Çözüm: tarım kentleri 50 yıl önce Hindistan’da 65 milyon nüfusa uygulandı, güzel sonuçlar alındı.
Türkiye bir tarım ülkesidir. Önce tarım teknolojisini tam gaz kullanmalı idi, sonra ağır sanayiye geçmeliydi. Ancak gizli bir el tarımcıyı iflas ettiriyor. Siz sanayi ülkesi olun diyor ancak onun da önü kesiliyor. Tarımcı iflas ederse, hayvan üreticisi de iflas eder. O zaman dışarıdan et ve gıda ithal edersin. İthalat, ihracatı geçerse, bütçe açığı artar açık verir. İşte o günleri yaşıyoruz.
Peki Tarım Kentleri Nedir?
Türkiye’de 45 bin muhtarlık köy vardır. Her on köyün merkezi olan bir köy cazibe merkezi olarak seçiliyor. Devlet bütün yatırımını o cazip köye yapıyor. Devlet On köyün tarım konusu üzerine 2000 kişilik bir fabrika kuruyor. 1000 kişi gece 1000 kişi gündüz çalışıyor. Orman köylüsü ise kereste, sunta, kontra plaka veya kağıt fabrikası kuruyor. Hayvancılıkla uğraşan köylere et süt ürünleri üzerine bir fabrika kuruyor. Pamuk ile uğraşan köylere Çukobirlik gibi entegre tesisler kuruyor. Zeytincilikle uğraşan köylere Marmarabirlik, Tariş, fıstık, fındık ile uğraşan köylere Fiskobirlik gibi entegre tesisler kuruyor. Çay, hububat, patates meyvecilikle uğraşan köylere konu ile ilgili entegre tesisler kuruyor. 45000:10=4500 entegre fabrikaya ihtiyaç vardır. Bu fabrikaların maliyeti İstanbul hava alanının maliyetine yakındır. Gap projesine harcanan para ile yapılırdı.
Havaalanında 50 bin kişi, Gap Projesi'nde 5.000 kişi çalışır. Ancak 4500 fabrikada 9 milyon kişi çalışmış olacak. Bu durumda yerli malların üretimi artacağından ihracat da artacak, ithalat azalacaktır. Fiyatlar da ucuzlamış olacak. Şimdi 3 milyon işsizden söz edilmektedir. Tarım kentleri tamamlandığında dış ülkelerden 6 milyon işçi talebinde bulunacağız demektir. Sendikalar aktif çalışıyor. İşçiyi bu on köyden temin ediyor. Herkesin sosyal güvencesi oluyor. Bedava tedavi oluyor. İlkokul orta lise ve meslek lisesi ve meslek yüksek okulu bu merkez köye yapılıyor. Hastane postane ulu cami ve kanalizasyon ve sosyal tesisler, parklar oyun alanları spor merkezleri tamamlanıyor. Köyden şehire ve yurt dışına göç durmuş olacak. Hatta şehirden köye göç olacaktır. Herkes kendi köyünde iş bulacak. Aile efradı evde bahçe bağ ve yetecek kadar bir inek 5 - 10 koyun tavuk ile ilgilenecek. Japonlar gibi geleneklerimize de bağlı kalmış olacağız. Peki neden 50 yıl önce yapılması gereken köy kentleri neden engellendi bilen var mı? Saygılarımla arz ederim.