Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) İletişim Fakültesi’nin düzenlediği Webinar serisinin beşinci çevrimiçi yayın konuğu, “İletişim Alanında Fikri ve Sinai Mülkiyet Hukuku’nun Önemi” üzerine söyleşi yapan Avukat Dr. Remzi Tamer Pekdinçer oldu.
Sahibinin hususiyetini taşıyan ilim, edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerinin hukuki öneminden bahseden Avukat Dr. Remzi Tamer Pekdinçer, eserlerin manevi haklarına değindi.
“ESER SAHİBİ ESERİN KENDİSİNE AİT OLDUĞUNU İSPAT ETMELİ”
Eserlerin telif haklarının önemini de katılımcılara hatırlatan Pekdinçer: “Eserin fikri sanat mahsulü taşıması lazım. Bu eserler kanunda geçerlidir. Eserin şartlarını yerine getirdiğiniz anda hak sahibisiniz. Hukukta ispat önemlidir. Mantığa sığmayan hiçbir şey hukuka da sığmaz. Eseri birisi izinsiz kullanırsa itiraz hakkı doğar. Örneğin bir müzik klibi çektiğinizde, klipte gözüken herhangi bir tablo varsa ve hak sahibi ressam ‘benim iznim kullanılmadan tablom klipte yayınlandı’ diye dava açarsa, haklı çıkar. Fikri sanat eserlerini izin almadan kullanırsanız ceza alırsınız. Kamusal alanlarda çekilen filmler için de izin alınması gerekir. Fikri ve sınai mülkiyet konusunu iyi bilmelisiniz ki hakkınızı savunabilesiniz. Herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlü. Eser sahibi eserin kendisine ait olduğunu hukuki yollarla ispat etmeli” dedi.
İletişim Fakültesi akademisyenlerinin ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği webinarda, Remzi Tamer Pekdinçer, öğrencilerin ve HKÜ İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Küçükerdoğan’ın konuyla ilgili tüm sorularına detaylarıyla yanıt verdi.
Editör: Turgut Bozgeyik
