eğilip: ”Düzelmeliyiz, düzeltmeliyiz” demeliyiz.“Borçluyuz, çok borçluyuz”, ”Çocuklara,gençlere ve bu ülkeye güzel bir gelecek borçluyuz. Para pul değil, güzel bir gelecek için ne yapmalıyız?Bütün bozuk yanlarımızı ‘tamir’ etmeliyiz, bütün çürük yanlarımızı yeniden ‘inşa’ etmeliyiz, bütün ‘kırık’ yanlarımızı sarmalıyız.Kimse değil, ’BİZ’ yapmalıyız.Bu ülkeye ve yaşadığımız şehirlere borcumuz var, çok borcumuz var!Düzelmeliyiz, düzeltmeliyiz.