AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, cemaat yurdunda kalırken yaşadığı sıkıntıları anlattığı video çektikten sonra intihar eden tıp öğrencisi Enes Kara ile ilgili TBMM'de düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Özkan, “Türkiye'de KYK yurdunun kapasitesini 12 kat artırmak suretiyle çok ciddi anlamda gençlerimizin hiçbir yurt ve kalacak yer kaygısı olmaksızın malum olduğu üzere devletimizin yurtlarında kalmasına imkan sağlanmıştır. Bu çerçevede, Enes Kara yavrumuz, kardeşimiz maalesef yaşadığı bunalımlar nedeniyle yaşamını kaybetmiş, intihar etmiştir. Üzüntülüyüz” dedi.
“KYK’DA KALMAK İÇİN MÜRACAATTA BULUNMADI”
Özkan, şöyle devam etti:
*Ailesinin de vermiş olduğu bilgiye göre Enes Kara, hiçbir zaman kredi yurtlar kurumunda kalmak üzere müracaatta bulunmadığını ailesi ifade etmiş ve devletin resmi makamları nezdinde de böyle bir başvurunun olmadığı alınan bilgiler çerçevesinde görülmüştür.
*Kanuna, yönetmeliğe aykırı eğer yurt varsa bunlarla ilgili gerekli işlemler yapılıyor. Kapanması da mümkün hale geliyor. Mühürleniyor.
“GENÇLERİMİZİN HÜR İRADELERİYLE BİR ARAYA GELDİĞİ BİR ÖĞRENCİ EVİ”
*Ancak burada olayın gerçekleştiği yer bir yurt değil. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın bugüne kadar izinleriyle açılmış olan bir müessese olmayıp, gençlerimizin kendi hür iradeleriyle bir araya gelerek açmış oldukları öğrenci evi olduğunu görüyoruz.
“YURT DEĞİL APARTMAN DAİRESİ…”
*Bu anlamda denetlenme itibarıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın denetlediği bir yurt statüsünde değil, sadece bir apartman dairesinde kalan öğrencilere ilişkin bir müessesedir. Elbette bunlarla ilgili de hem ilgili bakanlıklarımız hem devlet denetleme kurumlarımız çalışmalarını yapar.
“‘BUNU ARAŞTIRACAĞIZ’ DERSENİZ UCU NEREYE VARIR?”
*Eğer siz bir denetleme yapıyoruz diyerek insanların evleriyle ilgili araştırma yapacağız derseniz bunun ucu nereye kadar varacaktır?
*Bir denetim dediğimiz zaman bir öğrencinin açtığı ev, bir kişi olur iki kişi veya üçüncü kişi gelir. Üçüncü kişi gelirken yanında birkaç da kitap getirir. Biz de bu kitapları okuyalım derler. Şimdi biz bunları inceleyecek olursak acaba demokratik toplumun değerlerine ne kadar zarar veririz buna da iyi bakmamız lazım.
