1946'dan bu yana çalıştırılan paradigmaların ve şu andaki ahval ve şeraitin farkında olan, bunlarla, yaptıkları ile, yapıyor oldukları, yapacak oldukları ile mücadele eden,
Vatanseverler, Dürüst-İyi niyetli insanlar, Delikanlı ruhlu insanlar,
Paradigmanın karanlık değil Aydınlık tarafında duranlar,
Tam ve/veya Yarı Milli imanlılar,
Bir şekilde, tam veya yarım mücadele ettiniz..
Ama, çoğunlukla bireysel, tekil mücadele ettiniz
Belki,
Bir veya bir kaç kitap yazarak gerçekleri haykırdınız,
Belki Tv'de, video yapıp millete seslendiniz,
Belki sosyal medyada yazdınız, çizdiniz, caps paylaşıp durdunuz,
Belki sosyal medyada gruplara katıldınız,
Belki sosyal medya gruplarında aynı fikriyattaki arkadaşlarınıza, onlarda size anlattınız durdunuz,
Belki sosyal medyada yazdıklarınızdan dolayı haklı/haksız ceza aldınız,
örnekler daha da çoğaltılabilir....
da,
Eeeeee ?
Neyi değiştirebildiniz ?
Bireysel hareket ederek neyi değiştirebildiniz ?
Gidişat değişmedi !!
Neden ?
Onlar çok güçlü, büyük, yayılmış, kuvvetli, iri, akıllı, paralı, çok olduklarından değil.. !
Çünkü
Sadece, bir arada, toplu ve organize idiler...
O, kadar....
Çünkü,
Böl - Parçala - Yönet paradigmasını, karşıtları yani bizler üzerinde, 10 yıllardır, kültürel, sosyolojik, ekonomik olarak uyguluyorlardı
ve başarılı da olmuşlardı...
Bunun sonucu olarak, bilgili, olayı analiz edebilen, durumun beyaz tarafında kalan
ama,
Egolu,
Snop,
Gizli-Açık Bencil
(aşırı) İhtiyatlı adı altında korkak,
Aydınlık tarafta ama yinede güç rüzgarına göre hareket eden,
Edindiği mali varlıkları kaybetme korkusu olan veya had safhada,
Karşı tarafın (boş) tehditleri karşısında sinik
Atatürk'çü ama fikirlerinin değil, rozetinin Atatürk'çüsü,
Kötü örneklerden yola çıkarak, bir araya gelmeyi, kendi çıkarına göre tehlikeli gören,
Toplu hareket etmede bilgi, beceri, deneyim,
haz etme, hoş görme yetisinden mahrum,
Takip edeceği "davayı" değil, oradaki kişilerin özelliklerini ön plana alan,
Niye onun yanına gideceğim, o gelip bana katılsın düşünceli ve/veya bencil egolu,
Mutfak işlerini yapsınlar, nasıl olsa bana gelecekler, ağır top olmak düşünceli,
gibi pek çok sebepten, bir araya gelemeyen,
her bilenin kendini kaf dağında gördüğü,
bir şeylerde yapmak isteyenlerin, nerede, kimle grup/oluşumla yürüyeceğini seçememesi sonucu, karşı taraf bu duruma, onlarla mücadele düşüncesindeki bizlerde bu durumdayız...
Halbuki,
Mesele, Memleket Meselesi....
Şimdi ise,
#halkkürsüsü, Yarına Sözü olanlar,
çıkmış diyor ki,
Gelin,
Partiler üstü, herkesin ne ise yine öyle olduğu,
ne aidiyeti varsa, aidiyetini bırakmasına gerek olmadan, 3 Ana-Merkez adiyeti birinci aidiyet yapalım...
Bunlar,
Türk/Türk Milleti, T.C., Atatürk....
Bu 3 aidiyeti birinci aidiyet yapalım, altında,
Ülkücü müsün, ülkücülüğün
Sosyal demokrat mısın, sosyal demokratlığın
Muhafazakar mısın, muhafazakarlığın,
Hangi görüşten isen, o görüşün
Devam etsin...
Meselemiz, Memleket Meselesi...
Ama, ego yapmayalım...
Bizimkisi, Memleket Meselesi...
#halkkürsüsü, gelip benim çatımın altında toplanın demiyor !
Toplanın, kendi vilayetinizde/dostlarınızla
kendi #halkkürsü'nüzü kurun, oluşturun diyor.
Bilgi, deneyim, kadro, malzeme, etkinlik ihtiyaçlarınızda, biz size destek verelim diyor.
Etkinliklerinizde, faaliyetlerinizde güçlü olabilmeniz için, ortak sinerji ile beraber hareket edelim diyor.
Kendimizi ifade etmekte #halkkürsüsü medya oluşumunu gücünü ortak kullanalım diyor ..
Çünkü, bir araya gelmekten başka yolu yok !!
Mesele, Memleket Meselesi...
Bizimkisi, Memleket Meselesi...
Meselemiz, Memleket Meselesi...
#halkkürsüsü, birleşelim derken, Kendine
Başkanlık,
Patronluk,
Düşünerek, o rolü almak için demiyor...
#halkkürsüsü, her bireyin, derneğin, vakıfın,
partinin, stk'nın, kendi adı ve özgünlüğü içinde
herkesle eşit oturabileceği masayı kuruyor..
Milli Yapıda, Milli Masada herkes kendi ismi, tabelası ile, eşit söz hakkı ile oturacak diyor...
#çarehalkkürsüsü diyor...
#çareBüyükTürkBirlikBeraberliği diyor...
Ve eğer, hala büyük birliktelikten imtina eden,
mızıklanan, sürüncemede duran varsa,
#halkkürsüsü'nün yazılarını, paylaşımlarını,
video/youtube yayınlarını, WebTv'sini, okumadan, beğeni yapmadan, destek vermeden, kendi paylaşımlarına, makalelerine, videolarına, yayınlarına destek beklemesi,
sadece ve sadece davaya inanç ve milli dava iman eksikliği ile izah edilebilir...
Konunun, milli dava olup olmaması ile izah edilebilir...
Sakın ama sakın,
Şekilci söylemlerle, kişilerle ile ilgili,
kişisel nedenler, sebepler konuşmasın !
Küçük insanlar kişileri, orta insanlar olayları,
büyük insanlar fikirleri/davaları konuşurlar..
Herkes, kendi dava imanını ve samimiyetini sorgulasın...
Dava imanı olan kişi, o davada,
samimi olarak duran birileri var ve onlarla kişisel sebeplerle orada olmuyorsa,
bu,
dava imanının şeklini, yoğunluğunu gösterir...
Yani derdi dava değil, kişidir/kişiliktir...
Ve, çorba iyi olursa, hazırlop kardeşliği ile,
gelip, baş köşeye oturmakta hiç kimseye
nasip ettirilmeyecektir...
Hiç kimse, kimsenin emeğinin üzerine oturamayacaktır....
Saygı ve Hürmetle....