Etnik kimlik, milliyetçilik, din, mezhep gibi tutarlı bir kimlik ideolojisi varsa, uluslararası toplumdan, hele hele komşu ülkelerden de destek alıyorsa, terör olaylarına kökten çözüm getiremezsiniz.
1984’ten bu yana devam eden PKK terörüne karşı sürdürülen mücadelenin uzun ve zor bir mücadele olacağı Türkiye’de yaşayan herkesin aklına rahatsız edici bir şekilde kazındı.
Fakat, gelinen noktada, bu durumdan fazlasıyla mağdur olan Türk milleti, artık şu soruyu ülkeyi yönetenlere çok şiddetli bir şekilde sormaya başladığı görülüyor; Bunca mücadeleye, dökülen kan ve şehitlerimize rağmen, PKK neden bitirilemiyor?
Türkiyenin, başta İsveç ve Finlandiya, gibi terörü destekleyen Türkiye'nin milli güvenliğine kasteden Ülke’ler ile Siyasi bağlarını koparması ve uzaklaşması gerekiyor.
Çünkü: 1) İşleyen çağdaş bir demokrasinin olmayışı.
Örneğin her görüşün Meclis’e yansımasını engelleyen yüzde 10 seçim barajı.
2) Çağdaş bir hukuk devletinin yokluğu.Yaygın insan hakları ihlalleri, geç işleyen ve artık tümüyle siyasal iktidarın etkisine girmiş olan adalet mekanizması.
3) Fırsat eşitliğini ve sosyal adaleti sağlayacak sosyal devletin yokluğu.
Bunun sonunda, ortaya çıkan büyük sınıfsal ve bölgesel eşitsizlikler, Güneydoğu ve Doğu bölgelerinin ekonomik, siyasal, toplumsal geri kalmışlığı, adaletsizlik, yoksulluk ve eğitimsizlik ve bunların arkasındaki devlet politikaları.
Feodal yapının, toprak ağalığının, aşiret yapısının tasfiye edilememiş olması gibi nedenleri sıralayabiliriz.
Anlaşılacağı üzre, terör herhangi bir hükümetin, tek başına altından kalkabileceği sorunlar değil.
İç unsurların teröre malzeme olmasına izin vermeyecek adil bir siyasi ve ekonomik yapı kurmak, ayrıca dünyada borusu ötecek kadar güçlü bir ülke olmak şartı ile mümkün olabilir.Aksi takdirde Aspirinle kanser tedavisi uygularsınız.
Kalın sağlıcakla...