Sinan Ateş cinayetinde adı geçen Olcay Kılavuz, Devlet Bahçeli tarafından TBMM Grup Danışmanlığı görevinden alındı.
Sinan Ateş'in öldürülmesi nedeniyle gündem olan MHP eski Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, MHP Grup Danışmanlığı görevinden alındı.
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine yönelik davada ismi şüpheliler arasına giren eski MHP Mersin Milletvekili ve MHP'nin TBMM'de Grup Danışmanı olan Olcay Kılavuz'un, danışmanlık görevine son verildi.
Kılavuz'un görevine, Bahçeli'nin son verdiği öğrenildi.
YERLİKAYA İLE GÖRÜŞMÜŞTÜ
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bugün, TBMM'de Bahçeli'yi ziyaret ederek görüşme gerçekleştirmişti.
Yerlikaya görüşmede, bakanlığın son bir yıldaki icraatları, terörle, çetelerle, organize suç örgütleriyle mücadeleleri hakkında bilgi vermişti.
İSMİ CİNAYETLE ANILIYORDU
Ankara'da Sinan Ateş cinayetinin tetikçilerine yardımla suçlanan Tolgahan Demirbaş'ın MHP'li milletvekili Olcay Kılavuz'un evinden gözaltına alındığı ortaya çıkmıştı. Basına yansıyan bilgilere göre; cinayetin ardından Cinayet Büro polisleri, savcılığın talimatı üzerine Demirbaş'ı gözaltına almak istedi. Ancak Demirbaş'ın MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde olduğu tespit edildi. Kılavuz, adresin milletvekili evi olduğunu belirterek gözaltı işlemine karşı çıkmak istedi, ancak polisler ısrarcı olunca MHP'li vekil geri adım attı.
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş de eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz ve Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın cinayeti birlikte planladığını iddia etmişti. Ayşe Ateş, "Çünkü eşimin bana söylediği şuydu: 'Olcay ve Ahmet beni öldürmek için kiralık katil arıyor. Kapı kapı dolaşıyorlarmış beni öldürmek için. Bir sürü kişiye gitmişler. Kimseye yaptıramıyorlarmış ama arıyorlarmış" ifadelerini kullanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde ise Sinan Ateş’in arkadaşı Ömer Zengin, yaptığı açıklamada Sinan Ateş cinayetinde ismi geçen "Olcay Kılavuz’un Semih Yalçın tarafından öldürülmekten korktuğunu" söylemişti.
Kılavuz ise, cinayetle ilgili açıklamasında “Bu şerefsizliklerin içerisinde bizim yer bulmamızı çeşitli saldırı, çeşitli ithamlarla bizi bu olaylara çekmek istiyorlar. Bu olaydan en çok üzülen ve en çok mağdur olan kişi benim. Namusum ve şerefimle ülkü ocakları gibi bir kurumda uzun yıllar görev yapmış ve kendisinden sonra ülkü ocakları genel başkanlığı yapmış birisinin böylesi menfur bir saldırıya maruz kalmasına ne rızamız olabilir, ne de içinde olabiliriz, ne de böyle bir şey isteriz. Bu çok korkunç bir şey. Hatta alçakça" demişti.