İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Kalkmış sözüm ona bir din görevlisi, sözüm ona bilmem hangi derneğin başkanı olan bir imam, ‘Efendim, Büyükşehir Belediye Başkanı’na, -yani benim yaptığım bu davete- kurbanlarınızı bağışlayıp, kurbanınızı murdar etmeyin’ demiş. Bunlara gülelim. Bunların nesli tükendi, az kaldı artık. Senin söylediğin o söze, bu millet ancak güler. Seni adam yerine bile koymaz. Dava açtım, takip de ediyorum” dedi.
İmamoğlu: Kalkmış sözüm ona bir imam, ‘Kurbanlarınızı bağışlayıp murdar etmeyin’ demiş. Bunlara gülelim. Bunların nesli tükendi, az kaldı artık. Senin söylediğin o söze, bu millet ancak güler. Seni adam yerine bile koymaz.https://t.co/XPDPm7jUOC@ekrem_imamoglu @emrkongar pic.twitter.com/xBo3j8yd3N
— Gazikent27 (@Herdaim_Haber) May 30, 2024
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Şile İçme Suyu Depo İnşaatları’nın temel atma törenine katıldı. İmamoğlu, Şile Belediyesi önünde düzenlenen törende bir konuşma yaptı.
Kurban Bayramı bağışlarıyla ilgili olarak, “5 yıldır, yüz binlerce insanımıza, belki de yıl boyu evine et girmeyen ailelerimize, sizlerin kurban bağışlarını alarak, pırlanta gibi tesislerde hazırlayıp, temizleyerek, inancımızın bütün kurallarına uygun şekilde keserek, alan eli veren eli görmediği şekilde, İstanbulluların bağışlarıyla, İstanbul’da ihtiyacı olan ailelerin, çocukların, bebelerin boğazından et geçsin diye, bu yoksul zamanda, ekonominin krize boğulduğu ortamda böyle bir bağ kurduk. Böyle güzel olmadı mı? İBB, size ait bir kurum olarak sizin. Her kuruşu sizin, her adımı sizin. Bundan daha güvenilir bir kurum var mı İstanbul’da?” ifadelerini kullanan İmamoğlu şunları söyledi:
“BU SÖZE MİLLET ANCAK GÜLER”
Tekrar bağışlarımızı başlattık. Yine size ait olan İstanbul Vakfı üzerinden bağışlarınıza, daha doğrusu kurban kesmeyle ilgili vekaletinize talibiz. Vekaletini verenler, hali vakti yerinde olanlar, kurban kesenler, vekaletini bize verdikleri takdirde, biz, o kesilen kurbanların etlerini kavrulmuş şekliyle, hatta onun faydalı olan suyunu, her şeyini değerlendirerek, İstanbul’un vatandaşlarına ulaştıracağız. Yanımızda olmaya var mıyız? Sizler de İstanbulluların yanında olacaksınız, yüz binlerce insana et dağıtmaya devam edeceğiz. Bugünlerde bazı meczuplar çıkar. Kalkmış sözüm ona bir din görevlisi, sözüm ona bilmem hangi derneğin, ismini de söylemeyeceğim şimdi, o kurumun içinde iyi insanlar vardır, ama onun da başkanı olan bir imam, ‘Efendim, Büyükşehir Belediye Başkanı’na, -yani benim yaptığım bu davete- kurbanlarınızı bağışlayıp, kurbanınızı murdar etmeyin’ demiş. Bunlara gülelim. Bunlar az kaldı. Bunların nesli tükendi, az kaldı artık. Farkında mısınız, itibarı kalmadı bunların. Onu diyenin aklından şüphe ederim. Onu diyeni, elbette Allah’a havale ederim. Başka bir şey yapmam. Allah ıslah etsin. Ama şunu söyleyeyim. Senin söylediğin o söze, bu millet ancak güler. Seni adam yerine bile koymaz. Hakkında dava açıldı. Dava açtım, takip de ediyorum.
Milletimiz eğer kurbanı bağışlayacaksa… Ki İstanbul’da kurban kesmek gerçekten zor. Büyük şehirlerde kurban ibadeti zor. Bunu biliyorsunuz. Daha da ilerisini söyleyeyim. Kesilen kurbanınızdan siz de evinizde istiyorsanız, onu da hakkınız, hukukunuz çerçevesinde teslim ediyoruz. Diyeceksin ki; ‘Başkan içme suyunu anlattın, İSKİ’yi anlattın, yatırımları anlattın; kurbana nereden geldin!’ Vallahi bir şey söyleyeyim. Ben, sizin her derdinizle dertlenmek için varım. Kurbanınızı bile güzel kesmek zorundasınız. Ben size yardımcı olacağım. Nasıl Anne Kart yoktu, nasıl Kent Lokantası yoktu; kurban bağışı da yoktu. Evet biz, kurban bağışınızı istiyoruz. Kurbanlarınızın vekaletini bize vermenizi istiyoruz. Çünkü bizim aramızda oy hesabı yok. Bizim aramızda muazzam bir güven köprüsü var. O güvenimiz birbirimizden eksik olmasın. Böyle güzel bir şehri daha da güzelleştirmek için çok çalışacağız. Köylerini koruyacağız, kollayacağız, geliştireceğiz. Şehrimizi, denizimizi, balığımızı, tarihini, doğasını koruyacağız, kollayacağız, geliştireceğiz. Bütün bunları yaparken, insanını da mutlu edeceğiz. Bu güzel şehirden, bu güzel ilçemizden İstanbul’a da en güzel mesajlar verilir dedim. Onun için sizlerle beraber mesajlarımı verdim.”