?>

KRALİÇE

Burhan Bozgeyik

5 yıl önce

İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in yaklaşık 1,5 yıl sonra emekli olacağı ve tahtı oğlu Prens Charles’a devredeceği söylenmekte. İngiltere’de şu anda bu haber gündemde. Haber, saray tarafından yalanlanmadı. Demek ki aslı var. Kraliçe şu anda 93 yaşında. Kraliçe dedikse, yalnızca İngiltere’nin yöneticisi bir şahsı anlamayın. Tam 42 ülkenin hükümdarı. (Kraliçesi ya da devlet başkanı) Öte yandan 77 ülkenin üyesi olduğu “Britanyalı Milletler Topluluğu”nun da başkanı…

Şimdi bazılarınız, “Bize ne Kraliçe'den!” diyebilirsiniz. Durun bir dakika! Bu kadar bilgileri aktarmamızın bir sebebi var. İngiltere, halifeliğin, yani hılâfet müessesesinin kaldırılması için canhıraşâne gayret sarf eden bir ülke. Bunun için Sultan II. Abdülhamid’in tahttan indirildiği 31 Mart darbesinin planlayıcısı. İngiltere’nin asıl hedefi, hılâfet müessesesi idi. Yani işbirlikçileri olan İttihat Terakki Partisi mensuplarının halifeliği kaldırmasını ummuş ve beklemişlerdi. Ancak umduklarına tam olarak nâil olamadılar. Sadece, her zaman planlarını bozmuş olan bir idareciden kurtuldular.

 

Peki halife kimdi? Daha sonra terekesinden 42 ülke çıkacak ülkelerin başı, reisi. Ayrıca 30 ülkenin de mânevî lideri. Yani 72 ülkenin başı…

Siz şu dümene bakın. 72 ülkenin başı olan İslâm halifesini devirdiler, halifeliği ortadan kaldırttılar. Kendileri 77 ülkenin başı oldu. 42 ülkenin de hükümdarı…

Sen hâlâ ayakta uyuyan / uyutulan Müslüman kardeşim! Okumayan, araştırmayan, “adam gibi adam” olacağına, okumayarak, araştırmayarak “odun gibi adam” olan câhil kardeşim! Bu ifadelerimden dolayı kusura bakma! (İstersen bak! Zira ciğerim yanıyor! Yeter artık diye haykırmak istiyorum!) Bakın elin oğlu ya da kızı tam 42 ülkenin devlet başkanı. 77 ülkenin de başı. Yani bütün o ülkelerin politikalarına yön veren kişisi. Ve bu durum en az 200 yıldan beri böyle. Sen de aç, fıkıh kitaplarını oku. Oradaki “İmametü’l Kübra” bölümünü gözden geçir. “Okumaya vaktim yok!” diyorsan, ben sana ana esaslarını tane tane anlatayım:

. İslâm’da devletin olması, devletin de tek bir yöneticisinin olması, (Ki bunun adına Halife-i Müslîmin ya da İmam-ı Kebir ya da kısaca Halife denmektedir) Farzdır. Hem de namazdan, oruçtan, zekâttan ve bütün farzlardan önce gelen, birinci sıradaki FARZ’dır.

 

Halifenin nasıl seçileceği ve halifede aranan şartların neler olduğu fıkıh kitaplarında teferruatıyla belirtilmiştir.

. Halifeyi seçecek Ehl-i Hal ve Akd Meclisi, günah-ı kebâiri işlememiş, günah-ı segâiri de işlememeye âzâmî dikkat eden, Şer’î ilimleri ve dünya siyasetini mükemmel bilen âlimlerden teşekkül etmekteydi. Yani halife, “dediğim dedik” bir salahiyete sahip değildi. Ehl-i Hal ve Akd Meclisi’nin halifeyi azletme salahiyeti de vardı.

. Halifenin; bütün Müslümanlara şefkatli, onların bir tekinin burnunun kanamasına râzı olmayacak, Müslümanlara zulmetmeye kalkışan kâfirlerin ve zâlimlerin canına okuyacak, çanına ot tıkayacak yapıda olması esastı.

. Halife İslâm birliğinin temsilcisiydi. Bütün Müslümanların birlik olması için çalışmayı gâye edinmişti.

. Halife’nin otoritesinin sarsıldığı veya hilâfet müessesesiyle ilgili krize girildiği devrelerde, İttihad-ı İslâm'ı şiâr edinen idareciler, “birliği sağlama görevini” halifenin otoritesi sağlanıncaya kadar üstlenmişlerdir. Selahaddin Eyyûbî, Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim böyle idarecilerdendir. Yavuz’dan itibaren Osmanlı padişahları, fıkıh kaidelerine uygun şer’î halife değil, halifenin en mühim vazifesi olan Müslümanları bir çatı altında toplama ve haklarını müdafaa etme, düşman saldırılarını def etme vazifelerini yerine getiren “Müslümanların ve Mukaddes Beldelerin (Mekke, Medine ve Kudüs) hizmetkârı” idiler.

Sözün özü, 93 yaşındaki bir kadın 77 ülkeyi yönetsin de, yaşı ne olursa olsun bir yiğit niçin 60 küsur İslâm ülkesini yönetemesin? Sorum bu. Ey Müslüman! Televizyon seyretmeyi, internete dalmayı bırak da biraz da bu soru üzerine kafa yor!.

YAZARIN DİĞER YAZILARI