Almanya’da Türk kökenli ilk kadın milletvekili olan Lale Akgün, “Burada hiçbir partinin, AKP hükümette olduğu sürece Türkiye ile yakınlaşma ihtimali yok” dedi. Cumhuriyet’e konuşan eski Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) milletvekili Akgün, birçok Alman firmasının Türkiye ile 130 milyar Avro civarında yatırımı olduğunu anımsattı. Akgün, “Su altından saman yürütüldüğü oluyordur illaki! Zorunlu ticari ilişkiler başka tabii. Ancak AKP hükümeti olduğu sürece Türk-Alman ilişkilerinin bugünden daha iyiye gitme ihtimali yok, nokta!” ifadelerini kullandı.
AB VE ALMANYA İLE ZOR
Türkiye-AB müzakerelerini yorumlayan Akgün, “Müzakerelerinin mevcut şartlarda ilerleme şansı sıfır. AKP hükümeti ve Erdoğan başkan kaldıkça milimetrik bir gelişme olmayacaktır. Alman kamuoyu için Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala haksız yere hapsedilmiştir. Bu haksızlıklar var oldukça Avrupa Birliği ile ilişkileri sağlıklı gelişme gösteremez. Özetle şunu çok net söyleyebilirim ki Türkiye AKP öncülüğünde ne Almanya ile ne de Avrupa Birliği’yle yol alır” dedi.
Almanya’da AKP‘ye yakın olmakla eleştirilen Dava Partisi ile ilgili olarak Dr. Lale Akgün, “Almanya’da bugüne kadar üç tane Türk partisi kuruldu. Birincisi BIG, ikincisi ADD, üçüncüsü de ocak ayında kurulan Dava Partisi. Dava Partisi kurulduğunda, Alman politikasında heyecan uyandırdı. İsmiyle bile. Öyle ya, neyin davası? Kurulan Türk partisi AKP ve Diyanet destekli bir parti. Avrupa Parlamentosu’na gireceği konusunda beklentiler oluştu. Çünkü Avrupa Parlamentosu’na girmek için baraj olmadığı için bu mümkündü. Ancak tüm Almanya’da aldıkları oy 147 bin. Bu çok çok düşük bir sayı. İkinci Türk partisi BIG´in aldığı oy ise 31 bin. Hani “ben Türküm“ diyen herkes Dava Partisi’ni seçecekti? Fatih Zingal, kuruculardan biri, böyle bir imaj yarattı.‘Bütün Müslümanlar oy verecek’ dediler. Almanya’da 6 milyon Müslüman var. Nerede oylar? 147 bin kişi oy verdi Dava Partisi’ne” diye konuştu.
‘SEÇMEN KURNAZ’
Akgün şöyle devam etti: “İnsanlar her ne kadar bir oluşuma sempati duysa da sokaklara çıkıp ‘Erdoğan, Erdoğan’ diye bağırsa da onun burada kendilerine hiçbir faydası olmayacağını çok iyi biliyorlar. Erdoğan 28 Mayıs seçimlerinde Almanya’daki Türklerden yüzde 67 oranında oy aldı ama burada oyunu yine SPD’ye verdi, Yeşilliler’e verdi, CDU’ya (Hıristiyan Demokratlar) verdi. ‘Bunlara güvenilmez’ diyebiliyor. Yani Türk seçmen aptal değil, bilakis kurnaz! Buradaki seçmen, nostaljik bir Türkiye bağı için, yaşamadığı ülkenin kaderini tayin ediyor. Bu davranış hiç etik değil” ifadelerini kullandı.
‘6 BİN AJAN OLDUĞU BELİRTİLİYOR’
Almanya‘da tartışma konusu olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kolu Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ile ilgili sorumuza Akgün, şu yanıtı verdi: “Almanya’da din özgürlüğü var. Yani istersek biz ikimiz de bir cemaat kurabiliriz. Adını da, ‘’Pembe gül Cemaati’’ koyarız. Kimse de karışamaz bize. O yüzden Almanya’da buradaki DİTİB’in faaliyetlerine karışamadı. Ne zamana kadar? DİTİB’in yasadışı bir şey yaptığı tespit edilene kadar. O zaman gerekli müdahaleler yapıldı. DİTİB imamlarının burada fişleme faaliyetlerinde bulunduğu tespit edildi. Söylentilere göre zaten Almanya’da 6 bin Türk ajanı olduğu dile getiriliyor. Bu ajanların çoğunlukla camilerle kontak halinde olduğu söyleniyor.“
LALE AKGÜN KİMDİR?
Dr. Lale Akgün, Türk asıllı bir Alman siyasetçi, yazar ve psikologdur.
8 Şubat 1953 tarihinde İstanbul’da doğdu. Almanya’ya 1970’li yılların başında geldi ve psikoloji eğitimi aldı. Siyasi kariyerine Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi olarak başladı. 1998-2009 yılları arasında Almanya Federal Meclisi’nde (Bundestag) milletvekili olarak görev yaptı.
Akgün, Almanya’da Türk kökenli ilk kadın milletvekili olarak tanınıyor. Siyasi kariyeri boyunca, göçmenlerin entegrasyonu ve Almanya-Türkiye ilişkileri gibi konularda aktif rol aldı. Ayrıca, çeşitli kitapları ve makaleleriyle de biliniyor.