Gaziantepli Türkçü yazar merhum Necdet SEVİNÇ, 1977'de "Yazarını Kurşunlatan Yazılar" adlı kitabında bu konuyu işlemişti. Feryat ediyordu, kimse onu duymuyordu. BP, mobil, shell petrol şirketleri devletten ihale alarak devlet adına petrol aramaları yapıyorlardı. Petrol bulamadık diye açtıkları petrol kuyularına cıva basıyorlar demişti. Yabancı şirket bir yılda 200 kuyu vuracağım diye taahhüt ediyor, ancak yıl bitiyor, sadece 14 kuyu vuruyor. Denetim yapanlar hani 200 kuyu vuracaktın neden demiyorlardı. Aslında 200 kuyu açıyorlardı ama petrol çıkanları gizliyorlardı. Bu durumda vaat edilen tazminatı dahi ödetmiyorlardı diyordu. Necdet ağabeyimiz.
İşte buna göz yuman iktidarların ihanet içinde olduklarını anlıyoruz. Bu iktidarlarda sorumluların günümüzde dahi yargılanmaları gerekiyor. 14 kuyudan da petrol çıkmadı kapattık diyorlardı. Ancak o kuyuların yerlerini haritalarında işaretliyorlardı ki, buraları işgal ettiklerinde, bu kuyuları işletmeyi düşünüyorlardı. İşte Necdet Sevinç isyanlarını bu kitapta toplamıştı. Bu kitaptaki yazılarından dolayı 240 sene mahpus cezası almıştı. Mekanı cennet olsun. İşte merhumun özlemi buydu.
Şükürler olsun eski kuyular açılıyor ve hepsinden petrol fışkırıyor. Hainlerin izlerini takip et tezgahı boz derdi. Artık yeni petrol kuyusu aramaya gerek yok diyemeyiz ancak öncelikle eski petrol kuyularının tamamını açalım ondan sonra yeni kuyular açalım derim. Bugüne kadar hiçbir iktidar bu kararı alamadılar. Boşuna yağıp gürlemesinler. İşte ülkemiz bir dönem böyle hain yöneticilerin ve hain petrol şirketlerinin işbirliği yaptığı ihanet günlerini yaşadı.
MHP'nin ittifakta bulunması sayesinde bu petrol aramaları başladı. Yine MHP'nin sayesinde harp sanayimizi geliştirdik, kızılelma uçağımızı da yaptık şükürler olsun. İhraç etmeye başladık. Suriye'de misakı milli sınırlarımız alınıyor. Libya'da söz sahibiyiz, mavi vatanımızın sınırlarını genişlettik. PKK'yı yurt içinde çukurlara gömdük. Yurt dışında ilk defa Kandil'e ayak bastık, dişediş savaştık ve orada kalıcıyız artık. Katar'da askerimiz, Suudi Arabistan'ın işgalinin önüne geçtik.
Katar gazını Lazkiye'den dünyaya biz pazarlayacağız inşallah. Afganistan'da Özbek soydaşlarımızı koruduk. Yarın yönetimde de söz sahibi olacağız. Karabağ'ı Ermenistan'ın elinden alıp azeri soydaşlarımıza hediye ettik. Sıra iran Azerbaycan'ında. Tebriz bölgesindeki 35 milyon Azeri Türkünü bağımsız Azerbaycan'a bağlarsak Turan yolu bize açılır inşallah. Yavaş yavaş Türk Birliğinin temelleri atılmıştır. 6 türk cumhuriyeti birlik oluşturdular. Bu birliğe Moğolistan da üye oldu. Kıbrıs'ı gözlemci olarak davet ettik. En kısa zamanda bu devletlerin, dil, alfabe ve eğitim ve para birimi birliğine geçmeleri için gerekli kararlar ta merhum Alparslan Türkeş tarafından karar altına alınmıştı.
Latin alfabesi ve İstanbul Türkçesi esas alınacak. Türk lirasına geçilecek. Ekonomik dayanışma olacak. Altı ayda bir Birliğin başkanı değişecek diye kararlar alınmıştı başbuğ zamanında. Ancak bunlar Rusya tarafından engellendi. Günümüzde yine gündeme alındı. Gerçekleşir inşallah. Bu kadar önemli gelişmeleri hafife alarak yersiz eleştiriler yapmak için biraz insaflı olmak gerekir sanıyorum.