Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) merkezi konumundaki Şanlıurfa'da, jeotermal enerji sayesinde hızla gelişen seralarda salkım domates üreten çiftçiler, Avrupa pazarına açılabilmek için kotaların kalkmasını bekliyor.
Şanlıurfa'da seracılık önemli ölçüde gelişti
Merkeze yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan Harran Ovası'ndaki Karaali bölgesinde, bir köylünün arazisinde jeotermal su kaynağı bulunmasının ardından seracılık faaliyeti yaygınlaşıyor.
Jeotermal seralarda başta salkım domates olmak üzere, sebze ve iç mekan süs bitkileri yetiştirilirken, istihdama da katkı sağlanıyor. Bölgedeki seralarda üretilen salkım domates, yurt içinde ve yurt dışında ilgi görüyor.
Rusya'ya domates ihracatında kısıtlamaların kaldırılmasıyla rahatlayan Şanlıurfalı seracılar, Avrupa pazarına açılabilmek için 1 Nisan itibariyle başlayacak kotanın da kalkmasını istiyor.
Bölgede İngiltere'nin istediği domates çeşidini de yetiştirmeye başlayan seracılar, söz konusu kotanın kalkması durumunda Londra pazarında kalıcı olacaklarına inanıyor.
Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği (SERA-BİR) ve GAP Seracılar Derneği Başkanı Müslüm Yanmaz, seralarda çok kaliteli ve sağlıklı ürün yetiştirdiklerini söyledi. Türkiye'de yetiştirilen domateslerin bu nedenle ilgi gördüğünü anlatan Yanmaz, bu anlamda Karaali domatesinin de marka olduğunu ve aranan ürün haline geldiğini aktardı.
İngiltere'nin talep ettiği çeşit üretildi
Diğer illerde olduğu gibi bu bölgedeki seralarda da döllenmeyi arılar aracılığıyla gerçekleştirdiklerini ve hormon kullanmadıklarını dile getiren Yanmaz, şöyle devam etti: "Geçen yıldan bu yana İngiltere'nin istediği ürün tipini özellikle Şanlıurfa'nın Karaali bölgesinde denemeye aldık. İngiltere'nin talep ettiği ürünü seralarımızda yetiştiriyoruz. AB'nin Türk ürünlerine yönelik 1 Nisan itibarıyla başlayacak kota uygulamasını aşabilirsek, bundan sonraki dönemde Rusya'ya yaptığımız ihracatın yarıya yakınını da İngiltere'ye yapacağız demektir. Bölgedeki tüm üreticilerimiz İyi Tarım Uygulamaları yapıyor. Sağlıklı, lezzetli ürünler dünyanın her yerinden talep görüyor. Biz yurt dışında ve yurt içinde buna tanıklık ediyoruz. Gittiğimiz her yerde mutlaka pazarları dolaşıyoruz ve çok şükür yaptığımız doğru yatırımlarla Karaali domatesini bir marka haline getirdiğimizi görüyoruz. Yurt içi ve dışında Urfa - Karaali ürünlerini tüketiciler özellikle talep ediyorlar."
"Kota kalkarsa en büyük pazar Avrupa olur"
Sürekliliği olmayan pazarların kendilerine cazip gelmediğini ifade eden Müslüm Yanmaz, şunları kaydetti: "Avrupa ülkelerinden talep aralık-nisan aylarında geliyor. Başta Hollanda ve İspanya olmak üzere diğer AB ülkelerinde ürünler yetiştiğinde, Türk ürünlerine kota uyguluyorlar. Geçtiğimiz aylarda, Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi ve İngiliz mevkidaşı arasında imza altına alınan bu sorun ortadan kalkıyor. Atılan imza ile İngiltere-Türkiye arasında Türk sebze ve meyvesinin, kotasız her dönem satılmasıyla ilgili bir anlaşmaya varıldı ama bu üç yıl sonra gerçekleşebilecek. Bu nedenle sürekliliği olmayan Avrupa pazarları biz üreticiler için şimdilik cazip değil. Çünkü 1 Nisan'dan sonra başka pazar bulma mecburiyeti var. Üretim ve ihracat açısından pazarın sürekliliğinin olması gerekli. Rusya'yı tercih etmemizin ana nedeni de bu aslında. Rusya her dönem bizden bu domatesi alıyordu, biz o yüzden bütün ağırlığımızı Rusya'ya vermiştik. Ancak Avrupa ülkeleri kotayı kaldırırlarsa bizim en büyük pazarımız yine AB olacaktır."
Bölgedeki bir serada üretim sorumlusu olarak görev yapan ziraat mühendisi Sevim Yıldız da jeotermal enerji sayesinde maliyeti düşük, daha kaliteli ve daha sağlıklı ürün yetiştirdiklerini söyledi.
İhracata yönelik domates ürettiklerini anlatan Yıldız, "Salkım domateslerin raf ömürleri daha uzun oluyor, o yüzden Avrupa ülkeleri bu ürünü tercih ediyor. Kaliteli, hormon kullanılmıyor, iyi tarım uygulamaları, sertifika her şey var. Bu nedenle de daha güvenilir. Avrupa ülkelerinin koydukları kurallara uygun olarak üretim yapıyoruz" diye konuştu.