ABD Anayasa Mahkemesi, bugün Türkiye saatiyle 17.00'deki toplantısında Halkbank’ın temyiz talebiyle yaptığı başvuruyu ve başsavcılığın yaptığı itirazı değerlendirecek.
Toplantıda, Anayasa Mahkemesi hakimleri dosyaya giren evrakları inceleyerek, Halkbank davasının mahkemede takvime alınarak görülüp görülmemesi konusunda kişisel görüşlerini bildirecek. Anayasa Mahkemesi hakimlerinin toplantısı kapalı oturumda gerçekleşecek.
Şimdiye kadar geçen süreçte Halkbank, ABD Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu 2 Ağustos tarihli itiraz dilekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait bir kamu kuruluşu olduklarını belirterek, ABD’de “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’na” göre yargılanamayacaklarını savunmuştu.
VOA Türkçe'den Can Kamiloğlu'nun haberine göre; banka, hem New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nin hem de İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’nin kararlarının yanlış olduğunu öne sürmüştü. ABD Anayasa Mahkemesi’ne beş Amerikalı avukatın imzasıyla sunulan dilekçede daha önceki 14 davadan örnekler verilerek, alt mahkemelerin aleyhlerinde aldığı kararları bozmaları talep edilmişti.
Halkbank, “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’na” göre kendilerine ceza verilmesinin ABD’de son iki yüzyılda bir ilk olduğunu savunmuş, Halkbank’ın avukatları, ABD Başsavcılığı'nın temyiz başvurularıyla ilgili yaptığı itirazdaki hiçbir argümanın yasalara göre geçerliliğinin olmadığını öne sürmüştü.
ABD BAŞSAVCISI: “HALKBANK'IN TEMYİZ TALEBİ REDDEDİLMELİ”
ABD Adalet Bakanlığı Başsavcısı Elizabeth B. Prelogar, Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede, mahkemeden Halkbank’ın temyiz talebinin reddini istemişti. Başsavcılık, ABD’de dahi ticari faaliyetleri olan Halkbank’ın “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamına girmediğini, daha önce alınan mahkeme kararlarının da bu yönde olduğu belirtilerek, “Halkbank, Amerikan yasaları çerçevesinde bölge mahkemelerinde yargılanabilir” ifadesini kullanmıştı.
Başsavcılık, Halkbank’ın daha önce yaptığı başvuruda eski davalardan örnekler verip, kendilerinin de “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamında olduğu iddialarına da yanıt vermiş, banka avukatlarının örnek gösterdiği eski davalarda alınan kararlarla kıyaslandığında durumun farklı olduğu belirtilmişti.
“YASA BİR ZIRH GİBİ KULLANILAMAZ”
Başsavcılık, Halkbank’ın “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamına girmediğini, bu yasanın ticari faaliyet yaparken bir zırh gibi kullanılmaması gerektiğini savunarak, “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” “bir zırh gibi” çeşitli uluslararası bankalar, havayolu şirketleri, yazılım şirketleri tarafından kullanılamayacağının altını çizmişti.
Başsavcılık, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'nin Halkbank’ı, ABD Hazine Bakanlığı'nın yasal görevlerini engellemek için komplo kurmakla suçladığını, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı (IEEPA) ihlal etmek için komplo kurmaktan, banka dolandırıcılığı için komplo kurmak, kara para aklamak, kara para aklamak için komplo kurmaktan mahkum ettiğini hatırlatarak, Halkbank’ın “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamına girdiği iddiasıyla “iddianamenin düşürülmesi” talebinin hem New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde hem de İstinaf Mahkemesi’ne yapılan temyiz başvurusunda reddedildiği belirtilmişti.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE AİT BİR TİCARİ BANKADIR”
Başsavcılığın dilekçesinde, Halkbank’ın ABD'nin İran'a yönelik ekonomik yaptırımlarından kaçmak için hazırlanan büyük bir planın parçası olmakla suçlandığı belirterek, “Halkbank, çoğunluk hisseleri Türkiye Cumhuriyeti’ne ait bir ticari bankadır. Milyarlarca dolar aklamak için ABD yasalarını ihlal ettiler. ABD finans sisteminden geçen en az bir milyar dolar tutarında para transferleri gerçekleştirdiler. İran petrol ve gazının satış gelirlerinin İran Hükümeti yararına altın satın almak için kullanılmasına izin verdiler. İranlı müşteriler tarafından gıda ve ilaç alımları gibi görünerek sahtekarlıkla tasarlanmış belgeler hazırlandı. İran hükümetine karşı belirli yaptırımlarda sözde “insani istisna” kapsamına giriyormuş gibi görünen işlemler yaptılar ancak İran’a tek bir insani yardım kapsamında gıda sevkiyatı yapılmadı. Sadece kağıt üzerinde gıda gönderme işlemleri yaptılar. Halkbank, tüm bu yasadışı işlemlere aracılık etti” ifadeleri kullanılmıştı.