?>

İnsanlığın Şeref Tacı: Gazze

Burhan Bozgeyik

1 yıl önce

Gazze, insanlığını yitirmiş insanlarla dolu bir dünyada insanlığın şeref tâcıdır.

Gazze, yiğit insanlar diyarıdır. Şühedâ diyarıdır. Gaziler diyarıdır.

Gazze, zâlimler eliyle defalarca harabeye döndü. Her defasında ayağa kalktı. Allah’ın izniyle, yine de öyle olacaktır.

Herkes Gazze aynasına bakıp, “kaç paralık adam olduğunu” görmeli.

Gazze’de olup bitenler, bir-leş-miş milletlerin çöpe atılma vaktinin geldiği gösterdi. abd (hususi küçük harflerle yazıyorum. Zira bu ülkenin tarihi küçültücü işlerle, zulümlerle dolu. Tarihleri, Afrika’nın hür insanlarını yakalayıp köle yapmakla başladı. Sonrasında hep dünyanın dört bir tarafında kan döktü. Neyse bu bahsi şimdilik açmayalım.) bir kere daha kan dökmeye Gazze önlerine geldi.

Müslüman ülkelerin liderleri imtihanı kaybetti. Müslüman halkı da öyle. Ciğeri yanıp Gazze’ye yardıma koşmak isteyenler müstesna. O kardeşlerime bir çift sözüm var: Cihad için devlet lazım. Cihad için eğitim lazım. Cihad’da gaye ölmek değil, sağ kalmak, neticeye ulaşmaktır. Haa o arada hayatını kaybedene de şehit denilir. O da yüce bir makamdır.

Aslolan toplanıp zâlime haykırmak değildir. Peygamber Efendimiz (A.S.M.) ve onun yolunu tâkip edenler ne yaptı? Peygamber Efendimiz (A.S.M.) zırhını giydi, kılıcını kuşandı, düşmanın üzerine yürüdü. 26 gazada başkomutan olarak cihad etti. 57 de seriyye hazırladı. Beni Kaynuka, Beni Kurayza, Hayber Yahudilerinin hesabını cihadla gördü. Tebük Seferi’ne çıktı, dünyanın en büyük devletlerinden biri olan Roma İmparatorluğu’nun üzerine yürüdü. Taif kuşatmasında, mancınık temini için gayret etti. Ümmetine en gelişmiş harp silahlarını temin etmelerini tavsiye etti. Hz. Ömer (R.A.) hilafeti zamanında dünyanın en büyük devletleriyle savaştı. 750 büyük şehir fethetti. Şu anki Anadolu’muzun yirmi misli büyüklüğünde toprakları fethetti. Fatih Sultan Mehmed, 25 devletle birden savaştı ve 16 senede hepsini mağlup etti. İstanbul önlerine gelirken dünyanın en büyük topunu da getirdi. O topun ve havan topunun mucidi kendisiydi. İki bin kilometre uzaklıktaki kaleyi fethetmeye giderken top döküm malzemelerini de götürdü ve orada top döktürdü ve o toplarla kaleleri dövüp fethetti.

Ey Müslümanlar! Düşman bağırıp çağırmakla mağlup edilmez, cihadla mağlup edilir. Cihadın da şartları, usulleri vardır. İsrail dediğiniz terör örgütü, çakal-çukal takımından kurulu bir tayfadır. O yılanın başı, kuyruğu başka yerlerdedir. Dünyanın her devletinde örgütlenmişlerdir. Asıl elit kadroları oralardadır. Filistin’i işgal eden, Gazze’yi bombalayan o çakalların haklarından gelmeye, bin bordo bereli gibi yetişmiş yiğit kâfidir.

Merhum Erbakan Hoca’nın Kıbrıs çıkarması esnasında yaptığı bir harekât var. Savaş pilotlarını topluyor ve Amerikan uçak gemilerine karşı kamikaze dalışı yapacak 6 fedainin bir adım öne çıkmasını istiyor. Bütün savaş pilotlarımız bir adım öne çıkıyor. Bunu haber alan abd’nin dizinin bağı çözülüyor ve yerinden kıpırdayamıyor. Dünyada 57 İslam ülkesi var. Bunların yetişmiş askerleri var. İşte bunlardan biri gönüllü bin kişi seçse ve onları kısa zamanda eğitip bu azgın teröristin üzerine gönderse, işleri tamamdır. Şimdi savaşlar, eski zamanda olduğu gibi orduların karşı karşıya gelip meydan muharebesi vermesiyle olmuyor. Burada yazamayacağımız planlarla, taktiklerle oluyor.

Gazze’ye gidecekse, savaş eğitimi almış olan yiğitler gitmeli. Orada zaten şehit çocukları, o kahramanlar kendilerini bekliyor. Hem onlar savaşı Gazze’de yapmayacaklar ki…

Daha önce defalarca yazdım. Şahsen ben bu savaşın sonunu biliyorum. Kur’an-ı Kerim haber veriyor. Peygamber Efendimiz (A.S.M.) haber veriyor. Şahsen benim yegane rahatsızlığım, “Ve izâ halev ilâ şeyâtiynihim galû inne maaküm.” Diyenlerle aynı havayı solumak, yüzlerini görmek… Bu da bir imtihan. Hem de dehşetli bir imtihan… Bu gibi şeytanın uşaklarıyla dost olanlar, bu gibi zâlimlere yardakçılık yapanlara sevgi besleyenler, ebedî cehennemlik olmuş zavallılardır. Ya da Namık Kemal’in; “Köpektir, sayyad-ı bî insafa hizmetten” deyişiyle köpekleşmiş kimselerdir. Bediüzzaman gibi yiğit bir âlim İstanbul’u işgal eden İngilizlere karşı; “Tükürün İngiliz lâininin o hayasız yüzüne”, “Ey ekpekü’l küpekadan tekepküp etmiş köpek!” diyordu. Biz de Gazze önlerine gemilerini yığıp avuç içi kadar yere bombalar yağdıranlara ve onlara destek olanlara aynısını diyoruz.

Yaşasın Gazze’nin şanlı mücahitleri. Zafer, er-geç Müslümanların olacaktır. İslâm’ın karşısında olanların tümü zelil ve rezil olacaktır. Ömrü olan görür…

YAZARIN DİĞER YAZILARI