Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı canlı yayında altılı masanın Cumhurbaşkanı adayına ilişkin, "Adayınız eğer Kılıçdaroğlu olmayacaksa, bilinmedik biriyse adam çıksın, kendini tanıtsın, projelerini anlatsın, millet onu tanısın. 'Efendim, çıkaracağımız adam yıpratılır.' Demek ki kirli birini çıkaracaklar." dedi.
Bozdağ, TVNet'teki canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. TBMM'ye sunulan 6. Yargı Paketine yönelik açıklamalarda bulunan Bozdağ, bu pakette önemli başlıkların yer aldığını söyledi.
Pakette, hakim ve savcıların meslek öncesi ve meslek içi eğitimine, teftişe yönelik düzenlemelerin bulunduğunu aktaran Bozdağ, bu hükümlerin hakim ve savcıların liyakatini, kararlarda isabeti artıran önemli adımlar olduğunu dile getirdi. Hakim ve savcı yardımcılığının getirileceğini anımsatan Bozdağ, yardımcılık süresinin üç yıl olacağını ifade etti.
Bekir Bozdağ, paketin yasalaşmasıyla stokçuluk ve fiyatları etkileme suçlarının cezalarının artırılacağını, bu suçların tutuklama yasağı kapsamından çıkarılacağını bildirdi. Kira düzenlemesine de değinen Bozdağ, düzenlemenin bir yılla sınırlı geçici bir hüküm getirdiğini kaydetti. Bakan Bozdağ, "Kiracıların evden çıkarılacağı" yönündeki söylemlerin ise gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Sosyal medyaya ilişkin soru üzerine Bozdağ, hakaretin yüze karşı da sosyal medyada da yapılsa suç olduğuna işaret etti. Sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin sorulması üzerine Bozdağ, şöyle devam etti:
"Sosyal medya yasası geniş kapsamlı bir yasa. Bu alanı bir zapturapt altına almayı da hedefleyen bir yasa. Yalan haber yayanlarla ilgili ağır da müeyyideler getiren bir yasa. Yürürlüğe girdiğinde ne kadar etkili olduğunu göreceğiz. Ulusal hukuk ve ulusal yaptırımlarla bu alanda istenilen neticenin alınması mümkün gözükmüyor. Esasında burada uluslararası bir sözleşmeye, sözleşmeci her devlete de yükümlülük getiren hükümlere ihtiyaç var."
"Mutlaka belli bir oranı cezaevinde infaz edilecek"
Tutuklamaya yönelik bir soruya karşılık Bozdağ, "Şimdi biz yeni bir adım atacağız. Bir suç işleyen kişi, aldığı hapis cezasının belli bir oranını hapiste geçirmeden infaz şartlarından yararlanamayacak. Mutlaka belli bir oranı cezaevinde infaz edilecek. Ondan sonra şartla salıvermenin şartları oluştuğunda ondan istifade edecek. Tutuklama yasağının kapsamını da daraltacağız. Bunu biraz daha daraltma gerektiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Muhalefet partilerinin seçim güvenliğine yönelik açıklamalarının hatırlatılmasının ardından Bozdağ, Türkiye'de seçimleri partilerin yaptığını aktardı. Sandık kurullarında parti temsilcilerinin de yer aldığına işaret eden Bozdağ, Türkiye'de seçim güvenliği sorununun olmadığını muhalefetin de iyi bildiğini kaydetti. Bekir Bozdağ, Türkiye'de güvenli seçim yaptığını söyledi.
"HDP, onların yanında vaziyet alıyor"
Muhalefet partilerini eleştiren Bakan Bozdağ, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Ben 'yedili masa' diyorum, altılı masa Türk milletinin aklıyla alay etmektir. Hepimiz biliyoruz ki HDP bu masanın ayrılmaz parçasıdır. HDP olmasaydı, İstanbul'u da Antalya'yı da Adana'yı da Ankara'yı da alamazlardı. Seçim sonuçları, rakamlar ortada. HDP'nin desteğiyle buraları aldılar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de HDP çok açık, net, bunca istiskale rağmen, CHP, İYİ Parti istiskal ediyor, öbürleri de istiskal ediyor, yokmuş gibi davranıyor. 'Biz haysiyetliyiz, onurluyuz' diyorlar ya ama bu kadar onur ve haysiyetlerini incitmelerine rağmen 'hadi oradan' diyemiyorlar. HDP, onların yanında vaziyet alıyor. Masanın altına mı saklanıyor, üstüne mi, ceplerine mi giriyor ama her zaman o masanın içinde olan bir parti."
"Temiz birini çıkaracaksanız niye korkuyorsunuz?"
Altılı masadaki liderlerin cumhurbaşkanı adayı ismini konuşmaktan çekindiğini dile getiren Bozdağ, adayın niteliklerini konuşmaktan milletin yorulduğunu aktardı. Bekir Bozdağ, "Adayınız eğer Kılıçdaroğlu olmayacaksa, bilinmedik biriyse adam çıksın, kendini tanıtsın, projelerini anlatsın, millet onu tanısın. 'Efendim, çıkaracağımız adam yıpratılır.' Demek ki kirli birini çıkaracaklar. O zaman elbette yıpranır. Temiz birini çıkaracaksanız niye korkuyorsunuz?" diye konuştu.
- FETÖ'yle mücadele
FETÖ'yle mücadeleye ilişkin soru üzerine Bozdağ, hem yargıda hem devletin diğer kurumlarında FETÖ'yle mücadele yapıldığını aktardı. Bekir Bozdağ, FETÖ'nün yargıyı terör örgütünün kılıcı haline dönüştürdüğünü söyledi.
"Onlar biz iktidara gelince görecekler' diye tehditler, baskılar var"
Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yargı kararlarıyla ilgili kendi siyasi görüşüne uygunluk denetimi yaptığını söyledi.
Bekir Bozdağ, "Kendi siyasi görüşüne uygun karar çıkarsa 'Ankara'da hakimler var, namuslu hakimler var', kendi siyasi duruşuna aykırı karar çıkarsa 'Sarayın hakimleri var. Onlar biz iktidara gelince görecekler' diye tehditler, baskılar var. Bu da bir algıyı besliyor." dedi.
Türkiye'de Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş konularının tartışıldığını aktaran Bozdağ, Avrupa'dan gelenlerin de bir iki kişi hakkında görüş sorduğunu dile getirdi.
Bekir Bozdağ, bir soru üzerine, "İhraçlarla ilgili kararlar Ankara İdare Mahkemesi tarafından görülüyor. Milli Savunma Bakanlığımızın bir talebi var. Şu anda idari açıdan disiplin ve benzeri pek çok konu ilk derece yargısında görülüyor. Maalesef orada da pek çok farklı kararlar çıkıyor. Şimdi biz bu konuda Milli Savunma Bakanlığımızla ortak bir çalışma yaptık. Bunları öncelikle bölge adliye mahkemelerinin olduğu yerle sınırlandıracağız. Orada ihtisas mahkemesi oluşturacağız ve bunlarla ilgili cezalar veya şikayetler o ihtisas mahkemesinde görülecek ve onlarla ilgili hakim ve savcılar da HSK tarafından belirlenecek." ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HDP Milletvekili Saliha Aydeniz'in müdahale sırasında polise yumruk attığı iddia edilen görüntülere ilişkin “Kimsenin Türk polisine ve askerine el kaldırmak haddi değildir” dedi. Bozdağ şöyle konuştu:
“Türkiye'de yasama dokunulmazlığı, esasında milletin temsilcisi olan milletvekillerinin her türlü korku, baskı, tehdit, endişeden uzak kalarak temsil ettiği Türk milletinin iradesini Ankara'da cesurca temsil etmek, onların taleplerini Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında hür ve gür bir biçimde ifade etmek için tanınmıştır. Yoksa bir milletvekilinin terör örgütlerinin önünde, arkasında, içinde ortasında yer alarak devletin polisine, askerine, hakimine, savcısına ve kamu görevi yapanlarına saldırmak ve onlara şiddet uygulamak için tanınmış bir imkan değildir. Bu kalkan, vekillik vazifesini yapmak içindir. Onun dışındaki şeyler bu kalkandan istifade edemez.
Dün İstanbul'da yaşanan hadise üzerine de 70 kişi hakkında işlem yapıldığını ve bunlardan 25'iyle ilgili gözaltı karar verildiğini öğrendim. Aralarında vekil olduğu için soruşturma, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyor. Gerekli işlemler yapılacak. Fezleke Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderildikten sonra da eminim TBMM Karma Komisyonu ve Genel Kurulu haddini ve kendini bilmez milletvekili kişi hakkında gerekli işlemleri yapacaktır.
Kimsenin Türk polisine, Türk askerine el kaldırma hakkı da değildir, haddi de değildir. Maalesef bunlar terör örgütünden ve arkalarında olan başka destekçilerinden aldıkları güçle hadlerini de aşıyorlar ve suç da işliyorlar. Başka eylemlere de sapıyorlar. Karşılarında Türk milletinin ortaya koyduğu irade ile şekillenen hukuku ve yargıyı bulacaklardır.
Yaptıklarının hesabını Türk milleti adına yargıya vereceklerdir. Kimsenin yaptığı kimsenin yanına kar kalmayacaktır. Milletvekilliği sıfatını taşıyan birisinin yapacağı bir eylem değildir. Bu, ancak terörist olan birinin yapacağı bir eylemdir. Bu hainliğin, alçaklığın, haddini ve kendini bilmezlerin farklı bir ifadesidir.”