
Cuhmurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerinde çok durduğu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul projesine ilişkin yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
19 Mart operasyonunda gözaltına alınan ve 23 Mart'tan bu yana Silivri'de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Yokluğumu fırsat bilip başladınız" diyerek Avrupa Yakası’nın hayati su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı çevresinde başlatılan konut inşaatlarına dikkat çekmişti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul için Arap kanallarında reklamlar yayınlanmaya başladı!https://t.co/eFDtlSBRq5#kanalistanbul @emrkongar pic.twitter.com/QOXauXp5CB
— Gazikent27 (@Herdaim_Haber) April 21, 2025
İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından yeniden gündeme gelen proje Arap kanallarında da yer aldı. Geçmişte, Kanal İstanbul bölgesine ilişkin konut ve arsa pazarlaması yapan gayrimenkul şirketinin yeni bir video daha yayımladığı ortaya çıktı.
❗11 gün önce Erdoğan'ın Çılgın Projesi Kanal İstanbul için yepyeni hukuksuzluklara başvurduklarını söylemiştim.
— Murat Emir (@muratemirchp) April 21, 2025
❗Sebebi belli oldu.
❗Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere hepimizin yapılmaması için mücadele ettiği İstanbul'un sonunu getirecek Kanal İstanbul'un güzergahındaki… https://t.co/BaSSVwSkCF pic.twitter.com/3vfUZaCuOQ
‘Yatırımcılar için iyi haberler’, ‘benzersiz fırsatlar’ gibi ifadeler var.
Ürdünlü Go Smart isimli şirket, daha önce yayımladığı tanıtım videolarında Kanal İstanbul projesinin güzergahında bulunan arsalara verilen imar iznini "müjde" diye duyuruyordu.
Uzmanlar tarafından çevresel, ekonomik, tarihi ve doğal afet etkileri bakımından oluşacak risklere ilişkin uyarılar yapılsa da iktidar projede ısrar ediyor.
RANT BÖLYE PAZARLANDI
Ürdünlü firma reklam videosunu "Kanal çevresindeki arazilerdeki tüm yatırımcılar için müjdeli haberler var" diye yayımladı.
"İşlerin planlandığı gibi devam ettiğini teyit eden" reklam videosunda "Özellikle de Kanal'ın iki yakasındaki Yenişehir'deki önemli gelişmeler" ifadesi dikkat çekti.
Şirketin reklam videosunda Kanal İstanbul rantı "Zira geniş alanlara sahip araziler imar planına dahil edildi ve nitelikleri imara uygun hale getirildi. Bu durum, bu bölgedeki yatırım değerini her geçen gün artırmakta ve sınırsız yatırım ufukları açmaktadır" diye pazarlandı.
ERDOĞAN DA REKLAM FİLMİNDE
Şirketin YouTube kanalında yayımlanan 3 dakika 34 saniyelik tanıtım videosunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçak ile Kanal İstanbul güzergahı üzerinde gerçekleştirdiği uçak yolculuğundan görüntüler de kullanıldı.
Söz konusu reklamda "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kanal İstanbul bölgesine yaptığı ziyaretle taçlandı; bölge, 2025'in başından bugüne kadar olağanüstü bir canlanma ve gelişme yaşadı. Erdoğan, ziyaret sırasında Kanal ile ilgili öne çıkan projeler hakkında bilgi aldı" ifadeleri yer aldı.
CHP'Lİ KAYABAŞI TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
CHP Başakşehir İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı, AKP'nin vazgeçmediği Kanal İstanbul projesine ilişkin, “Burada satılan arazilerin Arap kanallarında konut projesi olarak sunulduğunu da biliyoruz” dedi.
Kayabaşı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan CHP'nin Cumhurbaşkanı adıy Ekrem İmamoğlu’nun, “Yokluğumu fırsat bilip ‘Kanal İstanbul’ denen rant ve talan projesi uğruna Avrupa Yakası’nın en önemli su kaynaklarından olan Sazlıdere Barajı’nın etrafında 24 bin konutun inşaatını başlattılar” sözleriyle gündeme getirdiği alanda basın açıklaması yaptı.
İmamoğlu'nun Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ardından imar yetkisinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına verildiğini anlatan Kayabaşı, İmamoğlu ve İstanbul halkının mücadelesi nedeniyle "Kanal İstanbul" projesinin gerçekleşmeyeceğini düşündüklerini aktardı.
Kayabaşı, şöyle devam etti:
"Ama bugün Ekrem Başkan'ı Silivri zindanlarına atanlar projeyi alelacele hayata geçirmek gibi bir süreci başlattılar. Bu yalan, bir talan aynı zamanda da bir yok ediş, yıkım projesinden başka bir şey değil. Özellikle ÇED raporlarına rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı bu konuda mücadele edenlerin fikirleri ve düşünceleri alınmadan, aynı zamanda vatandaşa sorulmadan şu an İstanbul'daki en önemli su kaynaklarından bir tanesi yok ediliyor, sıfıra indiriliyor aslında. 2-3 gün öncesi Mecliste bir iklim yasası vardı. Yasanın amacı bu su kaynaklarını ve doğayı korumaktı. Ama maalesef bugün gelmiş olduğumuz noktada İSKİ, aynı zamanda doğal yaşamı, buradaki tahribatla beraber aslında bir yok ediliş projesinden başka bir şey değil."
“ARAP KANALLARINDA KONUT PROJESİ OLARAK SUNULUYOR"
"Burada satılan arazilerin Arap kanallarında konut projesi olarak sunulduğunu da biliyoruz" diyen Kayabaşı, mevcut ekonomik krizde fiyatları nedeniyle yapılacak konutlarda "Türk vatandaşlarının oturmasının mümkün olmadığını" söyledi.
Kayabaşı, deprem bölgesindeki ve İstanbul'daki sosyal konut projelerini tamamlayamayan ve zamanında teslim edemeyen TOKİ'nin, bunları bir tarafa bırakıp, sadece Arap sermayesine peşkeş çekilecek bir konut projesi yapmasını kabul etmediklerini belirtti.
"SU KAYNAĞI DA YOK EDİLMEKTEDİR"
Başakşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili ve İBB Belediye Meclisi Üyesi Nizamettin Kümeç de şunları söyledi:
“İklim değişikliğine, küresel ısınmaya bağlı olarak su kaynaklarının yok olduğunu, ülkemizin de su yönünden fakir bir ülke olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir şehir plancılığı yapılırken bir dönemin değil, kısa dönemin değil, çok uzun dönemin planları yapılmalı. İstanbul bölgemizde de en önemli su kaynaklarından birisini yok saymak geleceği mahvetmekten başka bir şey değildir. Yoluyla, suyuyla, eğitimiyle bunların çok iyi planlanması gerekir. Ama maalesef ülkemizde dönemsel bir düşünce ekseninde 'yaptım oldu' mantığıyla ülkenin geleceği karartılmaktadır. Özellikle Kanal İstanbul projesinde bu barajın da yok edilmesi de söz konusu idi. Bunlarla ilgili ya kanal ya İstanbul şeklinde bir şey vardı. Biz kanala sürekli karşı durduk. Karşı durmaya da devam edeceğiz. Burada İstanbul'un bir su kaynağı da yok edilmektedir. Bunu asla kabul etmiyoruz. Mücadelemizi de sürdüreceğiz.”