Fatma Girik son yolculuğuna uğurlanıyor...

Sanatçı için ilk tören Şişli Belediyesi’nde düzenlendi. Girik için ikinci tören Cemal Reşit Rey Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek.

Sanatçının cenazesi, Teşvikiye Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Bodrum’da hayat arkadaşı Memduh Ün’ün yanına defnedilecek.

Fatma Girik'in manevi kızı Ahu Aşkar annesine olan duygularını paylaştı: "Anne şefkatiyle gözlerime baktı ellerime dokundu onun çocuğu olmamı istedi. Anneliği onda öğrendim. İyi ki annem oldu iyi ki onun kızıyım. Gurur duyuyorum onunla. Onu çok seviyorum. O benim çınar ağacım."

Hüya Koçyiğit yakın arkadaşına gözyaşlarıyla veda etti: "Ne söylesem yetersiz benim için, Türk sinemasının çok büyük starı ama benim canım arkadaşım. 50 yıllık paylaşımımız var acı çok büyük. Sevenlerinin ve ailesinin başı sağ olsun. O filmleriyle hiçbir zaman ölmeyecek Türk halkının kalbinde yaşayacak."

Ediz Hun Fatma Girik'in ardından şunları söyledi:

‘Kitaplar yetmez Fatma’yı anlatmaya 58 yıldır beraberiz… Son derece dürüst mert bir hanımefendiydi. Çok büyük bir kayıp Türk Sineması için…Dürüsttü, mertti, çıkar peşinde hiç koşmadı. Tolstoy'un bir sözü var: 'İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil, sarsılmaz duruşundadır.' Böyle mert bir kadındı. En yakınlarından biriyim. Dostluğumuz bugünlere geldi. Yokluğu Türk Sanar alemi için çok büyük bir kayıptır"

"Sadece sinemanın değil Türkiye’nin en sevilen isimlerinden. Birçok filmde rol aldık. Fatma bambaşkaydı hep garibanın, fakirin yanında yer alan bir insandı…"

Fatma Girik’in menajeri Bircan Usallı Silan, Fatma Girik’in ardından duygularını dile getirdi:

“Olayı öğrendiğim gün vurgun yemişe döndüm.  Fatma Girik benim için mavi direnişti. Gözlerine küçük bir kız çocuğunu da bir anneyi de… O kadar kapsamlı bir kadındı ki ne desem az… Aşkın en güzelini de yaşadı filmlerin en güzelinde de oynadı. Film yapma hayali vardı. En son hayali Suna Kıraç’ın hayatını oynamak istiyordu. Onun hayatı Fatma Girik’e çok yakındı kısmet olmadı.

Biz Fatma Girik’i filmleriyle değil hayata tutunuşuyla, Atatürk aşkıyla seviyoruz. Onun için milli bayramlar inanılmaz önemliydi. Atatürk benim her şeyimdi, olmazsa olmazım derdi. Fatma Girik’i insan olarak daha fazla bağrımıza bastık. Yaklaşık 10 yıldır hiçbir şey yapmıyordu ama 10 yıldır ona karşı saygımız sevgimiz hiç azalmadı.
Halkın sanatçısıydı. En kıymetli eşyası minicik bir küpesi vardı. Hayvanlara olan aşkı çok başkaydı.

Memduh Ün’ün vefatından sonra bir türlü kendini toparlayamadı. Memduh Bey’in gitmesi onu hayattan erteledi… Kopmadı ama bir yanı gitti. ‘Bin kere dünyaya gelsem, bin kere Memduh’la beraber olurdum, Fatma Girik olmak isterdim, Türkiye’de doğmak isterdim’ derdi.”