Ben birazcık FİKREYLEDİM ve hemencecik “KESTİM”.
Şimdi gayet RAHAT, memnun ve sevinçliyim ve de ziyadesiyle MUTMAİN bi vaziyetteyim.
Efendim, son günlerin meselesi KIDEM TAZMİNATI için, sizi ve İŞÇİ ahâlisini bu şekilde ikaz etme zorunda kaldığım için de kendi kendime ÖVÜNMEKTEYİM.
Neymiş, işçi, KIDEM TAZMİNATINI ancak (60’ından sonra, yani) ÖLÜMÜNE yakın (ve öldükten sonra da bir kısmının mirasçılara ödenecek şekilde) yavaş-yavaş ALABİLECEK imiş.İşte bunu, bazıları DERT etmekte ve ortalığı TAŞGALAYA boğma gayretinde imiş.
Büyüklerimiz oturmuş, düşünmüş taşınmış ve ortaya çok GÜZEL bi iş çıkarmış.
Zira Devletimiz, hiç, kendi OY DEPOSU olan milyonlarca kişiyi (ve bunların ailesini) üzecek bi şeyi düşünebilir mi ?
Hele bi düşünün, olacak bi şey midir?Tabii ki, OLMAYACAK bi işdir.
Esasen, Büyüklerimizden daha eyi bilecek bi halde de değiliz.Onun içindir ki ben, KABİNE’mizden yanayım ve çıkarılacak bi kanunu, ne şekilde olursa olsun PEŞİNEN kabul etmekteyim ve desteklemekteyim ve bunu da, hiç başka bi tarafa çekilmeyecek açık bi şekilde nâçizâne arz eylemekten çekinmemekteyim.
Hemin de bi İŞÇİ, KIDEM tazminatı denilen bu parayı TOPTAN alıp da n’edecekmiş ki ?
Bu paraların biriktirilip de DEVLET koruması altına alınması ve işçiye bu KIDEM tazminatının KIDIM-Kıdım ödenmesi cihetine gidilmesi daha HAYIRLI bi iş değil midir ?
Hele de, PANDEMİ denilen şeyin bütün memleketi ENTÜBE ve ENFEKTE ettiği, RİSKİN PİK yaptığı, HİJYEN derdiyle İZOLE ve İZOLASYONUN memleketin PERFORMANSINI DİP yaptırdığı ve ahâliyi DETAYLI bi şekilde sıkıntıya soktuğu ve dolayısıyla da can pazarı yaşandığı için hepimizden 10’ar lira istendiği ve Devlet’imizin KURUŞA muhtaç olduğu şu günlerde;Devlet’imizin faydalanacağı ve rahatça HARCAYABİLECEĞİ (ve hatta diğer memleketlere de ve mesela FİLİSTİN’deki DİN gardaşlarımıza da YARDIM edebileceği) bi paraya kavuşması daha HAYIRLI olmayacak mıdır ?
Bence çok HAYIRLI bi iştir ve daha da HAYIRLI olacaktır.
Zira, işçi, böyle TOPLU bi parayı bi anda aldığında ŞIMARACAK ve mutlaka ÇAR-ÇUR edecektir.
Mesela, Antalya sahillerinde veya Bodrum Türkbükü’nde KEYF edenlere ÖZENMEK suretiyle kendisi de KEYF etmeye teşebbüs ederek bitirecek, ya da bi dünya seyahatine çıkarak harcayacak ve elin GÂVURLARINI sevindirecektir.
İşte bunun içindir ki, Siz de benim gibi bööle düşünün ve TAŞGALAYI bırakıp KEYFİNİZE bakın ve siz de benim gibi MUTMAİN olarak KABİNE’mizin yanında yerinizi alın.
Ve şuna inanın ki, ne yapılırsa yapılsın, İŞÇİMİZ de, gelecek seçimlerde, yine Oy-Moy-VAR diyecektir.
Ne dersiniz, vaziyet bööle midir ve bööle denilecek midir ?
(Not: TAŞGALA kelimesi, bizim köylüler tarafından, TELAŞ ile KARGAŞA ve KARIŞIKLIK kelimesinin karışımından üretilmiştir ve vaziyetin VAHÂMETENİ göstermede, GÂVURCANIN KAOS’undan daha kuvvetli bi ifadedir.)