Diyelim ki birisi bir yere ulaşmak için, sizden yolu tarif etmenizi istedi, nasıl ediyorsunuz?Size bir ipucu:Çok iyi bildiğiniz bir yeri tarif etmeniz gerekiyorsa onun gördükleri ile tarif edin.Okuduğu tabela, kavşak, park, sokak ismi filan onun gördükleri ile, şunu göreceksin ya da görmelisin değil ona gördüklerini söylemesini isteyin.Gördüklerini söyleyebilir misin deyin mesela, önce ne gördüğünü söylemekte kararsız kalacak sonra söyleyecek. Bir bir dökülecek dilinden gördükleri. Unutmayınız, yolu ve yeri tarifleyebilmeniz için yeri ve yolu sizin çok iyi bilmeniz gerekir.İyi bilmediğimiz bir yeri bir yolu tarif edemeyiz.Sen ne diyorsun “konum atarım iş biter” diyorsanız. Ya siz orada değilseniz derim.“Orada bulunan birine konum attırırım” derseniz, ya orada hiç kimse yoksa derim.“Açsın navigasyonu gitsin” diyorsanız, ya öyle bir yer ve yol haritalara işlenmemişse derim.Yani ulaşılması gereken bir yer var; Orada kimse yok, oraya nasıl gidileceğini biliyorsunuz, o yer haritaya işlenmemiş, siz orada değilsiniz!Hayat da böyle değil mi?İçinde yaşadığınız hayatı iyi bilmiyorsanız daha iyi bir hayatı tarif edemezsiniz.Nelerimiz var, neyimiz eksik, ne biliyoruz, ne bilmiyoruz, ne yaşanmış, ne yaşanabilir, sadece para mı biriktirmişiz, evler, arabalar ,arsalar... Yoksa “ayranımız yok içmeye” misalimiyiz, kültürümüz, sanatımız, müziğimiz, ritmimiz,... tarihimiz, doğrularımız, yanlışlarımız. Bir şeyler yaşanmış, ne yaşanmış?Bir adım ileri iki adım geri mi gidiyoruz!Yani, yol tarif etmek için bilgi gerekir, görgü gerekir, kültür gerekir!Kolay değil! Hele, iyi bilmediğin bir yeri ve yolu tarif edemezsin.Sola bak ne görüyorsun oku, ”adalet” yazıyor ordan düz git sağa bak ne yazıyor “merhamet mağazası”, sağa dön, karşında ne yazıyor “kötüler zamanı”, sola dönüşü yap ordan nereye geldin? “Mutluluk havuzu” orda dur biraz soluklan, yüz biraz ancak rehavete kapılma mutluluk uzun sürmez, bozacak birileri çıkar.Havuzdan çıktın şimdi neredesin?“Özgürlük alanı”, Havayı solu zira görmeyenlere anlatman gerekecek! Biraz daha git nereye geldin? ”insanlar bekliyor kalabalık burası”,-Ne yazıyor?-Aşk durağı!Bekleme gelmez, Aşk bizi terketti, bekleyenler bilmiyordur!Yürümen gerek, biraz daha yürü, yoruldun biliyorum ancak yeni bir gelecek için dinlenmesini bilmek gerek, yürürken dinleneceksin.Bir sokağın başına geldin, ne yazıyor: ”Güven sokağı”.Tamam o sokakta ilerle, nereye çıktı o sokak “demokrasi limanı”, tamam demir at oraya zira seni ileriye götürecek donanımları oradan tedarik edeceksin. Donat kendini ki geriye dönüş olmasın.Hayatta böyle değil mi?İnsanlığın hayat yolculuğu,Bizim gördüklerimizle yaşadıklarımızla şekillenir! Yaşadıklarımızı yok sayarak görmediğimiz bir hayatı hayal edemeyiz.Önce gördüklerimizi yaşadıklarımızı tarif edelim.Yol ve yer bulunur.