?>

HALKIN ÇIĞLIĞINA KULAK VERİN!

Abdullah Yeniekinci

3 yıl önce

Değerli okurlarım uzun bir aradan sonra yine sizinle birlikteyiz.

Aradan geçen bu uzun zaman diliminde elbette ülkenin gündemini tutmaya sizler gibi ben de devam etmekten geri kalmadım.

Fakat gündem öyle bir hızla değişim gösteriyor ki;

Haftalık değil,

Günlük değil hiç değil,

Saatlik belki biraz mübalağa olacak mı bilemiyorum saniyelik değişir duruma geldi.

Nasıl değişmesin ki,

Ülke Allah umuduna saldım çayıra Mehmet, Mevla gayura Mehmet durumuna düşürülmüş bir vaziyetteyken.

Bunların yaşanması elbette sürpriz değil,

Ülkem insanını, yapay ve suni gündemlerle oyalayan malum iktidar ve muhalefet;

Ülkenin bunca sorunu varken çözümü noktasında bir tek kelime etmemesi manidar değil mi sizce?

Hal böyleyken bakıyorsunuz;

İktidar muhalefete,

Muhalefet iktidara sallayıp duruyor horoz kavgası misali,

Çiftçinin,

Emekçinin,

İşçinin,

EYT’linin,

Yüz binlerce atanamayan öğretmenin;

Yüz binlerce 3600 ek göster bekleyen memurun;

Milyonlarca işsizin,

Ülkeyi adeta sessiz bir şekilde işgal eden duruma gelen Suriyeliler, Afganlılar ve diğer yabancı uyruklu milletler için (Bu noktada Zafer Partisi genel başkanı Prof. Dr. Sayın Ümit Özdağ’ı başlatmış olduğu kampanyadan ötürü tebrik ediyorum) bunun haricinde diğer muhalif partilerden kılını kıpırdatan var mı hamasi nutuk atmaktan öte.

Milyonlarca yoksul insanın sorununa çözüm sunan var mı?

Bu sorunların çözümünü dile getiren var mı?

Birbirini eleştirmekten öteye geçmeyen bir siyaset arenasında elbette, ülke ekonomisi raydan çıkmış tren misali olur.

Bu durumu kusura bakmayın da bizlerin, sizlerin vermiş olduğu oylar yarattı.

Yani uzaydan gelip oy kullanmadılar sizler bizler bu hale getirdik Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’sini.

Bundan ötürüdür ki, kimse yadırgamasın bu durumu.

Ülke adeta işlevsiz hale getirilmiş durumda şuan.

Artık sağır sultanlar dahi biliyor ki, bu sistemle bu ülkenin yönetilemeyeceğini.

Bütün kurumlar fonksiyonsuz işlevsiz hale getirilmiş,

Muhalefet mecliste işlevsiz bir durumda pasifize edilmiş,

En düşük konumdaki amirinden tutunda bakanlarına,

Cumhurbaşkanı yardımcılarına kadar herkes;

Bir tek kişinin iki dudağına bakıyor.

Yan, ülkenin kaderi de geleceği de bir tek adamın merhametine, insafına, vicdanına mahkûm edilmiş şekilde duruyor.

Askerinden, polisine, hâkiminde, savcısına,

Bir tek adamın ağzına bakıyor,

Adalet kalmamış,

Uluslar arası kulvar da ülke olarak hiçbir saygınlığımız kalmamış,

Hal böyle olursa dolarda tavan yapar ekonomi de çöker,

Ülke de yüz yıl geriye gider.

Burada her defasında söylediğimiz bir sözü tekrar etmekte fayda görüyorum;

Başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere;

Muhalif kanatta yer alan bütün partilerin yapması gereken tek seçenek var.

Halka inmek ve Sine-i Millete dönmek.

Bana hiç kimse maval okumasın,

Yok efendim sinei millete dönmek çözüm değil,

Yasal olarak da bu mümkün değil hikâyelerini artık dinlemek istemiyoruz.

Madem AKP seçimin erken yapılmasından kaçıyor,

Üç gün daha fazla iktidarda nasıl kalabilirim hesaplarını yapıyor,

O halde siz muhalefet partileri olarak yapmanız gereken tek şey;

Onlar üç günün hesabını yapıyorsa,

Siz de ülkenin geleceği için bir saatin bile hesabını yapmak zorundasınız.

Günü güne eklerim,

Vay benim emeklerim yapmanın,

Ahlar vahlar çekmenin,

Karalar bağlamanın,

Yas tutmanın hiç ama hiç sırası değil.

Çünkü bu iktidarın ülke yönetiminde kaldığı her bir saniye,

Her bir dakika

Ve her bir saat,

Ülkenin bir adım daha karanlığa sürüklenmesi anlamına gelmektedir bilesiniz.

Yani TV ekranlarından birbirinize çemkirmenizin,

Vatandaşa hiç ama hiçbir faydası yoktur bilesiniz.

Vatandaş kavgadan usandı,

Vatandaş, ötekileştirmelerden usandı.

Vatandaşın şuan düşündüğü tek şey evine bir parça ekmek nasıl götürebilirim meselesi. Kaynamayan tencereleri tekrar kaynar hale nasıl getirilebilirim meselesi.

İnsanları artık avutmayı bırakın,

İnsanlarla artık dalga geçmeyi bırakın.

Ne yapacaksanız biran önce yapın,

Ve milletin bu feryadına, çığlığına ses verin, kulak verin.

Zira milletin nefes alacak durumu ve takati kalmadı bilesiniz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI