VAZİYET VAHÎM;Vah benim ZAVALLI MEMLEKETİM !
MODA halini aldı:“ÖLDÜRECEKLERİMİZİN LİSTELERİNİ yaptık hepinizi ÖLDÜRECEĞİZ” diyeTEHDİT ediyorlar.
Ellerinde SİLAHLA videolarını çekmişler ve yayınlıyorlar; televizyonlarda alenen bütün teferruatıyla ÖLDÜRME planlarını anlatıyorlar.
Kadın, “KOMŞULARINI öldüreceğini ve en az 50 kişiyi öldürme için silah yığınağı yaptığını” söyleyebiliyor.
Herifin biri, “Nasıl SAKLANACAKSINIZ ? Karılarınızı ÇOCUKLARINIZI nasıl KORUYACAKSINIZ ? ÖLDÜRECEĞİMİZ hepinizin LİSTESİ elimizde” diyebiliyor.
Ve herkes MERAK ediyor;“Buna DUR diyecek bir yetkili veya bunlar hakkında takibat yapacak bir SAVCI var mı ?” diye soruyor.
Ama maalesef, ne yetkililerden bir ses çıkıyor ve ne de bir SAVCIDAN bir takibat haberi geliyor.
T. Ceza Kanunu’nun gayet açık maddeleri dururken;Bunlardan ÇIT çıkmıyor; gayet SÂKİN ve SESSİZ hepsi yerli yerinde oturuyor.Bu bakımdan memlekette derin bir SÜKÛT hâkim.Galiba, “görmedim, bilmedim, ilgilenmedim” deniyor.
İHMAL mi deseeeeemmm, SUİSTİMAL mi desem, bilemiyorum ?
Belki de, “ÖLDÜREN öldürür, ÖLEN ölür, kalan sağlar da BİZDENDİR” denilmek isteniyor.
İşte T.Ceza Kanunu’nun bu SUÇ ile ilgili maddesi:
“Kamu Barışına Karşı SuçlarHalk arasında KORKU ve panik yaratmak amacıyla TEHDİT.
Madde 213- (1) Halk arasında ENDİŞE, korku ve PANİK yaratmak amacıyla HAYAT, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından ALENEN TEHDİTTE bulunan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Suçun SİLAHLA işlenmesi halinde, verilecek ceza, kullanılan silahın niteliğine göre YARI oranına kadar ARTIRILABİLİR.
Madde 218- Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların BASIN ve YAYIN yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar ARTIRILIR."
Bu VAHİM durum karşısında 2 ihtimal var:1)Bu TEHDİTLERİ savuranlar bir yerlerden izinli, İCAZETLİ.2)Bu hususta takibat yapacak SAVCILAR da, bunlarla aynı düşünceli, aynı FİKİRLİ.
Ortada gayet açık bir SUÇ var, ama buna karşı bir hareketsizlik ve derin bir SÜKÛT var.
Bu SUÇLULAR hâlâ HAPİSE atılmamış da, ortalık yerde dolaşabiliyorsa, Bence, bu 2 ihtimalin de gerçekliği ve geçerliliği var.
Bir de, "SÜKÛT İKRARDAN GELİR" diye bir ata sözümüz var.
Pekiiii, siz ne dersiniz Arkadaşlar ?
(Not: YALANCI durumuna düşmeye çok isterim)