?>

İğrenç meslek: Troll’cülük

Burhan Bozgeyik

2 yıl önce

Daha önce, “Troll’cü Geldi Hanım!” başlıklı yazımızda, bu “troll’cülük mesleği” üzerinde biraz durmuştuk. Dünyanın bu en iğrenç mesleğini yapanlar, günden güne mesleklerinde mahâret kesbetmekteler. Adamlar fotoşop yapıyor, tasarımlar hazırlıyor. Yaptıkları iş, yalan dolan, iftira atmak, karalamak, gözden ve itibardan düşürmeye çalışmak. Yani tek kelime ile “pislik…” Adamların on parmağında on kara, ona buna çalıp duruyor. Bunların faaliyet alanı sosyal medya. Bu medyaya girenler bu pislik taifesinin yaptıklarını görür.

Temel Karamollaoğlu Bey adına açılan bir hesapta, bu troll’cüler için şöyle denilmekte:

“Troll nedir? İnternette insanların keyfini kaçırmak veya münakaşa başlatmak için kışkırtıcılık yapan, kötülük tohumu ekmeye çalışan bir tür, insanımsı küçük iblislerdir. Hedefleri, sizi yolunuzdan saptırmak, meşgul etmek, oyalamaktır. Muhatap olup troll’leri beslemeyim.”

İşte bu “insanımsı küçük iblislerden” biri. Bizim ismimizin de geçtiği bir çalışma yapmış. Adını yazarak bu güzel sütunu kirletmeyeceğim. Değmez. Zira kendisi iğrenç mi iğrenç bir tip. Yıllarca FETÖ elebaşılarına methiyeler düzmüş. Onların borazanlığını, daha doğrusu köpekliğini yapmış. 17-25 Aralık operasyonlarından sonra bile onların safında yer almış. Tâ ki 15 Temmuz hâdisesine kadar. Ne zaman devlet bütün unsurlarıyla bu örgütün üzerine gitmeye karar vermiş, o vakit işte bu iğrenç troll’cü de plağı tersine çevirmiş. Güya ben ve tanıdıklarım ve Molla Muhammed Doğan FETÖ’cü imiş. Yaptığı çalışmayı pek çok kanala göndermiş. Hatta Millî Gazete’nin Twitter hesabına bile yollamış. Bir tanıdık haber verdi.

Benim sosyal medya hesabımı, benim bilgim dâhilinde bir yakınım tâkip ediyor. Benim o işlerle uğraşmaya vaktim yok. Yalnızca Millî Görüş mensupları, İslâmî gruplar ve Müslümanlar aleyhine yayın yapanları görünce onları sayfadan siliyorum. Gazetenin sosyal medya hesaplarını hazırlayan arkadaşlar da öyle yapıyordur.

İmam Şafii Hazretleri, “Her ürüyen itin ağzına bir taş atılsa, yeryüzünde taş kalmaz” der. Şimdi bu troll’cü iti muhatap almaya kalksak, koltuğu kabaracak. Onun için değil de bir hakikati hatırlatalım: “A iğrenç troll’cü! Biz FETÖ ile mücadele ettiğimizde daha sen ananın karnında bile değildin. Arkadaşlarımız FETÖ’nün kumpası ile hapse düştüğünde sen belki de ananın kıçına bağladığı bezle dolaşıyordun. Bize attığın çamur, senin o iğrenç suratına yapışır.”

Evet bizim gücümüz sınırlı. Ancak 50 yıldır yaptığımız çalışmaları ve yazdığımız kitapları takip edenler, bizim yaptığımız için bir nevi Mehmetçiğin ve Emniyet mensuplarının yaptığı işin benzeri olduğunu görür. Biz bu vatanı ve bu vatanda yaşayan insanların imanını, huzurunu korumak için varız. Dolayısıyla devletten, bizi bu gibi itlerden korumasını istemek de hakkımız. Devletin eli uzun, imkânları geniş. Bu gibi iğrenç mahlûkların geçmişini inceleyebilir. FETÖ’nün bankasına para yatırmış olanların, telefon üzerinden mesajlaşanların bir kısmı hesabını verdi. Asıl bu gibi iblis tıynetli insanların kulağından tutup hesap sormaları gerek. Zira bu gibi kimselerin hiç kimseye, hele devlete hiçbir hayrı olmaz. FETÖ’nün icraatları nasıl vatan hainlerini ürettiyse, bu gibi iğrenç ve hâin tıynetlilerin yaptıkları da devlete, ülkeye ve herkese zarar verir.

Şahsen ben bu gibi kimseleri muhatap bile almam ve etkilenmem. Yoluma devam ederim. Hayatım boyunca pek çok haksızlığa ve zulme mâruz kaldım. On küsur kitabım isim değiştirilerek basıldı. Daha doğrusu çalındı. Hatta arkadaşlarla büyük emek vererek hazırladığım ansiklopedimiz çalındı. Dâvâ açmadık. Bu gibi işlerle uğraşacak olsam, yazı yazamam, kitaplarımı hazırlayamam. Hatta hakkımı helal ettim. Zira âhirette de haşir meydanında bu gibi meselelerle meşgul olmak istemiyorum. Ancak bu bahsettiğim troll’cüyü ve benzerlerini affetmiyorum. Onları Allahu Azimüşşân’a havale ediyorum. Rabbim onların hakkından gelir. Ömrü olan da görür…

YAZARIN DİĞER YAZILARI