Bak Emre diyorum bu ağabeylerin de bir zamanlar senin gibi yeni mezunlardı, ver onlara telefonunu sen de onlarınkini al! Ara da bir aramalısın onları hal hatır sormalısın iş konusunda bir gelişme var mı demelisin. Ülkemizde Emreciğim, bir Ziraat Mühendisi ancak böyle iş bulabiliyor. Kamuda iş bulmak zor bazılarımız için, umutsuzluğa kapılma Ziraat Mühendisleri Odası büyük bir aile sen de bu ailenin bir ferdisin iş bulacağız sana.Hava güzel, seçim bir şenlik havasında geçiyor. İki liste yarışıyor. Ne kadar özlemişim bu atmosferi. Bir akrabamızın kızı ile bizde karşılıklı listede yarışıyoruz. Ellerimi omuzunu atar gibi yaparak, biz koca bir aileyiz bugün karşılıklı listelerde yarışır yarın aynı listede buluşuruz diyorum, takma kafanı.Sonra bir dostumun oğlu, yine karşı listede! Seçim sonuçlanınca yanına gidiyorum: Hiç üzülme bugün kaybettiniz ancak Odamız senin gibi bir Mühendisi kazandı. Dostça tokalaşıyoruz, babana selam söyle diyorum.Seçim sonucunu alınca Halaf'ı yakalıyorum, kimse kaybetmedi diyorum, kimse kazanmadı, Odamız kazandı. Odamız seni kazandı. Sen koca bir aileye katıldın.Bahçede mühendisler öbeklenmiş kulis yapıyorlar. Müthiş bir seçim sorumluluğu Özgül İzmir'den gelmiş, Mustafa Urfa’dan, Sadettin Maraş’tan, Antalya’dan gelen var!Fatma’yı yıllardan beri görmüyorum çocuklarını alıp gelmiş, Başkanım bizi unuttun diyor. Figenle İsmail’le ayak üstü sohbet ediyoruz. Bu böyle gitmez diyoruz. Umudu, dayanışmayı çoğaltmalıyız.Berrin’le Reşat abiyi göremedim, oylarını kullanıp gitmişler, selam söylemişler.Bülent bizi kahve içmeye götürdü. Ali Rıza, Ali, Edip, ben Tenis kulübüne gittik, bizi görenler kulis yapmaya mı geldiniz dediler: Dağılmışız, birbirimizden uzak kalmışız, kırılmışız, küsmüşüz...
Yeniden bir aradayız! Sabah Vasfi'yle sohbet ederken, bir tesbit yaptık beraber: Bu seçim kişilerin, listelerin seçimi değil bu başka bir seçim. Bilal abi Esra’yı sordu, Esra aslanlar gibi ordan oraya koşturuyor.İsmail buruk biraz eleştiriyor. Haklısın diyorum, eleştirinin her kelimesine katılıyorum ancak şimdi eleştirme zamanı değil yan yana gelme zamanı: Gübre almış başını gitmiş, tohumluğu ara ki bulasın, mazot keyfine göre takılıyor, ilaç el yakıyor. İklim desen üzerimize kara basan gibi çökmüş. Şimdi birbirimizin yaralarını sarma zamanı diyorum İsmail’e. Şimdi karabasandan uyanma zamanı.Fatih’le Müslüm’le kucaklaşıyoruz. İzettin'e diyorum ki, bu diyaloğu kaybetmeyelim.Pandemi bu samimiyeti bu özlemi görünce aramızdan çekiliyor.Uğur'la bir çay içimi sosyalleşiyoruz, abi ben gideyim diyor.Rıza'yı görüyorum, sen ne arıyorsun diyorum. Abi ben çiftçiyim diyor, bu seçim benim de seçimim diyor. Helal sana diyorum.Filiz, Pervin, Lale, Fatma arı gibi çalışıyorlar. Tufan, Ahmet, Deniz, Cuma, Haydar, Mehmet, Nedim nasıl bir baskı hissetmişler ki üzerlerinde dimdik ayaktalar.Ve Abdülkadir Başkan, hiç oturduğunu görmedim, o koca gövdesi ve sakinliği ile bir bakıyorsun bahçenin öbür ucunda.Ahmet Faruk, Süleyman, Kurban benim kadim dostlarım.Görevden alınan bir meslektaşla sohbet ediyorum, üzülme diyorum bu devran döner.Emre geliyor, kardeşi ile Makine mühendisliği birinci sınıf öğrencisiymiş. Sadettin hoca ile git tanış diyorum. Makine Mühendisleri odasına git Kerem abin var, selamımı söyle. Mutlu oluyor, umutlanıyor.Bizim birbirimizi umutlandırmamız gerek, umutlarımızı yan yana koyup çoğaltmamız gerek!TMMOB koca bir aile, Mühendisler bu toplumun vicdanı.Anlatacak daha çok şey var, onları ZMO Büyük genel kurulda anlatırım.Bu memleketin şiddetle bir araya gelmeye ihtiyacı var. Birbirimizi çok özlemişiz. Şimdi bütün korkulardan, kaygılardan sıyrılma zamanı. Bir araya gelmeliyiz, bir araya gelmeliyiz.