Hapis cezası ve siyasi yasak cezası verilen Ekrem İmamoğlu, ‘Dr. Mustafa Kemal Gavuzoğlu ve Bedriye Gavuzoğlu Vakfı’Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Temel Atma Töreni'nde açıklamalarda bulunuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay hapis ve siyasi yasak cezası verilmesinin Türkiye gündeminde yarattığı tartışmalar sürüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve 10 Büyükşehir Belediye Başkanı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ceza kararı sonraası ilk mesaisinde yalnız bırakmadı.
‘Dr. Mustafa Kemal Gavuzoğlu ve Bedriye Gavuzoğlu Vakfı’Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Temel Atma Töreni'nde Kılıçdaroğlu ve büyükşehir belediye başkanları İmamoğlu ile programa katıldı.
İmamoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle;
"Hep bir aradayız. Bizi bir araya getiren aslında çok güzel bir organizasyon, siz bakmayın dün olan bitene biz bugün çok daha hayırlı bir iş için bir araya gelmiş olduk.
Burada geleceğe dair İstanbul'un yaş almış büyüklerine güzel hizmetler sunacağımız bir merkezin temelini atıyoruz. Bu temel 200 milyon lirayı aşkın bir yatırımla önümüzdeki yıl bu zamanlara kadar hizmete açacağımız bir temel atma töreni. Şimdiden hayırlı olsun.
İstanbul'da 150 günde 150 proje kampanyamızın sonuna geliyoruz. 15 gün sonra bu kampanyamızı bitirmiş olacağız. Bu kampanyamız esnasında 168 noktada 199 projeye eriştiğimizi belirtmek isterim. Daha da sevindirici bir hususu paylaşmak isterim önümüzdeki Şubat-Mart-Nisan ayları içerisinde İstanbul'umuzda en az 150 projenin daha temel atmasını yapacağımızı paylaşmak istiyorum.
Bizi bu sürece yolculuğa çıktığımız andan itibaren motive eden en önemli şey bu dönemin ruhu gereği milletimize olan sorumluluğumuz ve onlarla olan ideallerde buluştuğumuz bağımız. İlk günden itibaren şehrimizin ihtiyaçlarını, taleplerini can kulağıyla dinledik.
Bir toplumu yönetirken onlarla birlikte karar almadan başarıya ulaşmak mümkün değil. Hem katılımcılığı hem şeffaflığı İBB çatısı altında hissettirdik. Kıymetli Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür etmek isterim. Ben bu şehrin gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olmak isterim demiştim. Kendimize çizdiğimiz bu yolculuk hiçbir zaman şaşmadı.
Bizim ülkemizde bazen hiçbir başarı cezasız kalmaz. Ben de bana bana verilen bu anlamsız ve hukuksuz cezayı başarımın ödülü olarak görüyorum. İsraf düzenlerine son vermenin onları çok kızdırdığını görüyorum. Aynı zamanda İstanbul'un itibar görmemesi gereken tam aksine tedbirli olunması gereken kurumlarına itibarlı davranan dönemin bittiğine de çok üzüldüklerini görüyorum. Bir hafta, on gündür ayıpları bize yaşatan kurumlar.
Bazı kurum ve kuruluşları çevremizden uzak tuttuk. Aslında o kötü akıllarını ve zihinlerini Binali Bey'e mi Sisi'ye mi oy vereceksiniz diye bağırdıklarında anlamak gerekiyordu.
Birkaç kelime önemli. Bir tanesi hak yememek ve hakkını yedirmemek. İlk gündeki gibi burada başta Genel Başkanımız ve tüm konuk ve vatandaşlarımız, 16 milyon İstanbullunun huzurunda hiç kimsenin hakkını yemedim hakkımı da yedirmeyeceğim. Dünyaya kafa tutmak, yargıcın gömleğini giyerek insanları alt etmeye çalışmakla olmaz. Dünyaya kafa tutmak akılla ve bilimle olur. Bu millet hakkını yedirmeyecek. Mertlerin kazandığı, namertlerin kaybettiği 86 milyon insanımızın kazandığı bir dönem yaşatacağız.
2023 yılı çok güzel olacak, çok çalışacağız. İstanbul'dan işimizi yapmaya devam edeceğiz, 2023 yılı bayram gibi bir yıl olacak."
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları;
"Biz güzel bir aileyiz. Çünkü demokrasiyi savunuruz. Bizim ailemizin temel hedefi o rant o kentte yaşayanlarındır, bir çıkar grubunun değildir. İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder diyorlardı, hala içlerine sindirememişler. İntikam almak istiyorlar."
Bir ülkenin yöneticileri o ülkeyi yaşanamaz hale getirirlerse bizim bir sorumluluğumuz var o halkı aydınlatmak. Ama siz yargıyı etkiliyorsanız bize düşen görev demokrasiyi yeniden inşa etmek. Milletin seçtiği milletvekillerimiz hapise atıldı. Biz bunun mücadelesini verdik, hepsi beraat etti. Ama bugün hala başka düşünen insanların cezalandırılmak istendiği bir ortam var. İstanbul'u kaybetmenin acısını yüreklerinde hissediyorlar. Bu kadar harama tamah eden bir anlayış nasıl olur da iktidar olabilir. Aklım almıyor. Bizler hep birlikte bu mücadeleyi başaracağız. Kin ve öfke duymadan, yapılan her haksızlığa karşı azimle yolumuza devam edeceğiz.
Bazıları yargı cübbesi giyebilirler. Tarih onlarla da ilgili hükmü vereceklerdir. Birilerinin sofrasına oturan yargıcın verdiği karar hükümsüzdür. Vicdani kanaat nedir? Yaradanın yüreğimizdeki sesidir. Vicdani kanaati yoksa bir yargıcın o yargıç değildir.
Bizim Allah'tan başka kimseye verilecek hesabımız yoktur.
Biz Kurtuluş Savaşı sırasında Sivas Kongresi'nde başlayan bir partiyiz.
Hiçbir eleştiriden çekinmeyiz. Elbette ki eleştiri geldiği zaman hatamız varsa hatamızı gideririz. Önemli olan ön yargısız yaklaşmak.
Her birimizin tarihe karşı yüklediği bir sorumluluk var. Bizim mücadelemiz hak, hukuk mücadelesidir.