?>

‘HİNT KUMAŞI’ NEDEN BULUNMAZ!

Karaca Bozgeyik

4 yıl önce

İnternete ‘Bulunmaz hint kumaşı’ yazdığınızda,deyimin çıkış hikayesini şu aşağıda kısaca alıntıladığım yazıda bulursunuz. Kendimizi ne kadar önemsersek önemseyelim en nihayetinde terki diyar eyliyoruz dünyayı. Ne kadar acıklı olursa olsun gerçek bu. Esas mesele, Dünyada bulunduğumuz zaman içinde ne yapıyoruz!

Dünyanın en zengini de olsak en fakiri de,en bilgini de olsak en cahili de,en zalimi de olsak en masumu da neticede hiç birimiz ‘bulunmaz hint kumaşı’ değiliz.Bir şekilde hayat bizsiz devam edecek.

Dünyada kaldığımız süreçte ne yapıyoruz. Etki alanımız ne kadar?Hangi değişime katkımız oldu! Hangi hastalıklı fikrin ‘muhafazasına’ destek verdik!

İsterseniz kısaca hint kumaşının öyküsünü okuyalım sonra devam ederiz.Ol hikaye şöyle:

“İngilizler 1612 yılında Hindistan’ı işgal ederler. Sömürgeye dönüşen Hindistan’a ticaret merkezi kurarak ‘sömürüyü’ başlatırlar. Dönemin usta çıkrıkçıları tarafından dokunan Hint kumaşları İngilizlerin ilk hedefi olur. İngilizler pahalı olan Hint kumaşının yerine kendi tekstil fabrikalarında ürettikleri kumaşları daha ucuza pazarlarlar. Fakat İngiliz kumaşları Hintliler tarafından pek ilgi görmez. Daha pahalı olmasına rağmen kendi yerli kumaşlarını tercih ederler.

Bunun üzerine İngilizler Hint kumaşını piyasadan kaldırmak ve kendi ürettikleri kumaşları satabilmek için vahşi bir yönteme başvururlar. Hintli çıkrıkçıların el tezgahlarında kumaş dokumalarını ve düğüm atmalarını engellemek amacıyla özellikle baş parmaklarını ve ellerini keserler.

Artık Hint kumaşını dokuyabilecek ustalar olmadığı için Hint kumaşı da bulunmaz olur. ”Böylece İngiliz kapitalizminin vahşetinin bir sonucu olarak “Bulunmaz  Hint Kumaşı” deyimi ortaya çıkar.

Devam edelim, okuduğunuz gibi ‘bulunmaz Hint kumaşı’ deyiminin esasında kendini beğenmişlikle, kibirle, vazgeçilmezlikle ilgisi yok. Kapitalizmle ilgisi var; Dünya kaynaklarının üzerine oturup sömürgeleştiren,insanları kurduğu çarkların dişlileri arasında harcayan bir sistemin, kapitalizmin ‘engel’ tanımayan uygulamalarının sonuçlarından birisi ‘bulunmaz hint kumaşı’ deyimi.

Deyimin özünde şu var:Vicdansızlık.Kendilerini vazgeçilmez kılmak için kurgulanan oyunları acımasızlıkla ‘süslüyorsun’. Vahşi,kirli planlar işletip insan hayatlarını ‘bozuk para’ gibi harcatıp kendilerini vazgeçilmez kılmak için; Eller kesiliyor, ayaklar kırılıyor, sesler kısılıyor, umutlar ‘söndürülüyor’...

Kuralları sürekli değiştirilen bir ‘oyunlar’ girdabı. İster Sistem olsun,isterse sistemin parçası haline gelen insan; kendini güçlü kılmak, bulunmaz göstermek için başka hayatları harcıyorsa ve bu ardılları tarafından yeni farklı versiyonlarla ve araçlarla çeşitlendiriliyorsa...

Yapılması gereken;

Daha insandan yana bir öykü yazılmalı,o öyküye katkı koymalı, emek vermeli, hayal kurmalı, umut etmeli...

Belki bir gün insanlık bütün yaşanmış acıları unutturacak bir yol bulur kendine.

YAZARIN DİĞER YAZILARI