Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin 1. Olağan Kurultay'ında açıklamalarda bulundu.
Memleket Partisi 1. Olağan Kurultayı, Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Kurultayda salonun tamamının dolmadığı vurgulandı.
Salonda, Memleket Partililerin elinde yalnızca Türk bayrakları ve parti bayrakları olduğu görüldü.
Salonun dolmadığının farkında olduğunu da dile getiren İnce, henüz 3 ay önce kurulduklarına ve 53 ilde örgütlenmiş bir parti olduklarına dikkat çekerek örgütlenmeyi tamamladıklarında salonlara sığmayacaklarını söyledi.
İnce, “Erken seçim yapılacak. Bugün seçimlere katılmak için ehliyetimizi aldık” ifadelerini kullandı.
Muharrem İnce, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın görevine AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeniden atanması hakkında, " Diyanet İşleri Başkanı karides konuşuyor, kalamar konuşuyor, "günaydın" konuşuyor ama yurtlarda tecavüze uğrayan çocukları, haramı konuşmuyor. Sen Tayyip Erdoğan’ın Şeyhülislam'ı mısın, Diyanet İşleri Başkanı mısın?" dedi.
Cumhurbaşkanlığına aday adayı olduğunu yineleyen Muharrem İnce, partisinden başka adayların çıkmasının doğal olduğunu, üyelerin önüne sandık koyacakları ve kararı parti üyelerinin vereceğini belirtti.
İnce, "Partisinde demokrasi olmayanlar, Türkiye’ye demokrasi getiremez, demokrasi vadetmeye hakları yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
Muharrem İnce sözlerini şöyle sürdürdü:
Yağma, talan düzenini biz değiştireceğiz. Bir de IBAN siyasetini de değiştireceğiz. Biz geleceği, akılla, bilimle adaletle kurmak istiyoruz. Bizim ayağımız, Pekin’de Moskova’da, Brüksel’de Washington’da değil, Ankara’da. Biz itaat değil, itiraz edenleriz.
Türkiye bir kutuplaşma düzeninde gidiyor ve iki taraf da birbirine düşman gibi bakıyor, biz bu kutuplaşmaya son vereceğiz. 30 Ağustos’ta bu ülkenin kurtarıcısına, kurucusuna bir fatihayı eksik görenler adam bile değildir. Çocukların kafasına vuran, vatandaşa çay atan, taziyeye gitmek yerine vatandaşı ayağına getiren biri var. Erdoğan artık torun baksın diyordum ama geçtiğimiz gün çocuğun kafasına vurunca, torun da bakmasın diyorum.
Ahmed Arif’in şirini okuyan İnce, şiirin son mısrasını birkaç kez tekrarladı: “Bir umudum sizde anlıyor musun?”
GÖÇMEN TARTIŞMASI
Türkiye Cumhuriyeti yol geçen hanı değildir. Sınırdan geçişe izin verenleri yargının önüne koyarız. Bayramlarda Halep’e Şam’a gidebilirsin ama dönemezsin, demek ki güvenlik sorunu yok Esad’la oturup, konuşacağız ve Şam’a büyükelçi atayacağız.
Türk toprakları ekilmeden dururken Sudan’da toprak kiralayıp, çiftçiyi perişan ediyorsun. Tarlada ucuz, rafta pahalı dönemi sona erecek. Tarım Bakanlığı ithalat ofisi gibi.
Eğitim en kötülerden biri. Pandemi döneminde çocukların bilgisayarı, interneti yokken, telekomu Lübnanlı Hayriye peşkeş çektiler.
Kürt sorununu biz çözeceğiz. İmparatorluk kalıntısı bir ülkeyiz. Hepimiz bir milletin, Türk milletinin parçasıyız. Kürt sorununu polisiye tedbirlerle değil, demokrasiyle, özgürlüklerle çözeceğiz. Önce hukuk devleti olacak. Düzgün bir yargı karın doyurur. 85 milyonluk bir ülkenin kaderi bir kişinin insafına bırakamaz. Terörün her türlüsünü kınayan bir partiyiz.
Seçim boyasını yeniden getireceğiz, kamuda liyakatı esas kılacağız. Vergiyi azaltıp, hesap vermeyi çoğaltacağız. Hesaplarımız şeffaf olacak ve kurultaydan sonra internet sitemizden açıklayacağız. Dört beş yerden maaş almaya son vereceğiz. Başta TÜİK olmak üzere güveni yeniden sağlayacağız.
İş sağlığı ve güvenliği konusunda her türlü tedbiri alacağız. Merkez Bankası’nın sayın başkanına Merkez Bankası başkanım demeyeceğiz, bağımsız bırakacağız. Öğrencilere ucuz ve hızlı internet vereceğiz ve bir yılda öğretmen açığını kaldıracağız. Çocuk bezinde KDV’yi kaldıracağız. Tam bağımsız türkiye istiyoruz ve başaracağız.
İnce basının salondaki dinleyici azlığına dikkat çektiğinin farkında olduğu için henüz üç aylık ve 53 ilde örgütlenmiş bir parti olduklarını, örgütlenmeyi tamaladıklarında salonlara sığmayacaklarını söyledi.