?>

ÖLÜ DOĞUM (DEVA ve GELECEK PARTİSİ)

Abdullah Yeniekinci

4 yıl önce

Ev hanımları iyi bilirler evde kullanılan malzemeleri,

Bundan ötürüdür ki mutfak malzemesi veya elektronik malzeme alınırken muhakkak eşlerinin yanında olurlar ki kocaları yanlışlıkla taklit ürün almasınlar.

Örneğin bazı ev hanımları Arçelik kullanıcısıdır.

Arçelik hem kullanım itibarıyla hem de yılların ürünü olması münasebetiyle marka halini almıştır.

Ve piyasada en çok satılan ürünler arasındadır.

Ama vitrinin bir de arka yüzü vardır.

O da aynı fabrikada, aynı parçaların kullanılmasına rağmen isim değişikliğinden ötürü piyasada tutulmayan yan sanayisi ürünlerdir.

Örneğin Arçelik’in üretildiği fabrikada üretimi gerçekleştirilen yan sanayileri;

Beko, Altus, Grundig, Blomberg, Arctic gibi ürünler piyasada çok fazla tutulmaz ve pazarı çok sığ olan ürünlerdir.

Oysaki bu ürünler de Arçelik’in üretildiği fabrikada üretilmekteler,

Bunlarda da Arçelik’te kullanılan parçaların aynısı kullanılmakta,

Ama hiçbir zaman Arçelik gibi piyasada yer edinememişlerdir.

Çünkü Arçelik yılların verdiği bir deneyimle müşteri portföyünü oluşturmuştur ne kadar yan sanayi çıkarırsa çıkarsın bir Arçelik asla değillerdir ve halka kendilerini kabul ettirmeleri de çok zor bir durumdur.

Sözü nere mi getireceğim elbette halka umut diye yutturulmaya çalışılan,

Halka değişimin yeni yüzü,

Yeniliğin adı diye yutturulmaya çalışılan AKP’nin arka bahçesi olan sayın Babacan’ın DEVA’sı ve sayın Davutoğlu’nun Gelecek Partisi.

Son günlerde Babacan ve Davutoğlu televizyon televizyon geziyorlar,

Erdoğan ve partisi AKP’yi yerden yere vuruyorlar.

Neymiş efendim ülkeyi felakete sürüklüyormuş Erdoğan,

Ekonomi iflas etmiş AKP’nin yanlış politikaları yüzünden,

Avrupa’da saygınlığı kalmamış Türkiye’nin,

Dış politikada başarısızlarmış vs vs.

Bunların hepsi doğru Erdoğan ve AKP’nin bu zamana kadar yaptığı politikaların bedelini Türkiye ileriki günlerde maalesef çok ağır ödeyecek bu muhakkak.

Ama bu eleştiriyi yapacak olan en son kişiler Babacan ve Davutoğlu’dur.

Kısaca özetleyelim bu iki muhterem zatın dönemlerini;

Babacan’nın AKP’de bakanlık yaptığı dönemler;

Babacan’ın bakanlık yaptığı dönemlerde ülke borç batağına sağlanmadı mı?

50 milyar dolarlık kamu kaynağı Babacan döneminde satılmadı mı?

Babacan sıcak para gelsin diye Irak’ın işgaline destek çıkmadı mı?

IMF programını harfiyen uygulayan Babacan değil miydi?

2013 yılının ilk çeyreğinde 130 milyar dolar düzeyindeki Türkiye'nin toplam brüt dış borcu, Babacan görevden ayrılmadan hemen önce,

2015'in ikinci çeyreği sonunda 408 milyar dolara çıkmadı mı?

Özelleştirmelerin yapıldığı dönemde Türkiye borç batağına Babacan döneminde sürüklenmedi mi?

TÜİK'in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2015 sonuçlarına göre nüfusun yüzde 67.9’unun, konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borcu Babacan döneminde gerçekleşmedi mi?

İşin en ilginç noktası ise Babacan’ın 15 Temmuz darbe gecesi ABD’de de ne işi vardı?

Bu sır perdesi olarak hala gizemini korumuyor mu?

 

Gelelim Ahmet hocaya;

 

Davutoğlu’nun başbakanlık yaptığı dönem değil mi Türkiye’nin Suriye ile başının belaya girmesi?

Davutoğlu’nun göreve geldiği 28 Ağustos 2014’ten bu yana aralarında “Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısı” olmak üzere birçok olay meydana gelmedi mi?

Terör saldırılarında 466’sı güvenlik gücü,

253’ü sivil olmak üzere 719 kişi şehit olmadı mı?.

Yine Davutoğlu döneminde ilk kez Türkiye Cumhuriyeti, “yurtdışındaki bir toprağını terk etmek zorunda” kalmadı mı?

Özetlersek;

Diyarbakır saldırısı

Suruç saldırısı

Ankara ekim saldırısı

İstanbul Sultanahmet saldırısı

Ankara şubat saldırısı

Ankara mart saldırısı

İstanbul taksim saldırısı

Bursa saldırısı

İŞİD’in Kilis’e füze saldırıları

Süleyman şah türbesi taşınması

Rusya ile kriz!

Mülteci krizi ve daha niceleri Davutoğlu döneminde meydana gelmedi mi?

 

Sözün kısası AKP’den oy çalarız diyerek siyasi arenaya giren DEVA ve Gelecek partisi AKP’den oy çalar mı onu bilemem ama şayet millet tarafından yetki verilirse Erdoğan’ın yargılanmasının önüne geçecekleri kesin gibi gözüküyor.

Çünkü hiçbir şahış yoktur ki kendi kendini yargılayıp cezaya çarptırsın.

AKP’nin yaptığı her yanlış politikanın altında bu iki muhteremin imzası vardır.

Yani Erdoğan yargılandığı zaman kendilerinin de yargılanacağını bilecek kadar zeki olduklarını düşünüyorum. Ondan ötürü Erdoğan’ın en önde koruyucuları bu iki muhteremdir bu gerçek evvela biline.

Olaya AKP seçmeni tarafından baktığımızda ise,

AKP seçmeni, gerçeği dururken;

Korsanlarına,

Sahtelerine

ve yan ürünlerine neden yönelsin, destek olsun ve oy versin!

Kısaca AKP-DEVA ve Gelecek aynı yolun yolcuları birinin birinden farkı yok!

Zaten kuruluş aşamasından itibaren de gerek DEVA’nın gerekse Gelecek Partisi’nin il başkanları atamalarını analiz ettiğinizde sizde göreceksiniz durumun vahameti kendini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Atamaların neredeyse tamamına yakını AKP patentli kişilerdir.

Yani halka umut ışığı olarak yutturulmaya çalışılan bu iki parti daha doğmadan ana rahminde can vermişlerdir.

Bir başka deyişle ölü doğum gerçekleşmiştir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI