İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, FOX TV'de İlker Karagöz'ün sunduğu Çalar Saat'in konuğu oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davaya bugün devam edilecek. Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki 21 Eylül tarihinde görülen duruşmada mahkeme tanık dinlenmesi için duruşmayı erteledi. Anadolu Adalet Sarayındaki duruşma saat 11.00'de başlıyor.
Kritik duruşma öncesi FOX TV'de İlker Karagöz'ün konuğu olan İmamoğlu'nun konuşmalarından satır başları şöyle:
Sayın Kolivar’ın o sözüne herkes kızabilir ama bu ülkede fikir özgürlüğü diye bir şey var. İnanın bu konuyu ilk dinlediğimde esprili bir şekilde bizim Halk Ekmek’in reklamını yaptı subliminal olarak. Kolivar bunu söylemiş ya arkadaş sonra hatırladım bana konuşmayı çıkartın dedim, bir hanımefendinin bir konuşması vardı. Diyor ki, Sevda Noyan, '15 Temmuz kursağımızda kaldı, doğru anlaşılsın bizim aile şöyle 50 kişiyi götürür' bunu söyleyen hanımefendi şu anda serbest. Kovuşturmaya gerek yoktur talimatı çıktı. Kolivar tutuklanıyor. Söylediklerini destekleyecek değilim zaten bizi hedefine koymuş. İstanbul’da insanlar keyiften ekmek kuyruğuna girer mi! Siyaseten halkın gerçeklerinden uzak olması meselesi bu.
Şu anda insanların cebindeki paralar küçülmüş vaziyette. Biz yoksulun yanında olmaya özen gösteriyoruz. İstanbul'un kasasına bereket geldi. Tasarrufu önceledik, israfı engelledik. İstanbul’un bütçesi bereket buldu. Bizden önce çarçur edilen bir dönemden bir avuç insanın mutluluğuna dönük hamlelerin olan bir dönemden yüzünü 16 milyona dönülen bir dönem.
İstanbul'da ilk Halk Ekmek fabrikasını açan Ahmet İsvan'dır. 'Benden önce televizyon yoktu, buzdolabı yoktu' diyenler Halk Ekmek fabrikasını ben açtım demişti bir sohbetinde. Hayır, 70'li yıllarda ilk Ahmet İsvan açmıştır.
Ekmek meselesi önemli. Ekmek konusunda tedbirli davrandık bugünleri yaşayacağımızı gördük. Biz memleket sorumluluğuna uzaktan bakan insanlar değiliz. 11 büyükşehir belediye başkanı olarak sıklıkla bir araya geliyoruz. Acil bir durum olduğunda dijital ortamda toplantılar yapıyoruz. Ekmekle ilgili bir araya geldik ta eylül ayında. Birgilerimizi birbirimizle paylaştık. Günün sonunda biz dedik ki dayanabildiğimiz kadar dayanacağız zor bir kışa giriyoruz, vatandaşımıza makul bir fiyata ekmek üretmeliyiz dedik. Hazırlıklarımızı ona göre yaptık. Biz şu anda 1 Ocak’a kadar en azından inşallah vatandaşımızı koruyacağız.
Biliyorsunuz AK Parti il başkanı, kendi adına da üzüldüm. Geçen programda da söyledim Halk Ekmek'le ilgili bir sorunuz varsa, sorsa ben hayır mı olmaz mı diyeceğim. Sayın başkan fabrikaya bir km uzaktan bir yayın yağıyor. Özgen de bunu haber alıyor. Böyle bir ortam var başkanım ne yapmalıyız dedi. Ben de davet edin dedim. Kendisini ısrarla davet ettik. 110 milyon euro’luk bir tesis yapmışız.
Gelin ekmek üzerine politika yapmayın! Ekonomi konusunda kötü bir sınav veren iktidar var.
DAVA AÇIKLAMASI
Vatandaşlarımızla epeyce dertleştim, sizin vasıtanızla da paylaşmayı istiyorum. Bu davanın Ekrem İmamoğlu'na zararı ne, faydası ne? Beni zerre ilgilendirmiyor. Ne faydası ne zararı.
Bu davanın sonucu ne olursa size ne olacak? diye soruyorlar. Hiç ilgilenmedim. Hukukçularımızla oturduk genel kapsamda bir şeyler konuştuk ama şu ceza verilirse böyle olursa vs.. Çünkü bununla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Trajikomik bir durum. Siz 16 milyon insanı cezalandırmak için yaptığınız hamlenin farkında değil misiniz?
31 Mart seçimi niçin iptal edildi? Bangır bangır çıkıp 'hırsızlar', 'çaldılar' demediler mi? Sayın Binali Yıldırım, Sayın Cumhurbaşkanı, muhtelif bakanlar. Daha ötesi benimle bu davanın öznesi olan Sayın Bakan, 700 terörist demedi mi televizyonda? Bırakın teröristi dedi FETÖ terör örgütüyle ilişkilendirdi. Peki ne oldu 31 Mart seçimleri iptal edildi. İstanbul'un 3 ayı çalındı.
Seçimin iptal edilmesine dönük karar veren YSK üyelerine sesleniyorum niye düşünmüyorsunuz? 31 Mart seçimlerini iptal ederken siyasetin baskısı altında kalarak, en üst mevkiden birçok siyasi kişiliğe kadar sizi zora sokacak bir biçime sokacak kadar 'hırsızlar', 'teröristler' diyerek zorla o günün mevzusu haline gelen insanların yargılanmasından tümüyle beraat 'hiçbir suçu yoktur, terörist değildir' diye çıkan karardan sonra üzüntülü müsünüz, vicdan sızınız var mı? Ne kadar kötü bir karar vermişiz diyor musunuz? Ben bu sözü şu an YSK üyelerine söyledim. Ama o davada bahsi geçen sözü YSK üyelerine söylemedim.
O gün ret oyu veren YSK üyelerine sesleniyorum. Hala kalkıp 'bir hata yaptık' demiyorsanız, şimdi de Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasaklı olmasına göz mü yumacaksınız? Bu konuda hiç mi ses çıkartmayacaksınız? Ben yüce Türk yargısına güvenmek istiyorum.
(Seçilme hakkınız elinizden alınırsa) Bundan da ülkemiz kaybeder. Ekrem İmamoğlu kaybetmez.
Fazla değil 6-7 ay sonra bunlar gidiyor. Bu ülke adalete susamış.
Bu dava tamamen siyasi. Siyasi yasaklı yapmak, kayyım atamak gibi 'belediyeyi nasıl ele geçiririm...'
Öyle insanlar var ki elini böyle ovuşturup, onu görevden alsalar da biz buraya konsak. Nereye konuyorsun, kimin malına konuyorsun. İstanbul 16 milyonun bunun hala öğrenemediniz mi? Böyle bir hatanın bedeli bu ülkede 8 milyondur. Onun için ayağınızı denk alın, adil olun adaleti etkilemeyin, yargı için birilerinden talimat gelmesini beklemeyin, buna aracı olmayın.
İDDİANAME
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İBB başkanlığı seçiminin 6 Mayıs'ta iptal edildiği, yenilenen seçimde Ekrem İmamoğlu'nun seçildiği, 4 Kasım tarihli basın açıklamasında YSK üyelerine hakaret ettiği öne sürülüyor. İddianamede İmamoğlu'nun 'Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret' suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar cezalandırılması isteniyor. İddianamede dönemin YSK Başkanı Sadi Güven'in de aralarında olduğu 11 kişinin mağdur olduğu belirtiliyor.