USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

İklim Kanunu’na tepki: Ticaretin değil, halkın iklim kanununu istiyoruz

TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta görüşülmesi beklenen İklim Kanunu Teklifi’ne karşı İzmir’de sokağa çıkan EGEÇEP imza kampanyası başlattı. Yapılan basın açıklamasında, “Ülkemizde iklim politikaları maalesef doğayı ve toplumu değil, “ticareti” korumak üzerine inş

İklim Kanunu’na tepki: Ticaretin değil, halkın iklim kanununu istiyoruz
10-03-2025 00:00
10-03-2025 13:17
Google News

TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta görüşülmesi beklenen İklim Kanunu Teklifi çevrecilerin tepkisini çekti. Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), yasanın doğayı ve toplumu değil, sermayeyi koruduğunu belirterek İzmir’de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaparak imza kampanyası başlattı. Eylemde "İklimi değil, sistemi değiştir!" ve "Havama, suyuma, toprağıma dokunma!" sloganları atıldı. Basın açıklamasını EGEÇEP eş sözcüleri Avukat Arif Ali Cangı ve Derya Lim okudu.

"HALKIN KATILIMI OLMADAN HAZIRLANDI"

EGEÇEP’in açıklamasında, 2021 yılından beri kapalı kapılar ardında hazırlanan İklim Kanunu Teklifi'nin 26 Şubat 2025’te Çevre Komisyonu’ndan alelacele geçirildiği ve bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşüleceği vurgulandı. Çevreciler, iklim politikalarının doğayı ve toplumu değil, sermayeyi koruma amacıyla şekillendirildiğini ifade etti. Açıklamada, kanunun ticari kaygılarla hazırlandığı, şirketlerin doğayı yok eden faaliyetlerine engel olmak yerine kolaylaştırıcı bir çerçeve sunduğu belirtildi.

"Kanun, iklim krizini çözmek için değil, ihracat engellerini aşmak için hazırlanmış" diyen çevreciler, suyun ticarileştirilmesinin ardından şimdi de havanın metalaştırılacağı uyarısında bulundu. Açıklamada "Ülkemizde iklim politikaları maalesef doğayı ve toplumu değil, “ticareti” korumak üzerine inşa edilmektedir. Ticari kaygılarla yürütülen her yasal değişiklik, şirketlerin dereleri kurutmasına, tarım arazilerini yok etmesine; bölgelerin ormansızlaştırılmasına, soluduğumuz havanın kirletilmesine neden oldu. İşçiler haklarını alamadı, kadınlar kamusal alanlardan uzaklaştırıldı, çocuklar hasta doğdu, insanlar göçe zorlandı. Yaban hayatı yok edildi" denildi.

"GERÇEK BİR İKLİM KANUNU İÇİN TALEPLERİMİZ"

EGEÇEP, halkın, bilim insanlarının ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak yeni bir İklim Kanunu hazırlanması gerektiğini belirterek şu talepleri sıraladı:

“Öncelik doğa ve toplum olmalı, iklim politikaları sermayenin çıkarlarına göre şekillendirilmemelidir. Kömür ve fosil yakıt kullanımından çıkış için net bir yol haritası oluşturulmalıdır. Geçiş sürecinde emekçilerin hakları korunmalı, adil bir dönüşüm sağlanmalıdır. İklim adaleti perspektifi benimsenmeli, krizden en çok etkilenen gruplar korunmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliği gözetilmeli, iklim krizine karşı kadınların ve kırılgan grupların korunması sağlanmalıdır. Halk sağlığını koruyacak önlemler alınmalı, temiz hava, su ve sağlıklı gıda politikaları oluşturulmalıdır. Ekosistemlerin korunması için üst ölçekli bir planlama yapılmalı, rant projelerine son verilmelidir. İklim değişikliğine uyum politikaları geliştirilmeli, kentler ve kırsal alanlar afetlere dayanıklı hale getirilmelidir. Halkın katılımı sağlanmalı ve yasa şeffaf olmalıdır. İklim suçları için etkin bir denetim ve yaptırım mekanizması oluşturulmalıdır.”

EGEÇEP yetkilileri, "İklim kriziyle gerçek anlamda mücadele etmek için bilimi ve toplumsal faydayı önceleyen bir kanun talep ediyoruz" diyerek TBMM Genel Kurulu’na gelecek teklifin geri çekilmesini ve yeniden düzenlenmesini istedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü