CHP Gaziantep Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Melih Meriç TBMM kürsüsünde Gaziantep’in deprem, sığınmacı ve ekolojik sorunlarını hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
“SADECE İNŞAAT MÜHENDİSİNE CEZA VERMEK ACİZLİKTİR”
İlk olarak 6 Şubat’ta Nizip’te 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında çıkan mahkeme kararını eleştiren Meriç, “Mahkeme heyeti, sadece bir inşaat mühendisine 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi, diğer sanıklar beraat etti. 51 canımızı neden kaybettik, hangi ihmaller var, bu soruların cevabını ise kimseden alamadık. Furkan Apartmanı davasında birden fazla bilirkişi raporu mevcut. Ancak hepsi birbiriyle çelişiyor. Bilirkişi raporu diyor ki kolonlar kesilmiş. Apartman sakinlerinin de bu yönde beyanları var. Müteahhit firari. Apartmana kaçak kat çıkılmış. Mevcut asma katlara 1+1 daireler yapılmış. Nereden baksanız skandal bir süreç. Durum böyle iken sadece inşat mühendisine ceza vermek, sistemin eksiklerini halı altına süpürmek büyük bir acizlik.” ifadelerini kullandı.
“NİZİP ÇAYI’NA ÖNLEM ALMANIZ İÇİN BİRİLERİNİN ÖLMESİ Mİ GEREKİYOR?”
Nizip Çayı’nda alarm veren kirlilik seviyesine de ayrı başlık açan Melih Meriç, “Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikalar, bu çaya atıklarını döküyorlar. Bundan dolayı hem Nizip Çayı kirleniyor, hem de bölgede yaşayan vatandaşlarımız olumsuz etkileniyor. Konuya dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verdiğim soru önergesine cevap olarak, “Kirlilik sınırlarını aşmıyor” şeklinde bir cevap geldi. Bunun üzerine ben de çaydan aldığım bir numuneyi laboratuvarda incelettim. Gelen rapor özetle diyor ki, “Bu sudan ne insan ne hayvan içebilir ne de herhangi bir canlıyı, toprağı, bitkiyi, ağacı sulama şansınız yoktur! Doğa kirlenince, insan canı tehlikeye düşünce geri getirmesi çok zor. Yetkililere seslenmek istiyorum: Nizip Çayı alarm veriyor, vatandaşın sağlığını tehdit ediyor. Topraklarımızın bereketini kaçırıyor, hatta topraklarımızı zehirliyor. Şatafatlı açılışlarla hizmete aldık dediğiniz tesisler nerede? Adım atmak için illa birinin ölmesini, hasadın çürümesini mi bekliyorsunuz? Bir an önce harekete geçin!” diye konuştu.
“KAÇAK SIĞINMACI ANNELERİN KİMLİKSİZ ÇOCUKLARI”
Gaziantep’teki sığınmacı sorunuyla alakalı edindiği çarpıcı bir bilgiyi de paylaşan CHP’li Meriç, “Gaziantep’te küçük bir çocuğumuz var. Ancak doğum belgesi haricinde yaşadığını gösteren hiçbir emare yok. Çocuğun annesi Suriyeli. Gaziantep’e kaçak yoldan gelmiş. Bir Türk vatandaşıyla ilişkisi olmuş ve çocuk doğmuş. Ancak anne şu an uyuşturucu suçundan cezaevinde. Babası, çocuğuna kimlik çıkartmak istiyor ancak çıkaramıyor. Çünkü ne Göç İdaresi’nde, ne de başka bir kurumda, annesinin Türkiye’ye geldiğini kanıtlayan hiçbir belge yok. Annesinin medeni durumunu gösteren bir belge olmadığı, dolayısıyla kimlik çıkarılamadığı için de 3 yıldır okula başlayamıyor.
AKP’nin açık kapı politikasının nelere mal olduğunu görüyor, duyuyor ve anlıyorsunuz değil mi? Sizlerle paylaştığım bu içler acısı durum sadece tek bir örnek. Sınırlarımızdan kaçak giren, çocuk sahibi olan, daha da kötüsü uyuşturucu suçuna bulaşan kim bilir kaç bin kişi daha var? Kimliksiz, annesiz, yuvasız kalmış, sayısı belli olmayan çocukların vebali, bu iktidarın boynunadır.” dedi.