FOX TV’de İlker Karagöz’le Çalar Saat’in konuğu olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan siyaset, ekonomi ve dış politika gündemini değerlendirdi.
FOX TV’de İlker Karagöz’le Çalar Saat’in konuğu olan Babacan şunları söyledi:
‘Pazarlık gibi kelimeler altılı masaya dışarıdan verilen zarardır’
“Altılı masa, Türkiye'deki çatışma, öfke, nefret siyasetine bir cevap. Altılı masanın ruhunda istişare, müzakere, mutabakat arayışı var. ‘Pazarlık’ gibi kelimeler altılı masaya dışarıdan verilen zarardır.”
‘Partilerin iş birliğinde çalışması gerekiyor’
“Mevcut sistemde seçimi kazanmak istiyoruz. Gerçekçi olmak zorundayız. 50+1’i almak istiyorsak partilerin iş birliği içinde çalışması gerekiyor. Altılı masada daha önce seçime girmiş ve girmemiş olan partiler var; kimse eski seçim sonuçlarına veya ileride olabilecek sonuçlara göre hareket edemez.”
“Mesajım; ‘Farkla kazanmalıyız, nitelikli çoğunluğu sağlamalıyız’ idi”
“Benim, genel başkanlarla yaptığım görüşmedeki asıl mesajım ‘Altı parti bir arada bu seçimi almalıyız. Cumhurbaşkanlığını açık farkla kazanmalıyız. Meclis’te de en az 360 milletvekiliyle nitelikli çoğunluğu sağlamalıyız ki Anayasa’yı değiştirelim’ idi.”
Geçiş sürecinin yol haritası ve seçim beyannamesi
“Bunun için ne yapacağız? Bir tanesi; geçiş sürecinin yol haritası. Ülke nasıl yönetilecek? İkinci konu da temel politika alanlarında müşterek çalışma. Hukuktan kamu yönetimine, ekonomiden eğitime, sosyal politikalardan dış politikaya kadar geniş bir alanda ortak çalışma olması gerektiğini düşünüyoruz. Ortak aday istiyorsak, tercihimiz; seçim beyannamesini bugünden çalışmak.”
‘Ortak adayın parti rozeti olabilir, ortak vaatler vermeli’
“Altı genel başkandan biri olsa dahi, ortak aday belirlendiği anda, artık sadece kendi partisinin politikalarıyla konuşmamalı. Ortak aday, kendi partisinin politika çerçevesinden çıkıp altı partinin ortak politika çerçevesine göre konuşmalı. Parti rozeti olabilir. Parti rozetiyle ilgili bir sorunumuz yok. Ortak adaysa, altı partinin ortaklaştığı politikalar üzerinden vaatler vermeli. Seçim beyannamesi, altı partinin ortak uzlaştığı çerçeve üzerinden oluşmalı.”
‘Dayatma yok’
“Bizim üzerimizde hiçbir baskı yok, dayatma yok. Zaten ters teper. Bizim öyle bir çalışma şeklimiz yok. Biz doğru bildiğimizden şaşmayız, mümkün değil. Tabii ki uzlaşı arayacağız. Dayatma yok. Bu masa oylama masası değil. Bu masa; istişare, müzakere ve mutabakat masası.”
‘Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış’
“Keramet imzada değil. Keramet imzasında olsa dört yıldır ülkenin ekonomisi iyi giderdi. Türkiye ekonomisini mahvedip seçime 9 ay kala ‘Eski başarıyı ben yapmıştım’ diye eski defterleri karıştırıp onunla övünmeye çalışıyor. Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış.”
‘Altı sıfırın atılacağını gazetelerden öğrendi, bana sordu’
“‘Paradan altı sıfırı biz attık’ diyor. Paradan altı sıfırın atılacağını gazetelerden öğrendi, ertesi gün bana sordu. ‘Paradan altı sıfır mı atıyorsunuz? Keşke söyleseydin de ben açıklasaydım, niye sen açıkladın?’ dedi. Paradan 6 sıfırı atma törenini Merkez Bankası’nda yaptık. Bugün böyle bir şey olsa Merkez Bankası’nda mı yapılır, Külliye’de mi yapılır?”
‘Önemli olan enflasyondur’
“Rusya’daki olayı bilmiyor. Rusya’da Merkez Bankası enflasyon düşmeye başladıktan sonra faiz indirmeye başladı. Sayın Erdoğan son 4 yıldır faizi indirdi, enflasyon patladı. Asıl önemli olan enflasyondur. Maaş alıp alışverişe çıkan vatandaşlarımızın faizle bir ilgisi yok. Vatandaşı ilgilendiren en önemli husus çarşıdaki, pazardaki fiyatlar. Bahsettiği Merkez Bankası faizi, bankaların Merkez Bankası’ndan kredi alırken ödediği faiz. Siz bankaların piyasaya verdikleri kredinin faizine bakın.”
‘Sosyal konut da ucuz konut da memleketin ihtiyacı’
“Sosyal konut ülkenin ihtiyacı. Ucuz, makul maliyetli konut da memleketin ihtiyacı. Siz enflasyonu düşüreceksiniz. Enflasyonu patlattıktan sonra konut fiyatları aldı başını gitti. ‘Ucuz konut vereceğim’ diyor. İyi de, milyonlarca konutun fiyatını patlatan sensin.”
‘Türkiye’yi yaşaması zor bir ülke haline getirdikten sonra gidenleri yaftalayamazsınız’
“Vatandaşlarımız cebindeki telefonun ekranı kırılınca yenileyemiyor. Arabası eskiyor, yenileyemiyor. TIR ve otobüs şoförlerimiz kabak lastikle dolaşıyorlar. İnsanlar daha yüksek refahı başka ülkelerde buluyorsa, gider. Siz Türkiye’yi yaşaması zor bir ülke haline getirdikten sonra gidenleri yaftalayamazsınız. Konserleri iptal ediyorsunuz. Gençlerin barınma ve gıda sorunlarından biraz nefes alıp birkaç saat geçirmeleri gözüne batıyor. Türkiye’de bir zamanlar dünyanın en meşhur sanatçıları geldi, konser verdi.”
‘Büyüme, parası olana yaramış’
“Asgari ücrette de emekli maaşında da memur maaşında hep şunu söylüyoruz: Gerçek enflasyon artı refah payı. Erdoğan ekonominin büyümesiyle övünüyor. Büyümeden kim istifade etmiş? Toplam millî gelirde sermayenin payı artmış, emeğin payı düşmüş. Bahsettikleri büyüme, zaten parası olana yaramış. Parası olmayanı daha da fakirleştirmiş. Bunun sebebi ne? Enflasyon tüm toplumun cebinden çalmaktır.”
‘Asgari ücreti de dövize endeksledim, desin’
“Bankada parası olan kur artınca mağdur oluyor da asgari ücretle geçinen vatandaşımız mağdur olmuyor mu? Onun mağduriyetini karşılıyor, asgari ücretlinin, emeklinin, memurun kurdan doğan mağduriyetini karşılamıyor. O zaman ‘Asgari ücreti, emekli maaşını dövize endeksledim’ desin.”
‘Yunanistan’la denge hiç olmadığı kadar Türkiye aleyhine’
“Yunanistan, Türkiye’nin itibar kaybından yararlanıp ilk defa anakaramız üzerinde savaş uçağı uçurdu. Hem de 3 defa. Sayın Erdoğan, Ege Denizi’ndeki ihtilaflı alanları bırakın, anakaramız üzerinde savaş uçağı uçurdu mu, uçurmadı mı? Kendi kontrol ettirdiği gazetelere manşet attırmakla olmuyor o iş. Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki denge tarihte hiç olmadığı kadar Türkiye aleyhine dönmüş durumda. ABD oraya üsler kurdu, silah yardımı yapıyor. Almanlar sıfır silahları Yunanistan’a veriyor, Yunanistan da kullanılmış silahlarını Ukrayna’ya gönderiyor. Ukrayna-Rusya savaşından yine Yunanistan menfaat sağlıyor. Silah sistemlerini yeniliyor. Türkiye ne yapıyor? İçeriye manşet... İçeriye algı satmaya çalışıyor.”