?>

DOĞU TÜRKİSTAN AĞLIYOR ÇİN ZULMÜ ALTINDA KULAK VER ANKARA!

Abdullah Yeniekinci

5 yıl önce

Değerli okurlarım, eften püften olayları bile abartarak manşetten veren iktidar yalakası basın, yanı başında inim inim inleyen Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin feryadını her ne hikmetse; Duymuyor,

Görmüyor

Ya da görmezlikten geliyor.

Vatanlarından kaçan;

Sanki bizim ülke işgal altındaymış gibi,

Sanki bizim ülke paramparça olmuş gibi umurlarında bile olmayan

Plajlarda,

Caferlerde,

Orda burda keyif çatan,

Nargile tüttüren,

Vatanlarını satan vatan haini Suriyeliler kadar da değersiz yandaş basının gözünden soydaşlarımız.

Çin’in Doğu Türkistanlılara yaptığı zulüm ve işkencelerle ilgili haber ve görüntüleri duyduğum, izlediğim an uykularım kaçıyor.

Bütün gün hastalanıyorum,

Tansiyonum fırlıyor.

Beddua ediyorum,

Zulüm karşısındaki aczimizin dayanılmaz ıstırabını yaşıyorum.

Ve Allah bu vahşeti yaşatanları kahrı perişan eylesin demekten başka bir şey gelmiyor elimizden maalesef.

Bundan ötürüdür ki uzun zamandır yazmak istediğim; takip ettiğim, araştırdığım ve üzülerek, canım acıyarak kaleme aldığım Doğu Türkistan zulmüne değinmek istiyorum!

Orta Asya’nın Filistin’i Doğu Türkistan,

Bir tarafta doğusunda Çin zulmü,

Diğer tarafta batısında Rus zulmü ile devamlı ezilen Müslüman soydaşlarımız

Ve ne hazindir ki asırlar öncesinde birçok devletlerin kurulmasına vesile olan İslam’a büyük hizmetleri geçmiş bir coğrafya şuan Çin zulmü altında inliyor.

Büyük şahsiyetler yetiştiren kadim bir şehir;

Kaşgarlı Mahmut,

Yusuf Has Hacib

Ve hoca Ahmed Yesevi gibi niceleri İslam’a bu coğrafyadan ışık tutmuştur Türk tarihine.

Ne acıdır ki vahşi Çin, İslam dinini yaşayan kabul eden Türk’lere eziyet ederek dinlerinin değiştirilmesi için ellerinden gelen her zulmü yapmaktalar.

Lakin Çin’e sorulduğunda biz böyle bir şey yapmıyoruz biz onları yüksek duvarların arkasında kilometrelerce büyük kamplarda sözüm ona eğitim veriyoruz diyerek utanmadan Dünya kamu oyunun gözünün içine baka baka yalan söylemekten utanmıyorlar.

Maalesef eğitim adı altında kapalı kapılar arkasında tek kişilik hücrelerde modern Dünya da zulüm gördüklerini kimse bilmiyor mu?

BM’nin raporuna göre bir milyondan fazla Müslüman-Türk bu yüksek duvarlı, kameralarla ve dikenli tellerle çevrili kamplarda sözüm ona eğitim adı altında zulüm görüyor.

Ve bunu Dünya maalesef yine sessizce izliyor…

Küresel güçlerin yaptıkları;

adaletsizliğe,

hukuksuzluğa,

zulme,

akıttıkları kana,

Ve kirlettikleri namuslara kimse ses çıkartmıyor, çıkartamıyor her ne hikmetse.

Hem öz kaynaklarını kullanıyorlar,

Hem bedenlerini sömürüyorlar.

Daha kötüsü soydaşlarımızın canlarını hunharca alıyor soysuz Çinliler.

Hülasa, Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz asla mücadele etmekten geri kalmamışlarıdır.

İslam dinine daha çok sarılıp asla komünist Çin rejiminin boyunduruğuna girmemeleri ve canları pahasına yaşadıkları coğrafyayı aynı zamanda da kutsallarını, kaçmadan müdafaa etmeleri takdire şayan bir durumdur.

Elbet ümidimizi kesmiyoruz, çığlıklarını Dünya Müslümanları duyacaklardır.

Unutmayalım ki zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah’ı vardır.

Çin’in zulüm etmek ve katletmek için “gözünün üstünde kaşın var” gibi trajikomik bahaneler ile öldüresiye işkenceleriyle haberlerde ve sosyal medyada her gün karşılaşmaktayız…

Özgürce yaşayamadıkları ülkelerinde yıllardır oruç tutmak, kuran okumak, toplu ibadet yapmak ve daha ilerisi İslam’ı yaşamak yasak.

Maalesef bu yasaklarla başlayan zulüm her geçen gün büyüyor.

Çin Seddi’ni Çinlilere yaptıranların torunlarının üzerine ölü toprağımı serpildi de Budizm’e tapan ırkçı Çinlilerin Müslüman Türk kardeşlerimize yaptıkları zulme ses çıkartamaz oldular.

Korkularımız yoksa ticari ilişkilerimiz bozulur diye mi?

Nerede kaldı bizim kahramanlıklarımız?

Dünya da yapılan bu zulümlerin hesabını Allaha nasıl vereceksiniz?

Hz. Muhammed’in (sav),

Mete Han’ın, Atilla’nın, Fatih’in, Kanuni’n huzuru mahşerde yüzüne nasıl bakacaksınız?

Mazlumların hamisi olan Türkiye ne vakit bu zulme dur diyecek neyi bekliyoruz…

Değerli okurlarım vahşice devam eden zulüm ve işkencelerin dışarıya çok düşük bir oranı yansımaktadır.

Aile yapısı bozulan aileler;

Baskı ve dayatmayla Çinli ailelerle kalınması mecburi tutulan insanlar,

Yetim çocukların asimile edilişleri,

Ve her geçen gün yok edilmeye çalışılan 2 milyon metre kare toprağı olan Sincan Uygur özerk bölgesinin yok olmasına ne kadar seyirci kalacaksın Türk Dünyası!

Buradan milliyetçilikte, Türkçülükte attığı zaman mangalda kül bırakmayan genel başkanlara sesleniyorum!

Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum!

Buradan Ankara’da keyf çatan birbirinden pek muhterem 600 vekilimize sesleniyorum!

Ekranlarda hergün kayıkçık kavgası yapmaktan,

Birbirlerine saldırmaktan,

Birbirlerine kükremekten başka

ne yapıyorlar;

Soydaşlarımız zulüm altındayken, işkence altındayken,

Çoluk çocuk demeden her gün masum insanlar vahşice Çin vahşeti tarafından katledilirken,

Soydaşlarımız için ne yapıyorsunuz?

Veya ne yapmayı planlıyorsunuz?

Bir tane babayiğit vekil çıkıp da!

Bir tane babayiğit genel başkanı çıkıp da!

Çin’e dur diyebiliyor musunuz?

Mesela bu zulmü devam ettirirsen seninle olan bütün ticari anlaşmaları keserim diyebiliyor mu pek muhterem hükümetimiz ve cumhurbaşkanımız?

Mesela bu zulmü Avrupa insan hakları mahkemesine taşıyabiliyor mu TBMM ?

Bir avuç ermeni kadar da mı gelemiyosunuz?

Bir avuç Ermeni bürokratın, yapmış oldukları sahte siyasi kulislerle neredeyse ermeni soykırımını dünya da tanımayan ülke kalmamışken,

Uygur Türklerine uygulanan nedir peki;

Doğu Türkistan’da yaşananlar nedir peki

Soykırım değil de nedir?

Sizleri Ankara’ya Açlık sınırının da altında olan asgari ücretin 1020 tl olduğu bir ülke de, ayda 22 bin tl maaş alın, yan gelip yatın diye mi vekil seçti bu halk.

Her şeye kükreyen sizler,

Neden Doğu Türkistan’da yaşanan zulme ses çıkarmazsınız?

Ankara’da tüm siyasi ve bürokrasiden acilen bu zulme müdahale etmelerini ne gerekiyorsa bu doğrultuda adımlar atmalarını bekliyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI