Olmaz tabii. Esnaf yok. Sanatkar katılmıyor. Hükümet kendi kendine bayram yaptığını sanıyor. Küçücük alanlarda bayram mı kutlanır. Eski bayramlarda bütün esnaf ve sanatkarlar da ürettikleri ürünlerini araçların üzerinde sergileyerek tören alanından geçerlerdi. Gaziantep'te ne buluş var, ne üretiliyor, vatandaş görür gururlanırdı.
Corona var, ondan küçük meydanlarda kutlanıyor diyeceksiniz. Öyle değil işte. 19 yıldır böyle halktan, gazilerden, şehit ailelerinden uzak kutlama yapılıyor. Yıllar önce, 25 Aralık Zafer Bayramı kutlamaları için milli dernekleri vilayetin alt katında toplamışlardı. Milli Eğitim müdür yardımcısı toplantıyı yönetiyor.
Ben de kalpağımla katılmıştım, söz istedim, buyur dediler. Ben de ; bizim derneğe görev verin. Protokol önünden geçerken 10 dakika şehitkamilin şehit oluşunu canlandıralım dedim. Toplantıyı yöneten zat, yahu şimdi Avrupa Birliği'nin kapısında iken, bir çocuk kalkıp Fransız askerine taş atacak, ne derler bize dedi ve kabul etmedi. Ben de çok ağır konuşarak toplantıyı terkettim.
O gün bu gündür derneğimiz Kuvva-i Mücahitler olarak törenlere katılmadık. Sonraki yıllarda kuvva-i milliyeci oldular, bizi aradılar gelin katılın dediler. Biz sizin siyasi ihtiraslarınıza dolgu maddesi olmak istemiyoruz dedim ve katılmadık.
İşte bugün de böyle buruk bir 25 Aralık Zafer Bayramını kutladık. Bu ülkenin asıl sahiplerinin, şehitlerin, gazilerin Zafer Bayramını buruk bir şekilde kutlarım. (Karayılan'ın torunlarından Mehmet Demir Atmalı.)