?>

GAZİANTEP YERELİNDE SİVİL TOPLUM VE SİYASET

Karaca Bozgeyik

3 yıl önce

Yıllardır sivil toplum örgütlerinde,meslek odasında çalışmış biri olarak önümüzdeki süreç ile ilgili bazı değerlendirmeler yapmak istiyorum...

Gaziantep yerelinde sivil toplum ve meslek odaları nezdinde birikimi, bilgisi, donanımı olan ciddi bir insan kaynağı potansiyeli var.

Ancak aynı şeyi siyaset için söylemek mümkün değil. Şöyle düşünün: Sivil toplum bir nehir ve siyaset bir “baraj” olmuş sivil toplumun önünü tıkıyor. Nehirden akan onca insan kaynağı barajın önünde birikiyor birikiyor. Siyasette ciddi bir tıkanıklık söz konusu! O tıkanıklığa neden olan barajı yıkmak gerekir.

Peki kimler yıkacak ya da o tıkanıklığı kimler açacak!Bunu yıksa yıksa yine sivil toplum yıkacak.Çünkü o “barajın” önünde biriken kendisi!

Sivil toplum çalışmaları gönüllülük esaslı bir bayrak yarışıdır. Sivil toplum gönüllüleri “zorlar,dayatır” Siyaset kurumu yapar.

Gaziantep’te iyice “kısırlaşan” “Kuraklaşan” “can çekişen” siyaset kurumunu “zenginleştirmek” için Sivil toplumun bu alanı “beslemesi” ve “can suyu” olması gerekmektedir.

Siyasete liyakatın,nezaketin dilini Sivil toplum örgütlerinde çalışmış kişilerin katılımı sağlayacaktır. Özellikle Gaziantep için bu çok elzemdir.

İflah olmaz bir Sivil Toplum gönüllüsü olarak söylemeliyim ki, siyasete yeni yüzlerin katılımı anlamında bu mecrada çalışan kişilerin siyaset mecrasına “akması” şart olmuştur. Siyasetin bu kurak iklimini Gaziantep’te değiştirecek olan cesaretli sivil toplum çalışanları olacaktır. Bu şehir ve bu ülkenin dinleyen, anlayan, anlayışlı, kültürlü, yaptığı işi düzgün yapan insanlara ihtiyacı var.

Şunu da söylemeliyim: Sivil Toplum Örgütlerinde çalışmanın şöyle bir “zararı” var: Alışkanlık yapar, ayrılmak “zordur”. Siyasetin “derin” suları korkutur onları. Bundan dolayı siyaseti beslemesi gereken damar tıkanır ve sivil toplumdan siyasete akan insan kaynağı azalır. Ülkemizde ve şehrimizde bu damar tıkalı maalesef, ”cerrahi müdahale” şart, çak az sivil toplumcu siyasete akıyor. Bu da siyaseti kurak hale getiriyor. Bir kirlilik söz konusu. Sivil toplumcular o iklimi değiştirip kuraklığı yeşertebilir, o kirliliği temizleyebilirler. Yeter ki o tıkanıklıktan kurtulup siyasete katılsınlar.

Bunların konuşulması gerekiyor. Kendi alanlarında fikir üreten sivil toplumcuların o fikirlerin siyaset platformunda yer bulması için çaba harcaması gerekiyor.

Gaziantep’in Barak bölgesinde “süyükten itmek” diye bir deyim var. Süyükten değil de “Siyasete itilmesi” gereken sivil toplum gönüllüleri var. ”Yeni” insanların “eksiklikleri” Şehir için ne kadar “can yakıcı” olduğu gerçeğini umarım sadece ben görmüyorumdur. Köşe başı siyasetçileri ve onları “tutan eller” şehire ne kadar zarar verdiklerini görmeliler.

Bu ülkede kadın cinayetlerine, gençlerin geleceğine, çocukların nasıl eğitim aldığına, huzursuzluğumuza, yoksunluğumuza,”yoksulluğumuza”, kuraklığımıza “kılını kıpırdatmayanlar” nasıl bir gelecek “vaat” edebilirler.

Bunları konuşmanın ve yazmanın tam zamanı, hatta zaman geçiyor bile! Gaziantep’in geleceği yeni yüzlerle şekillenebilir. Siyasetin “Demirbaşlarını” değiştirip Gaziantep için yeni bir sayfa açılmasına katkı koyabilecek cesur yüzlere ihtiyaç var.

Barajı yıkacak, yan yana olduklarını görebilen, siyasetin kuraklığını yeşertecek olan coşkulu, cesur insanlar nerdesiniz?

YAZARIN DİĞER YAZILARI