Suriye'nin kuzeyinde terörıst faaliyetlerde ve sınırlarımızda kaçak ticaretle uğraşan silah ve mazot kaçakçılığı ile uyuşturucu temini ile uğraşan kanlı suriye işidi olarak bilinen El Nusra cephesi adlı terörist örgütün Türkiye uzantıları dünkü Moskova konser salonu saldırısı ile direk bağlantılıdır. Bu bakınız kesin net bilgidir. Çünkü aynı süreçte Ukrayna sahasında bir dizi faaliyet icra etmek için dahil oldular. Nazist terör örgütleri ile silah ve uyuşturucu ticaretinde bulunmaktadırlar.
Dünkü konser salonu saldırısında hedeflerden bir tanesi de salonların sahibi Azeri iş adamı idi... Türk istihbarat birimleri kısa süre sonra büyük sansasyonel operasyonlar yapacaklar. Hiç şüphem yoktur. Çünkü toparlanma ve yeniden taşeron olarak sahada varlık ve güç gösterisinde bulunmak isteyen dinci radikal terörist örgüt İşid her zaman emperyalist ve siyonistlerin maşası olmaya devam etmektedir.
Radikal islami anlayışla acımasızca terör faaliyetlerini eyleme döken bu örgütün yapılanması ve toparlanma süreci Türkiye'de elverişli barınma koşullarını ve uyuyan hücre konumunda olmalarına zemin hazırlıyor. İsmi dinle bağlantılı olmasın diye uydurma terimler ile adı saklanılmaya çalısan bu eli kanlı teŕör örgütünün asıl adı ırak şam islam sözde devletidir. Daeş Daiş değildir. Sırf bu tanımlamalarda bile bulunmak eli kanlı bu terör örgütünün varlığını inkar etmek ve saklamak adına gelmektedir.
Taktik belli Barack Obama döneminde İsrail gizli servisi ile ortak bu tanımlamalar yapıldı. Tıpkı vatan haini terör örgütü PKK'yı savunmak ve saklamak üzere PYD/YPG, PEJAK ve HAT oluşumlarına paralel adlar taķıldığı gibi... Şimdi sizlere yaķın gelecekte neler olabileceğini isthbrt raporlarını hem iç hemde dış devletlerin Nato üzerinden isthbrt havuzlarından elde edilen sağlam kaynaklara dayalı bilgiler paýlaşacağım...
Şu an biliyorsunuz Ukrayna sahası Nazist ve faşişt oluşumları barındırıyor. Rusya'ya karşı savunma hatları kırıldı. İşte tam bu dönemde Nato ve gladio artıkları taşeron tüm terör ergütlerini ayırt etmeden tek bir oluşuma hizmet etmeleri için diriltmeye ve canlandırmaya başladılar. Afrika'dan Ortadoğu'dan ve Türkiye'den hücre evlerinden çıkan teröristler ayrı bir yapılanma ile taşeronun taşeronu olarak terör faaliyeti güdecekler.
Hedeflerinde İran, Kuzey Suriye, Libya, Türkiye ve Azerbaycan'da malesef bulunmakta tekraren topralanma ve güç kazanma sürecinde olan bu örgütlere eleman teminini sıkı durun malesef zihniyet ve uslüp farklılığı olsa da Elkaide ve Taliban üstlenmiş durumda!
Dünyanın birçok devletinden temin edilen bu cihatçı eli kanlı terörıstler önce Afganistan'a sonra cihadi unsurların bulunduğu suriye sahasına gönderilip birdizi terör eğitimlerinden geçip ülkemiz içine uyuyan hücre olarak kaçak yollardan giriyorlar.
Baķın dünyanın neresinde olursa olsun, bir terör faaliyeti sonrası Türkiye cumhuriyeti devletimizin uluslararası camialarda suçlanmaması içten bile değil. Korkum o dur ki Emperyalistler Libya'ya, Suriye'ye, Afganistan'a veya Irak'a yaptıkları gibi şantaj amaçlı ülkemizi terör faaliyetlerini destekleyen ülkeler konumuna sokmasınlar.
İran'ın şimdilerde bunu yaşamasına çok az bir zaman kaldı. Yaşayıp göreceğiz. Derhal sınırlarımızın gerçek anlamda güvenliğini almak zorundayız! Emperyalistlerın istediği çok milletli bir Türkiye Cumhuriyeti yaratmak ve kontrol altına almaktı! Ancak unutulmamalıdir ki, asli söz ve toprak sahibi ev sahibi vatan sahibi biz TÜRKLER'İZ!
Tarihin önünde herzaman haklıyız bedelini hep peşin ödeyerek, kanla irfanla kurduk bu Cumhuriyeti... Aydınlık yarınlarımız için! Vatan davası kutsaldır! Millet davası kutsaldır! Bayrak davası ve sevdası kutsaldır! Yazı dizim devam ediyor. Esenlikler diliyorum sevgili okurlarım.