?>

DOĞRU İNSAN YANLIŞ YERDE DURURSA NE OLUR?

Mehmet Demir Atmalı

3 yıl önce

Türk Milliyetçileri veya dindar insanlar neden başarılı olamıyorlar? Hiç böyle bir soru sordunuz mu kendi kendinize? Elli yıldır siyasetin içindeyim. Edindiğim tecrübeme göre, yanımda olması gereken mükkemmel bir dava arkadaşımın karşı tarafın saflarında olduğunu görünce kahroluyordum.

O oraya giderken sana sormuyor ki. Gözünün içine bakıyorsun ki, seni anlasın, anlamıyor bir türlü. Kaderin cilvesi bu galiba... Çünkü küçük menfaatler söz konusu. Kendini akıllı zannediyor ve o yanlış adreste durmakta ısrar ediyor. Sen de bırak, deliyi yıkıldığı yere kadar gitsin diyorsun.

Aradan 15 yıl geçiyor, seni ağlama duvarı gibi görüyor ve dayak yemiş geliyor. Anlatıyor da anlatıyor. Sonra sıra sana geliyor. "Eee cancağızım, hadi ben seni affettim, senin beni yalnız bıraktığın 15 yılı, 20 yılı nasıl geri getireceğiz. Tam senin desteğine muhtaç olduğum zaman, sen başka safta idin. İşte 15 yıl sonra sözüme geldin, ama 15 yıl yaşlandık, bizi ayrı kulvarlarda tek tek dövdüler ve diskalifiye ettiler. Sen de kaybettin bana da kaybettirdin. Şimdi git kuyruk acınla yaşa" demekten başka çaren kalmıyor.

Arıza neredeydi? DOĞRU İNSAN YALIŞ YERDE İDİ. Bu nedenle tek taştan duvar olmuyor. Genelevinde namaz kılınamayacağı gibi, yanlış yerde dava yaşanmıyor. Haramdan şifa olmuyor. Kafirin reçetesinden şifa beklemeyeceksin... Bunu öğrenemediğimiz sürece, tek başımıza muvaffak olamıyoruz, olamadık da...

Maalesef asrın en büyük taktik hatası, DOĞRU İNSANIN YANLIŞ YERDE, YANLIŞ İNSANIN DOĞRU YERDE duruşunda yatıyor. İkisi de başarılı olamıyor. Çünkü bulunduğu yerde hep yalnızları yaşıyor da ondan. Dünyada iki saf olmalı. Doğru insanların safı, yanlış insanların safı... Yanlış insanlar bir saf olabiliyorlar, ancak oğru insanlar bir saf olamıyorlar.

Bazen karmakarışık yaşıyorlar, tukaş oluyor. İşte ülkemizin, siyasetimizin, dindarımızın, idealistlerimizin handikapı buradadır. Nefis mücadelesine yenik düşüyoruz, bir araya gelemiyoruz. Allah da bizi muvaffak etmiyor. Allah, kitabında önce "dosdoğru" ol diyor. Bakıyoruz bize yakışmayan bir yanlış yerdeyiz. Bize değer veren dostlarımız gözlerimizin içine manalı manalı bakıyorlar; yahu kardeşim bulunduğun bu yer sana yakışmıyor, derhal terket orayı, yoksa ben seni terkedeceğim diyorlar içinden, ancak biz gözlerimizi yere dikip onun içinden yalvarışını, yakarışını anlamazlıktan geliyoruz.

İdealist insanda sadece sadakatli olması yetmiyor, Feraset sahibi de olmalıdır. Yoksa, idealist adamı kullanan çok olur. Şöyle 30 yıl geriye dönüp baktığında, o günler şerit gibi gözünün önünden geçer ve içi alev alev yanar. Neden kullanıldım der... Kafasını duvarlara vurur ama atı alan üsküdarı geçmiştir.

Kısacası YA HERKES SAFINI BİLMELİ, YA DA O DOSTU SİLMELİ.

YAZARIN DİĞER YAZILARI