Ülkemizde o kadar çok “tuhaf işler” var ki, insan hangisini yazacağını şaşırıyor. İşte bir tarafa günün birinde yazmak için not ettiklerim. Yerim nispetinde kısa kısa aktaracağım…
STOPAJ VERGİSİ KALDIRILMALI:
Ülkemizde tuhaf bir vergi var. Adı “Stopaj Vergisi”. Bir esnaf dükkân kiralamış, ekmeğinin peşine düşmüş. Her ay dükkân kirasını ödeyecek. Bir de ayrıca yüzde 20 Stopaj Vergisi ödeyecek. Her ne kadar bu nispet pandemiden dolayı yüzde 10’a düşürüldü ise de bu da çok. Âcizâne kanaatime göre bu vergi tümden kaldırılmalı ve stopaj vergi borçları silinmeli.
HIRSIZIN CEREMESİNİ BİZ NİYE ÖDEYELİM:
Ülkemizdeki bir tuhaf uygulama da şu: Malum birçok yerde elektrik hırsızlığı var. Özel şirketler baş edemeyince bir kanun çıkarıldı. “Kaçak elektrik bedeli” bütün tüketicilere paylaştırıldı. Bu çok tuhaf ve haksız bir uygulama. Kim hırsızlık yapmışsa, onun yakasına yapışılmalı. Ya da bu hırsızlığın vebali herkese iyice anlatılmalı. Zira bunun adı “kul hakkına girmektir”. Müslüman olana bu husus iyice anlatıldığında zannederim, bu vak’a en aza inecektir. (Daha yeni, bu tuhaf uygulama 5 sene daha uzatıldı.)
OKUMA BEDELİ NE OLUYOR?
Elektrik, su, doğalgaz, akaryakıt, vs. birçok temel giderlerde pek çok kalem vergilerin alındığını görmekteyiz. Buna verginin de vergisi diyebiliriz. İye de arkadaş şu “okuma bedeli” ne oluyor? Bir saatteki rakamı okumak çok mu zor? Zannedersin mübarek Yasin-i Şerif okumuş! Altı üstü su saatindeki rakamları okuyup el bilgisayarına geçirmiş, o kadar…
DR. ALİ EDİZER’E YAPILANLAR:
GATA başhekim yardımcılığı da yapmış olan Dr. Ali Edizer’e sosyal medyada yapılan linç operasyonunu ve Sağlık Bakanlığı’nın uygulamasını hayretler içerisinde tâkip ettim. (Doktor başhekim yardımcılığından alındı. Bir devlet hastanesine pratisyen hekim olarak tayin edildi.) Doktorun söyledikleri özetle şöyle: “Neden eşinizi aldatıyorsunuz? Bir başkasını seviyorsanız, onu da alın. İnsan yuvasını yıkar mı?” Yani doktor, zina yapmayın, yuvanızı yıkmayın, ikinci eş alabilirsiniz, diyor. Bu “ruhsat” âyet-i kerimede de var. Kaldı ki, bu görüş “fikir hürriyeti” çerçevesinde değerlendirilebilir. Doktorluk mesleğine aykırı bir fiili var mı? Yok. Aynı şahıs, “Gidin zamparalık yapın, onlarcasıyla birlikte olun!” deseydi, aynı muâmeleye mâruz kalır mıydı? Burada şöyle tuhaf bir tablo ortaya çıktı: Bu memlekette Allah’ın hükümlerini söylemek ve müdafaa etmek suç mu? Böyle bir düşüncede olanlar varsa, onların bu tavrını reddediyorum. Dr. Ali Edizer’in doktorluktan da el çektirildiği söylenmişti. “Yok artık!” dedim. O haber yalan çıktı. Bu da bu tuhaflığın “teselli ikramiyesi” gibi oldu.