USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Aşkların en zoru: Bir narsiste aşık olmak!

Çıkmaz bir sokak, bitmek bilmez bir yol. Her an aynı şeyi daha önce yaşadığınız hissi... Günümüzün yüceltilen karakteri olan narsistlerin ilişki yaşadıkları kişilerde bıraktıkları hasarları ve Türkiye'de narsisizmin kökenlerini Klinik psikolog Ezgi Taboğlu ile konuştuk.

Aşkların en zoru: Bir narsiste aşık olmak!
01-03-2025 00:00
02-03-2025 14:36
Google News

Narsist bir karakter ile her ilişki biçimi zorlayıcı olabilir. Ancak gönül lişkisi bunalırn içinde en zorlusu olsa gerek. Duyguların ön planda, güven arayışının en yüksek sevieyede olduğu bu ilişki bitmek bilmez bir istismar döngüsüne evrilebilir. Doğan Kitap etiketiyle çıkan “Bir Narsiste Aşık Olmak” kitabı ile narsisizm içeren aşkları irdeleyen klinik psikolog Ezgi Taboğlu ile ilgi çekici bir söyleşi yaptık.

- Bir narsiste âşık olmak ve bu aşkın sonucunda psikolojik destek gereksinimi hissedecek bir ruh durumunda olmak ülkemizde sık karşılaşılan bir durum mu?

Narsisizmin yükseldiği bir çağdayız ve pek çoğumuzun yolu bir noktada bir narsistle kesişiyor. İnsanlar bu karşılaşmaların ardından dengelerinin bozulduğunu, özdeğerlerinin zedelendiğini, duygusal olarak yıprandıklarını fark ediyorlar ama yaşadıklarını anlamlandırmakta zorlanıyorlar. Beni bu kitaba yazmaya iten, narsistlerle her karşılaşmanın hikâyesi farklı olsa da örüntünün hep aynı olduğunu fark etmemdi. Amacım, son derece kafa karıştırıcı ama bir o kadar da benzeşen bu ilişkileri ele alarak insanların yaşadıklarının adını koymalarını sağlamak ve bu ilişkilerin ardından olumlu bir içsel dönüşümün mümkün olduğunu hatırlatmak.

- Bir narsiste aşık olmanın ne gibi etkileri vardır?

Narsistle aşk, doğru dürüst emniyet önlemi olmadan lunaparktaki hız trenine binmeye benziyor. Başlangıçta duygular çok yüksek. Heyecan, tutku, ne ararsanız var. Karşınızdaki etkileyici kişi size biricik olduğunuzu hissettiriyor. İlişki ilerlediğinde ise sihir bozulur. Narsist sizi değersizleştirmeye başlar. Panikler ve ilişkiye sıkıca tutunursunuz. İhtiyaçlarınızı geri plana atar, sınırlarınızdan vazgeçer, kendinizi sorgulamaya ve hayatınızı narsiste göre düzenlemeye başlarsınız. Zamanla bu gelgitler kaygıya, depresyona, özgüven ve özdeğer eksilmelerine, yorgunluğa, hatta kendinden vazgeçmeye neden olur. İlişki duygusal bağımlılığa dönüşür.



NARSİSTİK ÜÇGENE DİKKAT!

- Narsistler, onlara duygusal yakınlık hisseden kişileri kendi manipülasyon alanları içinde tutmayı nasıl başarır, ne gibi yöntemler izlerler?

Narsist sahnedeki tek ana oyuncudur, partnerinin seyirci veya en fazla yardımcı oyuncu olmasına izin verir. Bu amaçla farkında olarak ya da olmadan kullandığı yöntemler var. Herhalde en bilineni “love-bombing”. Narsist ilişkinin başında partnerini yere göğe sığdıramaz çünkü onu idealize etmiştir. Partnerini ilgiye (sevgiye değil) boğarak kendine bağlar. Bir diğer popüler taktik “gaslighting”, yani gerçekleri çarpıtarak, yalan söyleyerek kişinin hafızasından, algısından şüpheye düşmesini sağlamaktır. Narsistik üçgenler ise bir üçüncü kişinin varlığı veya hayaletini kullanarak kıskançlık ve rekabet yaratır. Bu taktiklerin ortak özelliği, duygusal anlamda partneri kontrol altına almaktır. Narsist, ilişkiden narsistik tatmini bu şekilde sağlar.

O ÇOK SEVDİĞİNİZ 90’LAR...

- 1990'lar Türkçe pop şarkılarının büyük ölçüde narsistik aşk ilişkilerini olumladığını ve özendirici nitelikte olduğunu söylüyorsunuz. Bu şarkılar genel olarak nasıl bir aşk tasavvuru sunuyor?

1990’lar Türkiye’de bireyselleşmenin bir değer olarak yükseldiği ve narsistik özelliklerin alkışlanmaya başladığı bir dönem. 90’lar Türkçe pop da bu toplumsal değişimi yansıtıyor. Döneme ait şaşırtıcı derecede çok şarkının narsistik aşkı çağrıştırdığını fark ettim, şarkıları yapanlar bunun farkında mıydı bilinmez. Hatta okuyucuya kitabı okurken eşlik etmesi için hazırladığım 90’lar Türkçe pop şarkı listesinde de yüze yakın parça var. Bu şarkılarda tutku, ihtiras, şehvet ve gelgitlerle dolu, sevgiliyi, hatta her şeyi yakan, acıtan, dengesiz fakat verdiği duygusal zararlara rağmen vazgeçilemeyen bir aşk tasavvuru var. Bu aşklar öylesine ızdırap dolu ki bazı şarkılar Tanrı’ya yakarışlarla bezeli. Öte yandan bu şarkıların sözleri böylesine acı doluyken melodileri çoğunlukla canlı ve hareketli. Dolayısıyla melodilerin de narsistle aşkın coşkunluğunu çağrıştırdığını düşünüyorum.



- Günümüzde 90'lar Türkçe pop şarkılarının hâlâ revaçta olması bu narsistik aşk biçiminin güncel olduğu anlamına geliyor mu?

Bence evet. 90’lar Türkçe popu elbette ki nostalji duygusu nedeniyle, pek çoğumuza çocukluğumuzu, gençliğimizi, geçmiş güzel günleri çağrıştırdığı için seviyoruz. Senelerdir dinlemesek de ilk notaları duyduğumuzda eşlik edebilmeye başladığımız için keyif alıyoruz. Fakat bu şarkılardaki aşk hâlâ kültürel bir geçerliliğe sahip olmasaydı bu şarkılar unutulurdu. Dolayısıyla narsistik aşk halen toplumsal aşk anlayışımızın kayda değer bir parçası.

CAN SIKINTISI EN BÜYÜK SINAVI

- Narsistlerin en büyük sorunu canlarının sıkılması ve günlük yaşam rutinin onları tatmin etmemesi mi? Bu açıdan hiçbir zaman ellerindekinin kıymetini bilmemek gibi bir sorunları da var mı?

Aslında narsist, içinde daimi bir tatminsizlik ve boşluk hissi taşır. Farkında değildir ama bunları hissetmemek için çok çabalar. Bu yüzden bir dev aynasına öylesine muhtaçtır ki olgun bir sevgi ilgisini çekemez. Can sıkıntısına bulduğu çözüm daimi bir aksiyon yaratmaktır. Bunun için yeni partnerlere yönelebildiği gibi ilişkiye yersiz çatışmalarla hareket de getirebilir. Ayrıca narsistlerin içgörüsü eksiktir. Kendi benliğinden bu kadar uzak birinin karşısındakinin kıymetini bilmesi zordur.



NARSİSTİK İSTİSMAR DÖNGÜSÜ NASIL İLERLER?

1) Göklere çıkarma: Narsist, partnerini ilgisiyle, hayranlığıyla ve etkileyiciliğiyle büyüler. Kendisi de partnerinden büyülenir. İlişki gerçeklikten kopuk, sihirli bir baloncuğun içinde başlar.

2) Değersizleştirme: Narsist karşısındakinin “ruh eşi” olmadığını fark eder. Partnerini ilgisinden mahrum bırakmaya başlar. Narsistik öfke patlamalarıyla, iğneleyici sözlerle partneriyle didişir.

3) Kenara atma: Narsist küser veya ayrılır çünkü narsistik doyuma ulaşmıştır ve ilgisini yitirmiştir. Hedefi yeni bir narsistik tatmin kaynağı bulmaktır, bu da onay ve takdir alabileceği başka bir kişi veya alandır.

4) İlişkiye geri çekme: Döngünün başına dönmek için tekrar iletişime geçer. Bir gece gelen “Uyudun mu?” mesajı bu manevraya işaret edebilir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü