Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da toplu açılış törenin de konuşuyor. "Pazar günkü seçimin diğer tarafında bize Mursi'yi hatırlatanlar var" diyen Erdoğan, "Ordu Valisi'ne sözünün hesabını seçimden sonra vereceksin" ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde: Öncelikle bugün burada tabi bir konuyu da sizinle paylaşacağım. O da şu; esaretten şehadete yürüyen Mısır halkının seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi kardeşimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ve ne yazık ki aynı tarihte içeri alındı ve aynı tarihte maalesef 6 yıl sonra cezaevinde mahkeme salonunda şehadete yürüdü. Darbeyle devrildiğinde bize Mursi'nin sonunu hatırlatanların bugün aynı çirkinliği sergiliyor olmaları önümüzdeki kirli zihniyetin hala varlığını sürdürdüğünü işaret ediyor. Bize Mursi’yi hatırlatanlarla biz şu anda yarışıyoruz. Şu anda unutmayın Pazar günü yapılacak seçimde; bir tarafta bize Mursi’yi hatırlatanlar var diğer yanda adaletle bu yolda yürüyecek olanlar var.
'ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM'
Onun için şu 5 gün çok önemli; durmak yok, yola devam. Çok koşacağız, çok çalışacağız. Ben şunu söylüyorum. Zalimler için yaşasın cehennem. Pazar gününe kadar kararlı mıyız? Sandıklarda milli iradenin tecellisine hazır mıyız? Öyleyse durmak yok. Ve Cumhur İttifakı olarak MHP ve AK Parti olarak el ele inşallah bu işi başaracağız. Ve hakka, halkına hizmet yolunda hayata bakınız yahu ölüyor ve onun şu anda ölümü vesilesiyle onun o merhum halinden bile korkuyorlar. Hanımına defni göstermiyorlar. İki oğluyla beraber bu sabah 5’te defnediyorlar. Niye korkuyorsunuz? İşte siz bu tür şehitlerin kendisinden korkarsınız. Korkaklar için de yaşasın cehennem. Ve bunu başaramayacaklar. Ülkemiz için de bunu başaramayacaklar. Nasıl 15 Temmuz’da başaramadıysalar bundan sonra da başaramayacaklar.
'İSTANBULUMUZU BU YALANCILARA TESLİM EDEMEYİZ'
O tweetlerde de nerede olduğu belli. Nerede 'FETÖ' ile beraber. Ama bunlarda biliyorsunuz yalan çok. Ne diyorlar? ''Benim onlarla alakam yok'' Yahu hepsi kayıtlarda var. İşte Ordu Valimize 'it' diyor. Ondan sonra 'it demedim, basit dedim' diyor. Dürüst ol dürüst. Siyasete dürüstlük yakışır. Başındaki adam gibi yalan değil. Biz İstanbulumuzu bu yalancılara teslim edemeyiz. Öyleyse kapı kapı dolaşacağız. Telefonlarımız susmayacak. İl genel meclisinde ne kadar oy aldık biliyor musunuz? Yüzde 60. İstanbul’un 39 ilçesinin 25’i bizim yanımızda yer almıştır, bir tanesi MHP’li kardeşimiz; 24 tanesi AK Partili kardeşlerimiz. 14 tanesi de Millet İttifakı'na kalmıştır. 312’nin 180 Cumhur İttifakı tarafından kazanılmıştır. Peki Millet İttifakı'na ne kalmıştır? Gerisi de onlara kaldı. Yani açık ara öndeyiz. Başkan vekillerinin tamamı AK Partili. Tablo bu. Öyleyse İstanbul’u yönetimde her şeyden önce bütün komisyonlar şu anda Cumhur İttifakı’nda olduğuna göre burada hizmetin en ideal şekilde verilmesi de ancak böyle olur, başka türlü olmaz. Burada bir belirsizlik vardı. İşte o belirsizliği çözmek için birleştirme tutanaklarındaki aleni yanlışlar… Diyorlar ki, beyefendi rahatsız olmuş 'çaldılar' dendi ya. Ben buradan söyleyeyim. Binali Yıldırım kardeşimin rakibine söylüyorum. 'Çaldılar' ifadesi hukuki değildir, siyasidir. Hukuki nedir? Usulsüzlüktür. Ama usulsüzlüğün yanında siyasi ifadesi vardır o da yolsuzluktur. Burada hem yolsuzluk var, hem hırsızlık var. Müsaade edin de bunu da söyleyelim. AK Parti gücünü milli iradeden alan bir partidir.
'BU İŞLERİ BİLMİYORSUN ÖĞRENECEKSİN'
''Ben diyor mazbatamı aldım'' Sen mazbatanı YSK’dan almadın. İl Seçim Kurulu’ndan aldın. Daha bu işleri bilmiyorsun öğreneceksin. Ne oldu? Müracaatımızı yaptık. YSK ne yaptı? İl Seçim Kurulu’nun verdiği mazbatayı iptal etti. Bu ne demektir? Daha öğreneceğin çok şeyler var. Biz Nasreddin Hoca gibi damdan düştük. Bunların hepsini biliriz. Bunu bildiğimiz için de YSK’ya müracaatımızı yaptık. YSK da bu seçimin yenilenmesine karar verdi. Geçmişte bunun örnekleri çok ve iptal etti. Seçimlerin yenilenmesi kararı siyasi değil hukuki bir sürecin ürünüdür. Yenileme kararı veren YSK benzer itirazların dile getirildiği iki ilçede buna gerek görmemiştir. Biz bağırıp çağırmadık. Bay Kemal YSK’ya önce methiyeler düzdü. Sonra YSK’ya ‘çete’ dedi. Bizim edebimizde böyle bir şey yok. Ama bunlarda maalesef bu var. Ve her şeyi söylediler. 'SEÇİMDEN SONRA HESABINI VERECEKSİN' İki aday arasındaki farkın 29 binden 13 bine gerilemiş olması manidardır. Geçen akşam TV programında bunu da inkar ediyor. Niye? Yalan bunların genlerine işlemiş genlerine. Ne diyor? Ben diyor Ordu Valisine ‘it’ demedim. Ne dedim? ‘Basitleşme’ dedim. Yahu bütün görsel medyada var, yazılı medyada var. Dedin, dedin. Seçimden sonra da bunun hesabını vereceksin. Dur bakalım bitmedi iş; vereceksin. Benim polisime, polislerime de yanındaki avanesi onlara da şerefsizler diyor. Bunların hesabını vereceksiniz. Biz ne valimize 'it' dedirtiriz ne de polisimize 'şerefsizler' dedirtiriz. Utanmıyor musun ya? Yanında koruma olarak bu milletin polisini alıyorsun sonra da polisime 'şerefsizler' diyorsun. Bunların hesabını soracağız. Herkes yerini de bilecek, haddini de bilecek."