Ocak 1919
--Kilis Kuvva-i Milliye Heyeti tarafından, gece-gündüz sınır boylarında nöbetler tutulur. 1918 yılının Ekim başları idi. Bir gün Mustafa Kemal Atatürk, 7. Ordu Komutanı iken, yanında Yaveri ile birlikte, At sırtında öyle uzun bir yolculuktan sonra, gece yarısı Kilis Sınır boylarına gelmişlerdi. Kış gecelerinden soğuk bir gece. Yamalı Parkalarına bürünmüş iki atlı, konuşa konuşa yoluna devam ederken, Kilis Kuvva-i Milliye çeteleri yaklaşmakta olan iki atlı görürler. Hemen 7 kişi bu iki atlının etrafını sarar ve tüfekleri onlara yöneltirler. Çete Reisi bağırır;
--SARAÇ MEHMET ÇAVUŞ: Duur! Yoksa seni vururum!
--ÇETE CEMAL: Kimsin necisin? Çabuk Parolanı söyle!
--MUSTAFA KEMAL: (beklenmedik bir şaşkınlık içinde) Ben Mustafa Kemal! (dedi)
--SARAÇ MEHMET ÇAVUŞ: Bizimle kafa bulma! Mustafa Kemal ne gezer buralarda? Çabuk Parolanı söyle!
--MUSTAFA KEMAL: Parola MUSTAFA KEMAL dedim ya!
--ÇETE CEMAL: Hangi Mustafa Kemal?
--MUSTAFA KEMAL: 7.Ordu Kumandanı Mustafa Kemal. (çeteler biraz tereddütte kalınca, acaba doğrumu, yalan mı diye fısıldaşırken, Reis tekrar sorar)
--SARAÇ MEHMET ÇAVUŞ:Peki Mustafa Kemal'in anasının adı ne, babasının adı ne? Söyle bakalım! (Deyince, Mustafa Kemal, Mehmet Çavuş’u sesinden tanımıştı. Çünkü Çanakkale’de Çavuşu idi. Ve seslenerek)
--MUSTAFA KEMAL: Mehmet Çavuş sen misin? ( deyince Mehmet Çavuş ve çeteler şaşkınlıkiçindeler. kendi aralarında fısıldaşırlar)
--ÇETE HALİL: Reis gerçekten Mustafa Kemal ise, çok ayıp olur desene. Adamı iki saat sorguya çektik.
--ÇETE CEMAL: Reis Baltayı daşa vurduk galiba...
--SARAÇ MEHMET ÇAVUŞ: Olsun, biz vazifemizi yapıyoruz. Hiç de ayıp olmaz. (der ve tüfeklerini indirirler. Mehmet Çavuş hemen koşar, atın başını tutar ve)
-Buyurun Paşam, sizi beklettik, kusura kalmayın. (Mustafa Kemal ve Yaveri At'tan aşağı inerler)
--MUSTAFA KEMAL: Kusura bakacak bir şey yapmadınız. Bilakis memnun oldum. Vatan Savunması hata kabul etmez, sıkı tutmak gerek. Siz de onu yapıyorsunuz.
-- SARAÇ MEHMET ÇAVUŞ: Ver elini öpeyim Paşam! (der ve sırası ile 7 çete de Paşa’nın elini öperler, Yaverin elini sıkarlar)
--MUSTAFA KEMAL: Mehmet Çavuş size kim derler, ne yapıyorsunuz burada?
--SARAÇ MEHMET ÇAVUŞ: Biz Kilis Kuvva-i Milliye’sindeniz Paşam! İngilizler’in Kilis'e gireceğini öğrendik. Düşmanı Kilis'e sokmamak için öncü kuvvet olarak bekliyoruz.
--MUSTAFA KEMAL: (Mustafa Kemal, görmüş olduğu bu sadakatli insanların gönüllü vatana sahip çıkmaları karşısında gözleri yaşarmış, boğazı düğümlenmişti. Bu tanışmadan sonra onlara sımsıkı sarıldı ve tek tek gözlerinden öptü. Çökmekte olan Osmanlı'yı ve Anadolu'yu kurtarmak için, günlerce bulamadığı çözümü bulmuştu. Çözüm; KUVVA-İ MİLLİYE HAREKETİNİ BAŞLATMAKTA İDİ. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Titrek bir sesle)
--MUSTAFA KEMAL: Sizin bu direnişinize hayran kaldım. BİR DAHA İMAN ETTİM Kİ, BU MİLLET ASLA ÖLMEYECEKTİR! (Mustafa Kemal o gün Kilis'te Kaymakam İbrahim Bey’e misafir olur ve sonra sınır boylarına doğru yol almak üzere iken, Kuvva-i Milliye Reisleri ile vedalaşırken, ayrı ayrı herkesin gözlerinden öper, tam at üzerinde giderken Mehmet Çavuş’a hitaben şöyle der)
--MUSTAFA KEMAL: Mehmet Çavuş, Parola neymiş?
--SARAÇ MEHMET ÇAVUŞ: Bundan sonra parola hep, MUSTAFA KEMAL olacak efendim.
--MUSTAFA KEMAL: Tebessüm ederek, İşaret; KUVVA-İ MİLLİYE, Parola; MUSTAFA KEMAL... Anlaşıldımı?
--BÜTÜN ÇETELER: Anlaşıldı Efendim... (atını mahmuzlayan Mustafa Kemal, Kilis'ten ayrılırken, Kuvva-i Milliyeciler, şehir dışına kadar onu uğurladılar. Mustafa Kemal yaklaşık 7 ay sonra; 19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıkar ve Kuvva-i Milliye Hareketi’ni başlatır)
(Mehmet Demir ATMALI Parola Mustafa Kemal Kitabından Alınmıştır)