Geçen yazımızda Gaziantep’te şehrin Müslüman kimliğine karşı takınılan tavırlardan bir kısmını anlatmış ve yazının sonunda Cuma Camii’nin yapımının nasıl Ali Cengiz oyunlarıyla engellenmeye çalışıldığını aktarmıştım. Şehirde kendilerini çok akıllı zanneden bazı kimseler, tıpkı Hacıvat-Karagöz oyunlarında geçen “Ham Hum Şaralop” tekerlemesi ile Hacıvat’ın deli numarası yaparak beyin parasını iç etmesi gibi, bu çokbilmiş ve çok akıllı beyler de “Ham Hum Şaralop” diyerek koca cami projesini yok ettiler. Nasıl mı? Açık seçik anlatacağım. Önce bu cami projesinin mimarlarından olan Sayın Cumhurbaşkanı’nın sözlerini bir kere daha iktibas edelim:
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, üç değişik tarihte ( 8 Mart 2015’te, Şubat 2018’de ve 24 Haziran 2018 seçimi öncesinde) üzerine basa basa yıkılan şehir stadyumunun yerine cami yapılacağını söylemişti. Bakınız, bizim 27 Temmuz 2018 tarihli, “Cumhurbaşkanının Sözünü Yere mi Düşüreceksiniz?” başlıklı yazımızda da iktibas ettiğimiz ifadelere:
“Duyuyorum ki bazı çatlak sesler bunu engellemeye kalkıyor. Bakanlar burada, Sayın Vali’ye de gerekli talimatı tekrar vereceğim, Belediye Başkanı burada, camiyi yapacak olan hayırseverimiz de burada. Kim olursa olsun hiçbirini kafaya takmayın. Hiç kimse bunu engelleyemez.
Çok açık net söylüyorum, kim olursa olsun hiçbirini kafaya takmayın. Bu Cuma Camisi bu milletindir. Hiç kimse bunu engelleyemez. Bu ülke bir hukuk devletidir. Bu hukuk devletinde de şu STK’nın sesi böyle çıkmış, şunun şöyle sesi çıkmış. Biz o çatlak seslere alıştık. Bizim işimiz var ve dolayısıyla bu yolda inançla, azimle yürüyeceğiz, yürüyoruz. Bunu kimse engelleyemez. İnşallah hemen bu projelerin son halini tekrar görmek isterim. Hemen adımı atalım, temeli atıp süratle işi başlatalım.”
Bütün şehir halkı heyecanla bu projenin hayata geçirilmesini beklerken ne oldu? Tıpkı Hacıvat-Karagöz hikâyesindeki “Ham Hum Şaralop” tekerlemesi gibi, stadyumun yerine yapılacak cami projesi kaybedildi. Onun yerine “ticarî alanlar”ın ön plana çıktığı bir proje yaptırıldı ve güya şehir meclisinden geçirildi. Halkın büyük tepki göstermesi üzerine, “Efendim, valilik binası yıkılacak, onun yerine cami yapacağız!” denildi. Siz şu kurnazlığa bakınız! Akılları sıra bir taşla iki kuş vuruyorlar. Hem “cami yaptıracağız!” diye halkın gazını alıyorlar. Hem, restoresine 10 milyon lira harcanan valilik binasının yıkılmasının manasızlığını göz önünde tutarak camiye tepki duyulmasını sağlıyorlar. Bu plan, sayın valinin, “Valilik binası yıkılmayacak!” açıklaması ile bozuldu. Şimdi ne olacak? Şimdi de, “Cuma Camisi’ni falanca yere yapacağız!” deniliyor.
Şehri çok iyi bilen ve halkın nabzını tutan bir vatandaş ve gazeteci olarak diyorum ki, “Beyler bu basit oyunlara son veriniz! Gerçek şu: Sayın Cumhurbaşkanı’nın da defalarca üzerine basa basa dile getirdiği gibi, şehir stadyumunun yerine yapılacak Tac Mahal benzeri sanat şaheseri muhteşem bir cami ile birlikte o meydan dünyanın en güzel meydanı olabilir. Kalenin üzerindeki caminin restore edilmesi ile birlikte proje tamamlanır ve İzmir Kadifekale’deki gibi kalenin üzerindeki seyir yerlerinde oturan vatandaşlar şehri ve meydanı seyrederler.
Şehir halkı ve bu ülkede yaşayan herkes bu cami projesinin takipçisi olacaktır. Hiç kimse “bana ne Gaziantep’ten!” demeyecektir. Zira bizler bir vücudun azaları gibiyiz. İstanbul’la Gaziantep’in, Edirne ile Şırnak’ın meseleleri hepimizi ilgilendirir. İlgilendirmelidir. Bu vatanın her karışına ve birbirimize gözümüz gibi bakmalı ve sahip çıkmalıyız.
Sözün özü: Gaziantep’te yıkılan stadyumun yerine çok güzel ve bütün dünyada ses getirecek zarif ve muhteşem bir cami yapılacak. Bu projeyi engellemeye çalışanlar da avuçlarını yalayacak.