?>

ELEKTRİK-Melektrik, BENZİN-Menzin

Mümtaz Şahin

3 yıl önce

ELEKTRİK-Melektrik, BENZİN-Menzin, GAZ-Maz … falan filan … Herkes DERTLİ, herkes BORÇLU, herkes YORGUN ! herkes SÖYLENİYOR, herkes AĞLIYOR ve herkes SÖVÜYOR ! Sabahleyin, Aşağı Ayrancı Güvenlik caddesinden geçtim. Oradaki bir lokanta duvar boyunca bir yazı asmış: “Haftada 3 gün çalışıyoruz. Bu ay gelen elektrik parası 39 225 (OTUZ DOKUZ BİN 225) lira. ÖDEMEYECİZ” Ödemezsen KESERLER. Onlar keserse sen de KAPATIR gidersin, falan filan. Neyse ki; EZANLARIMIZ SUSMUYOR ve ne mutlu bize ki, GÜMBÜR gümbür ARTARAK devam ediyor. Bu husustaki gayreti için DİB’in Başkanı ALİ efendi çok TAKDİRE şâyân gayret sarf ediyor: 2000 MÜEZZİN, 5 600 İMAM ve 1500 tane de Kur’an Kursu öğretmeni alacağını MÜJDELiYOR. MâşaAllaaahhh ! Devlet Babamız da, akaryakıt ve elektrik bedelinin YARISINI KARŞILAMA LÛTFUNDA bulunduğunu ve bunları Avrupa’dan daha UCUZ olarak bizlere verdiğini ve bizi EZDİRMEDİĞİNİ yoksaaa … Ya MaâzAllaaahh ! Ne kadar düşünürsem düşüneyim başka türlü bi fikir üretemedim. Ama bu vesileyle de, TİLKİ ile TOSBAĞANIN çiftçilik ORTAKLIĞINI aklıma getiverdim: TİLKİ, herhalde biraz eğlenmek istemiş olacak ki, TOSBAĞAYA zirai ortaklık teklif etmiş. -Tosbağa gardaş, ben yaşlandım, kümeslerden tavuk çalamıyorum. Hem, köyün İTLERİ de buna müsaade etmiyor. Bakıyorum , Senin yaşın da 100’ü geçmiş, yorgunsun. Boş arazide yiyecek aramakta zorlanmaktasın. Gel seninle bir tarla alalım, ekip biçip rahat bi hayat yaşayalım. Tosbağanın aklına yatmış. Boş bi tarla bulmuşlar. Ekecekler ama, önce sürmeleri lazım. Tilki, KARA SABANI hazırlamış ve tosbağanın vücuduna dolamış. Tosbağa, tarlayı sürmeye başlamış. (Bizim köyün tabiriyle, Tilki, Tosbağayı “ÇÜTE GOŞMUŞ”) Tilki de gitmiş, tarlanın üst başındaki bir KAYAYA sırtını dayamış, ayak ayak üstüne atmış, kaya gölgesine yatmış. Tosbağa, ağustos ayının sıcağında, ter götünden akmaya başlamış ve yorulmuş ve ortağı Tilkiye seslenmiş: -Tilki gardaaaşşş, ben yoruldum; gel biraz da sen sür. Tilki telaş ve endişeyle bağırmış: -Aman Gardaş, ben, bu KAYAYI TUTUYORUM. MaâzAllaaahh, bi ÇEKİLİRSEM YUVARLANIR; hem seni EZER, hem de tarlamızı HARÂB eyler. Tosbağa, bu böyük "TEHLİKE" karşısında ne desin ? Tabii ki, MUTMAİN olmuş, yani kanmış-inanmış ve “ÇÜTE” devam etmiş. Yani sayın Seyirciler, bizim Devlet Babamız, ELEKTRİK-Melektrik, BENZİN-Menzin, GAZ-Maz, MAZOT falan gibi akıp gelen NEHİRİN önündeki BARAJA sırtını dayamış, Türkiye’nin üstüne YIKILMASINI engelleme durumundaymış. Uydu mu bilmem ? Ama aslında heç bi TAŞGALAYA da lüzum yoktur haaa ! Biliyorum ve biliyorsunuz ki, bütün dünya bizi GISGANIYOR ve gısgançlıktan da ÇATLIYOR. Çünki, yerli ve milli otomobilimiz RESMİ belli oldu ve görücüye de çıkarıldı; AY’a çıkmamıza çok az bi zaman kaldı. Ve esasen bütün bunlar, memleketin İçişleri’ne Bakan Süleyman Bey tarafından gayet VECİZ bi şekilde ifade edildiğine göre ; “Sadece Bizim Yaptıklarımıza Bakmayın, Biz KENDİMİZ YAPMIYORUZ. İnanıyoruz ki; BİZE YAPTIRAN ALLAH’tır. Bize yaptıran ALLAH’tır. Bize YAPTIRAN ALLAH’tır” Onun içindir ki, asla İTİRAZ etmemelisiniz ve SIZLANMAMALISINIZ. Tam tersine, MEMNUN ve MUTMAİN olmalısınız. Yoksa, GÜNAHA girmiş olursunuz. Tamam mı ? HafazanAllaaahhh ! AMİİİNNN !
YAZARIN DİĞER YAZILARI