USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

İmamoğlu: Enflasyon ve faizde bize çağ atlatan bir yönetimle karşı karşıyayız

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, 50 yıllık mülkiyet sorununu çözerek 25 Mayıs 2021 tarihinde temelini attıkları Eyüpsultan Yeşilpınar Evleri’nin 2. etap hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti.

İmamoğlu: Enflasyon ve faizde bize çağ atlatan bir yönetimle karşı karşıyayız
20-01-2024 17:02
20-01-2024 17:21
İSTANBUL
Google News

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, 50 yıllık mülkiyet sorununu çözerek 25 Mayıs 2021 tarihinde temelini attıkları Eyüpsultan Yeşilpınar Evleri’nin 2. etap hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti.

Anahtar teslim töreninde konuşan İmamoğlu, “Sadece Eyüpsultan Yeşilpınar Evleri’nde geçmişte yapılanlara baktığınızda dahi halkçılarla, rantçılar arasındaki farkı çok net bir şekilde görür ve anlarsınız.  Dünyada, bir tek enflasyonda ve faizde bize çağ atlatan bir yönetimle karşı karşıyayız. O bakımdan bu koşullarda, hele hele inşaat yapmak kolay bir iş değil. Ama bütün bu koşullara rağmen, vatandaşımıza hiçbir mağduriyet yaşatmadık. ‘Sizin evinizi 1 liraya mal edeceğiz’ derken, milletin cebinden bunun 20-30 katı çıkacak şekilde sistem yönetmeye gayret edenlerin ya da bu sistemi övenlerin yaptığı hatalardan anlıyoruz ki; ekonomiyi yönetemeyenler, kentsel dönüşümü de yönetemezler. Milletini mağdur ederler. Parasını pul ettikleri gibi, o alım gücü küçülen paralarının misli misli, kat kat fazlasını kentsel dönüşüm kavramı üzerinden ceplerinden söküp alırlar. Tabiri caizse hortumlarlar” dedi. 

İBB iştiraki KİPTAŞ, yeni yönetim döneminde temelini attığı ilk kentsel dönüşüm projesi Eyüpsultan Yeşilpınar Evleri’nin daire teslimlerine etaplar halinde başlamıştı. 50 yıllık mülkiyet sorunu çözülerek, 25 Mayıs 2021 tarihinde temeli atılan Eyüpsultan Yeşilpınar Evleri’nin 155 daireden oluşan ilk etap anahtar teslimi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından 26 Ocak 2023’te gerçekleştirilmişti. 664 konut ve 14 dükkan olmak üzere, toplam 678 bağımsız birimden oluşan projenin, 113 hak sahibi ve 197 bağımsız birimini kapsayan bölümü için ikinci etap anahtar teslim töreni düzenlendi. 

Deprem ve kentsel dönüşüm konularının İstanbul ve Türkiye’nin en önemli meseleleri olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, konuşmasında şunları söyledi:

“KENTSEL DÖNÜŞÜM DEDİLER, LÜKS KONUT ÜRETTİLER

İstanbul ve Türkiye adına, yüzde 100 bir beka sorunudur. Her yönüyle bize diz çöktürebilecek kadar etkisi yüksektir; ekonomik olarak, can kaybı olarak, sosyolojik olarak, her türlü… Onun için, hayatta ve ayakta kalabilmek meselesidir. 17 Ağustos 1999 depreminden bu yana ülkenin ana meselesi haline gelen süreç hak ettiği şekliyle yönetilememiştir. İhmaller vardır. Dönem dönem istismar edilmiştir. Ve ne yazık ki doğru işler, üst üste doğru organizasyon modeli konulacağına, bu iş, başka yönüyle ele alınmıştır. ‘Deprem, dönüşüm, değişim, İstanbullunun ihtiyacı olan sosyal konutlar’ derken; bir baktık İstanbul'a binlerce, on binlerce, hatta yüz binlerce lüks konut yaparak, temelde depremle ilgili sorunu olan sahanın çözümü yerine, bu iş, halka dağıtılmayan, bir avuç insanı mutlu eden ranta dönüşmüştür. Bu yönüyle, işte tam da bu zihniyet, dönüşümü başaramamıştır. Ve gerçek anlamda kentsel dönüşüm, oluşamamıştır. 

VATANDAŞLARIN ÇIKARINI HER ŞEYİN ÜSTÜNE KOYMAZSANIZ BU SİSTEM YÜRÜMEZ

Biz, 2019 yılından bu yana, örnek bir dönüşüm sürecini var etmeye, temel prensiplerinden asla taviz vermeden yol yürümeye devam ederken, bir yanıyla da devletimizin bütün kurum kuruluşlarıyla doğru adımlar atabilmek, bu süreci düzgün bir şekilde yürütebilmek, yönetebilmek, eş güdümlü çalışabilmek, bir masada oturup konuşabilmenin arayışı içerisinde olduk. Sürekli kapıları çaldık, anlatmaya gayret ettik. Biz ne kadar kapı çalmaya ve o kapılarda beklemeye ya da kendileriyle fikirlerimizi paylaşmaya gayret ettiysek, -paylaştıklarımız da oldu ama- ne yazık ki kulaklarını bu süreçlere tıkadılar. Ve anlamlı bir biçimde ortaya koyduğumuz hiçbir yolculuğu, birlikte yürüme konusunda adım atmadılar. Kentsel dönüşüm meselesini eğer siz, birilerinin kazanç sahası haline getirirseniz, buradan başarı elde etme şansınız olmaz. Halk yararına bir süreç işletilmez ise vatandaşların çıkarını her şeyin üstüne koymaz iseniz, bu sistem yürümez. 

BİZ, TAM DA BUNUN TERSİNİ YAPTIK

Biz, tam da bunun tersini yaptık.  Vatandaşın çıkarlarını en üst seviyeye koyduk. Her sürecini, vatandaşımızla şeffaf bir biçimde konuşarak yaptık. Vatandaşımızın mülk sahibi olduğunu bildik. Mülk sahibi de değil ise ya da mülkiyetini henüz elde edememiş ise, mülkiyetini edinmesi için, bütün yapılması gerekenleri kayıtsız yaptık. İnsanımızı mutlu etmenin birinci vazifemiz olduğunu unutmadık. Ve o insanların, güvenli yuvalarına kavuştuklarında ne kadar kıymetli, ibadet gibi bir hizmet olduğunu asla zihnimizden çıkartmadık. İşte onun için kurmuş olduğumuz bu sistem, başarıya kavuştu. Artık neredeyse her ay birkaç noktada insanları mutlu etmenin haklı gururunu yaşıyorum. Sadece Eyüpsultan, Yeşilpınar Evleri’nde geçmişte yapılanlara baktığınızda dahi, aslında aradaki farkı görürsünüz. Yani halkçılarla, rantçılar arasındaki farkı çok net bir şekilde görür ve anlarsınız. Biz; halkçı kimliğimizle halkımızın yanında ve hiç kimsenin siyasi görüşüne zaten bakmaksızın, onların dertlerini çözüme kavuşturma konusunda kararlılığımızı ortaya koyduk.

ÜSTÜNDE YAŞAYAN İNSANLARIN OLDUĞU BU ALANI, GAZETE İLANIYLA SATIŞA ÇIKARMIŞLARDI

Burası hak sahiplerinin 50 yıldır çözüm içinde oldukları ve arayışı içinde oldukları bir bölge. Bakanlar Kurulu tarafından riskli ilan edilmişti bu alan. Ama hükümet de bizden önceki Büyükşehir Belediyesi de KİPTAŞ yönetimi de hatta ilçe yönetimi de kılını kıpırdatmadı. Tek bir şey yaptılar. Ben, o ilanı gördüğümde, KİPTAŞ'ı ziyaret ettiğimde gördüğümde, şaşkınlıkla bunu incelemiştim. ‘Ya doğru değildir, şaşırmışlardır’ dediğimi de hatırlıyorum. Bu alanı, yani üstünde yaşayan insanların olduğu bu alanı, gazete ilanıyla satışa dahi çıkarmışlardı. Vatandaş çaresizlik, belirsizlik içinde; onlar, ‘Bu alanı birilerine satalım, orada bir rant elde edilecek’ derdinde. İnsanların oradaki dertlerini, sıkıntılarını hiç dinlemeye bile tahammülleri yoktu. Biz göreve gelince, KİPTAŞ'la birlikte, bütün yönetimimizle birlikte, sadece burası için değil, İstanbul'un her bu tarz konularında ve bu tarz noktalarında, kesinlikle ve kesinlikle tereddütsüz, sizlere nasıl çözüm buluruz; bunun arayışı, bunun fedakarlığı içinde olduk. Bazen makul yetki aşımının riskini dahi arkadaşlarım alarak, yol yürüdüler, yolculuk yaptılar.

HİÇ KİMSEYİ BOŞ HAYALLERLE DE KANDIRMADIK

Yeşilpınar’da; şeffaf ve ahlaklı yürütülen bir süreç sonunda vatandaşlarla yüzde 100 uzlaşı sağlayarak yol yürüdük. Hiç kimseyi boş hayallerle de kandırmadık. Yapılabilecek neyse, anlattık. Ben, arkadaşlarıma hep şunu söyledim: Kamu yönetiminde olan bizler, vatandaşına hizmet etmekle yükümlü olan bizler, iki şeyden asla vazgeçmeyeceğiz. Vatandaşımız için hangi husus varsa, sonuna kadar, onu son damlasına kadar yapacağız. Yapılamayacak, yapamayacağımız bir şey var ise de onu tüm şeffaflığıyla vatandaşımıza anlatacağız. Vatandaşımızı aldatmayacağız. Vatandaşımızın sürecin içerisinde, en şeffaf şekliyle olmasını kesinlikle sağlayacağız. İşte tam da bu şekilde hareket edildiği için, bütün engellemelere rağmen, Ali Bey az önce tek tek anlattı, ilçe belediyesinden Meclis’e ve diğer unsurlara varıncaya kadar, 18 ay içinde tüm sorunları çözüldü ve projenin temelini hep birlikte, sevinçle, gururla attık. İnşaatın başlamasının ardından, sürecin önüne yine engeller çıkarılmaya çalışsalar da özveriyle çalıştık. 

BİR TEK ENFLASYONDA VE FAİZDE BİZE ÇAĞ ATLATAN BİR YÖNETİMLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Dünyada, savaşın içinde olan ülkelerde dahi, bu kadar yüksek enflasyon, bu kadar yüksek faiz, insanların kendi ücretleri için ‘Bugün birazcık rahatladım’ dediğinde, iki ay sonra bile inanılmaz yoksullaştığı, fakirleştiği, maliyet artışları dünyanın hiçbir yerinde yok. Ne yazık ki, dünyada, bir tek enflasyonda ve faizde bize çağ atlatan bir yönetimle karşı karşıyayız. Bir tek bu konuda ‘çağ atlattık’ sözü ya da ‘sıçradık’ sözü geçerli. O bakımdan bu koşullarda, hele hele inşaat yapmak kolay bir iş değil. Belki de iş yaşamımın en önemli deneyimlerinden birisi olan bu sektörde, bu tür ortamlarda gerçekten bu maliyetlerle baş etmek çok zor. Ama bütün bu koşullara rağmen, vatandaşımıza hiçbir mağduriyet yaşatmadık. Hükümetin ekonomi politikalarının faturasını, siz kıymetli hak sahiplerimizi ödetmeden, süreci çözüme kavuşturduk. Bu çok önemli bir şey. Ekonomiyi yönetemeyen insanların, kentsel dönüşümü de yönetemeyecekleri nereden ortaya çıktı? İşte, ‘Sizin evinizi 1 liraya mal edeceğiz’ derken, milletin cebinden bunun 20-30 katı çıkacak şekilde sistem yönetmeye gayret edenlerin ya da bu sistemi övenlerin yaptığı hatalardan anlıyoruz ki; ekonomiyi yönetemeyenler, kentsel dönüşümü de yönetemezler. Milletini mağdur ederler. Parasını pul ettikleri gibi, o alım gücü küçülen paralarının misli misli, kat kat fazlasını kentsel dönüşüm kavramı üzerinden ceplerinden söküp alırlar. Tabiri caizse hortumlarlar.

BUNU REDDEDİYORUZ VE DİYORUZ Kİ

Bunu reddediyoruz ve diyoruz ki başından beri arkadaşlarıma; hesabını verebileceğiniz, rakamları sabitleyebileceğiniz, mümkün olduğu kadar o insanlarla konuştuğunuz rakamlar üzerinden işinizi sonlandırabileceğiniz modellerle insanların karşısına çıkın. ‘Ben, hiçbir insanımı hayal kırıklığı içerisinde, altından kalkamayacağı yüklerle boğuşmasını görmek istemiyorum’ dedim. İşte KİPTAŞ, tam da bu yönüyle bu başarıyı elde ederek hem burada hem diğer noktalarda hatta bir kısım işlerinde asgari ücret rakamlarının altında taksitlerle dahi işlerini bitirerek, teslim ettikleri için, ben, bütün ekibimize, İBB'nin bütün kurum kuruluşlarına destek olan ve tabii ki KİPTAŞ Genel Müdürü’nden çalışanlarına hepinizin huzurunda teşekkür ederim.

BİZİM DERDİMİZ, VATANDAŞIN SIKINTISINI ÇÖZME DERDİ

Bir yandan işsizlik, yoksulluk, pahalılık yaratırlarken, bir yandan kentsel dönüşüm mağdurlarını dinlemeye dahi tahammül edemiyorlar. Halkın sesinin duyulmasını istemedikleri için vatandaşın kamerasını bile kapatabiliyorlar. İnanın ben diliyor ve istiyorum ki; ne biz, ne de bir tek yöneticim, böylesi bir duruma, hiçbir vatandaşın huzurunda düşmesin. Düşmeyecekler de. Bizim derdimiz, vatandaşın sıkıntısını çözme derdi. Görev sürem boyunca sosyal konut ürettik ve vatandaşlara sabit taksitlerle evlerini teslim ettik. 5 yılda kentsel dönüşümü hızlandırdık. Bugün itibarıyla 10 bin 39 bağımsız birimi teslim etmiş oluyoruz. 8 bin 795 bağımsız birimin de hızlıca teslim edileceği günlerin içerisinden geçiyoruz.

KOMŞULARIMLA BİRLİKTE ‘PARK TEFTİŞİ’ YAPACAĞIM

Her konuda, önceki dönemlere göre çok güzel işler başarmış bir yönetimiz. 2018 yılında satılmaya çalışan bir alanda, yüzlerce vatandaşımızın sağlam, dirençli yuvalarına kavuşmasının gururu bir başka. Ben, o dönemde en az üç kez buraya geldim. Vatandaşın tepkisini duymak için de geldim. Temel atma töreninde bir feryat duymuştum. Birtakım yanlış yönlendirmelerle, insanlarımız kaygılanmıştı, tedirgin olmuştu. Onlara da kızmıyorum. Çünkü geçmişte kaygılanacakları birçok hatayı yönetimler yapmıştı. İster istemez bizi de aynı zannediyorlar. Biz öyle değiliz. İşte bu gördüğünüz alanda, bugünkü anahtar teslim töreninden sonra, arkadaşlarım hızlıca çok güzel bir park ve donatı alanı yapmaya başlayacaklar. Daha önce, ‘Yok orası kapanacak, site içinde kalacak’ cümlelerinin tam tersine, bu bölgede yaşayan herkesin keyifle kullanacağı, çok şık bir mahalle parkını da buraya hediye edecekler. Ben de 20-25 gün sonra geleceğim, ‘Bu park bitti mi’ diye komşularımla beraber teftişini yapacağım.

BİZDEN MAL KAÇIRIR GİBİ DAVRANANLAR

Biz, bunun iyisini yapıyoruz. Bir başkası, ondan daha iyi yapmak için mücadele etsin; bizi aşağı bastırmak için değil. Biz, bunu söyledik: ‘Yahu deprem, işi kentsel dönüşüm birlikte mücadele işi. Kol kola, omuz omuza açılışlarını birlikte yapalım, temellerini birlikte atalım.’ Bizden mal kaçırır gibi davrananlar, meseleyi sadece şuraya koyuyorlar. Onlar şöyle: ‘Biz kazanalım.’ Ben de diyorum ki, ‘Ey milletim, siz kazanın.’ Milletimiz kazansın. Aramızdaki fark bu. O sadece ‘ben’ diyen, ‘biz’ diyen akıldan çıkıp, millet kazanacak. Bunu bir türlü öğretemedik. İnşallah İstanbulluların, ülkemizin insanının sevgisini, güvenini, takdirini hep birlikte kazanacağız. Bundan daha değerli bir şey yok. Hep birlikte kazanacağız, sonra huzurlu uyuyacağız. İşimize daha enerjik kalkacağız. Ve o şekilde bütün memleketimizin, özellikle İstanbul'umuzun sorunlarını çözeceğiz. Tabii bizim bu huzurumuz, güzel işler sayesinde arttıkça, kafamızı yastığa huzurla koydukça, güzel ve kısa uykularımızla o geceyi geçirip, yine tam enerjik yola çıkıp koştukça; başkalarını da uykuları kaçıyor. Bunu anlıyorum. Onları uykusuz bırakmaya devam edeceğiz.

İŞLEDİKÇE IŞILDAYAN BİR DEMİR GİBİYİZ

Çünkü hiçbir insanımızı boş vaatlerle, seçime endeksli sözde projelerle kandırmadık, kandırmayacağız. Kandırmaya çalışanların da kandırmalarına fırsat vermeyeceğiz. Bunun için gecemizi gündüzümüzü birbirine katarak, çalışmaya devam edeceğiz. Enerjimiz, gücümüz, irademiz, inanın tamdır. Bundan hiç endişe etmeyiniz. İşledikçe ışıldayan bir demir gibiyiz. Yolumuza pırıl pırıl bir biçimde devam edeceğiz. 31 Mart'ta sizlerden ve bu tür hizmetlerimizden faydalanan siz kıymetli hemşehrilerimizin de destekleriyle, onların da eşine, dostuna, komşusuna görmüş oldukları muameleyi anlatarak, bizimle yaşadıkları diyalogları referans olarak sunarak, onların da desteğiyle birlikte büyük hedeflere doğru, daha da hızlı yol almamızı sağlayacak yolculuğa devam edeceğiz. İstanbul'u israftan, kendi ifadeleriyle ihanetten uzak tutacağız. İstanbul'umuza bereket, bolluk ve insanına hizmet eden anlayışı getirdik. Büyüterek yolumuza devam edeceğiz. İsraf isteyenler kaybedecek; kazanan İstanbul olacak, kazanan bereket olacak, kazanan 16 milyon İstanbullu olacak. Kazanan, tam da bugün burada bulunan Eyüpsultan Yeşilpınar Evleri’nin mülk sahipleri gibi, bizim vatandaşımız olacak. Sizleri kazandırmaya devam edecek yönetim olarak yolumuza devam ediyoruz. Sizlerin destekleriyle, gücümüzü büyüterek devam ediyoruz. Hepimize hayırlı uğurlu olsun"

"HAK SAHİPLERİNE ANAHTARLARINI TESLİM ETTİ"

Konuşmasının ardından CHP Eyüpsultan Belediye Başkan adayı Mithat Bülent Özmen ve CHP Eyüpsultan İlçe Başkanı Doğan Sarıtaş’ı yanına davet eden İmamoğlu, ilçe sakinlerinden yerel seçimler için destek istedi. Anahtar teslim törenine; CHP İstanbul milletvekili Yunus Emre, CHP PM üyeleri Ozan Işık, Turgay Özcan, Mahir Yüksel, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt katıldı. İmamoğlu, sembolik olarak 10 hak sahibine anahtarlarını teslim etti. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü