Aslında bu yazı dizisine başlarken epeyce bir düşündüm deniz kenarında oturarak. Çünkü İran ve İsrail işin içinde herdaim rol alıyor ise tarihi çok iyi analiz etmiş olmak lazım. Sonuçda Pers kanı ve geni taşıyan en az Türk kadar eski uygarlığın kadim genlerini taşıyan bir ülkeden bahsediyoruz. İran'dan bahsediyoruz.
Hali ile Jeo strateji ve jeopolitik uzmanlık gerektiren sahada haber isthbrtçı olarak bir gazeteci edası ile ahkam kesmek ne haddime... Ama bildiğim inandığım şey en az onlar kadar bilgili deneyimli tecrübeliyim ve gazetecilikte alaylı yetiştirilirken, sahada hep aktiftim. İşte benim gözümden İran Dosyası....
Savak: Batı desteğinde 1953'te İran tahtına geçen Şehinşah Muhammed Rıza Pehlevi, Batılı isthbrt servislerinin İran petrollerini devletleştirmek isteyen Başbakan Dr. Muhammed Musaddık'ın sol hükümetine karşı darbe düzenlemelerinden sonra iktidara yönelik faaliyetleri öğrenmek saptamak ve yok etmek için kurulmuştu. Karşı tedbir almaları bugünkü AKP'nin dış politikası gibi liyakatsız olduğundan başarılı olamıyorlar dı...
O dönem Mossad ajanları çol sızdılar. CIA ve MI 6'da bu savak istihbarat örgütüne sızdı. Rıza Pehlevi kendi denetiminde iktidarda olan Komünist Tudeh Partisi'ni an ve an izletmeyi başarıyordu. Ancak Dış isthbrt henüz emekleme devresinde idi... O dönem Türk İstihbrtı da Savak isthbrt örgütüne sızmış ve kuvvetlenmişti.
Yıl 1957'ye gelindiğinde Türk isthbrtı ve CIA ile İngiliz işbirliği kuvvetlenmiş ve İran isthbrtı kendi içinden bölünme yaşamaya başlamıştı. Siyasi cinayetler hızla artınca İranlı birçok akademisyen ve doktor İran'dan Türk isthbrtı desteğinde Kıbrıs üzerinden Türkiye'ye gizlice getirilmişler. Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin Nükleer fizik alanında gelişmesine destek ve ön ayak olmuşlardı. O insanlar bir daha İran'a dönmediler. Çeşitli branş ve kademelerde Türk isthbrtının emrinde çalışıp Türkiye'de emekli oldular.
Onların çocuklarını da ABD ve İngiltere alarak NASA ve çeşitli askeri alanlarda eğiterek doktora yapmalarına imkan ve olanak tanıdılar. Süreç devam eder iken SAVAK 15 bin kadrolu ve binlerce geçici kadrolu personelle tam teşekküllü haber alma örgütüne dönüşmeyi de başarmıştı .Hatta merkez karargahların birisinde "Ulu önder Atatürk'ün sözü yer aldığı Türk istihbrtınca foto ile kayıt altına alınmıştı "Yurtta Sulh! Cihanda Sulh!"... İran bu süreci yaşarken SAVAMA kendi bünyesine Türkiye'yi örnek alarak askeri personel yerleştirmeye başlamıştı.
CIA ve İngiliz İsthbrtı özel eğitimler ile bu askerleri çok geniş maksatlı eğiterek kontrol altına aldı. Zaman içinde sadece Tudeh partisini İzlemek ve yasadışı eylemde komünist gençleri avlamak olan görev tanımı değişti ve İran askerlerinden CIA ve MI6 askeri bir terör örgütü devşirdi... O ajanlara sürekli çok büyük imkanlar ve sınır tanınmayan imkanlar sağladı.... Kendi başına kendine buyruk hale gelen SAVAMA geçmişte dünyanın her yerinde terörist faaliyetlere kalkıştı. Türkiye de dahil.!
Ve korkunç sona gelindiğinde SAVAK 1978'de Şah Rıza Pehleviyi hedef aldı. Savak içine sızmış Türk İsthbrtı ya, lağv edildi ya da etkisizleştirildi... Çok şehidimiz olduğu kesindir. Savak ikili oynayarak hem İran ordusunu hem de Şah'ı etkisizleştirdi. CIA başkanı kriptolu bir mesajla 1979 yılında Şah'ı vururlar. Mat olmazdan az öncesi kriptosunu yayınladı. Şah Rıza Pehlevi16 ocak 1979'da tahttan feragat ederek ülkeyi terk etti.
Yüzlerce İran subayı ve generali gelecek tehlikeyi sezinleyerek Türkiye'ye kaçtılar. Hayatlarını kurtardılar. Başa geçen Molla ve CIA ajanı Humeyni tahtta geçince ilk işi Savak ve örgütü lağvetti! Sokaklarda ve meydanlarda yüzlerce Ordu mensubu Savak ajanını astı ya da ceza evlerin de işkence ile sonrası da portakal suyu ile zehirleyerek infaz etti...
Yarın İran'ın derin denizaltısı molla rejimince kurulan Savama istihbartına değineceğim şimdilik esenlikler dilerim Sevgili okurlarım...