Lehçeden dolayı saha Türkleri deniyor. Aslı Saka İskit Türkleridir. Bering boğazına yakın oldukları için Uygur, Moğol çobanları ile birlikte Bering Boğazından geçerek MU kıtasında MU medeniyetini kurmuşlar. Nuh Tufanı bu kıtada olmuş ve 64 milyon Türk nüfusu kıta ile birlikte sular altında kalmıştır.
Nuh'un gemisi okyanus haline gelen Atlantis'in dalgaları tarafından Mezopotamya'ya kadar sürüklenir gelir ve Ağrı Dağı'nda karaya çıkarlar. İlk kurdukları şehrin adı NAHÇIVAN'dır. NAHÇI, Nuh'a inananlar demektir. Bering boğazını geçerek MU kıtasında MU medeniyetini kuranlar Türkler olduklarına göre öyle ise, NUH Peygamber Türk'tür diyebiliriz.
Nuh'un soyundan kalan Nahçıvanlılar da halen Türk olduklarına göre, Nuh'un Türklüğü tartışılamaz. Tufanda yüksek yaylalara kaçıp kurtulan Kızıl Dİ ler (kızılderililer-DİGUR lar) Amerika'ya giderler ve tufandan kurtulurlar. Kızılderililer ile Saha Türklerinin DNA'ları tahlil edildiğinde, DNA'larının birbirlerini tuttukları ispatlanmış oldu.
Bu DNA uyumu, Kızılderililerin kadim bir tarihte Bering Boğazından geçtiklerini gösterir. Bazı kaynaklarda Çin'e doğru kaçıp kurtulanların olduğu ifade edilmektedir. Buradan tufanın bütün dünyayı kapsamadığı, bölgesel olduğunu anlıyoruz. Atlantis'in sularının derinliklerinde batık şehirler bulundu. Bu kalıntıların kayıp kıta MU ya ait olduğu ileri sürülmektedir. Kalıntılar üzerinde yapılan karbon ölçümleri, Nuh Tufanı'nın 12 veya 13 bin yıl önce gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır.
Yani Nuh'un 13 bin yıl önce Mezopotamya'ya geldiği anlaşılmaktadır. Mezopotamya'da bulunan en eski eser 12 bin yıl önce Türkler tarafından Urfa'da yapılan Göbeklitepe Tapınağı'dır. Eğer 14 bin yıllık bir eser bulunursa, anlayabiliriz ki; Nuh'tan önce Mezopotamya'da hayatın olduğunu.
Göbeklitepe bize Türklerin 12 bin yıl öncesinden Mezopotamya'da yaşadıklarını ispatlıyor. Merhum Kazım Mirşan Göbeklitepe'deki tamgaların Türkçe olduklarını ifade etti. Moğol ve Tuva Türkleri tarafından aynı tamgaların kullanıldıklarını ispatladı.