Gaziantep Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜKAMER) tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde hazırlanan panelin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “Biz kadının anne rolünü unutmayacağız ama aynı zamanda bir annenin en büyük inovatif ve girişimci olduğunu da hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayacağız. Bir insanı, bebeği hayatta tutmak en güzel şekilde yetiştirip büyütmekten daha büyük girişimci olabilir mi? İşte bu anneliktir” dedi.
Kadın annedir, kadın kız kardeştir kadın hayatta her şeyini verebileceğiniz kızınızdır, eşinizdir diyen Prof. Dr. Gür konuşmasında şunları söyledi: “Dolayısıyla bunların hangisine kıyabilirsiniz ki? Ama realite böyle olmuyor. Toplum genel ahlaki normlarından uzaklaştıkça canileşiyor ve hiç kıyılmaz dediğiniz insanlara kıyıyorlar. Önce buna bir ‘dur’ diyeceğiz. Bilesiniz ki, kanunlar durdurmuyor. 6284 Kanunu aile içi şiddet durdurabildi mi? Biz eğer kalpte ve zihinlerde dönüşüm oluşturamazsak bu yanlışları durduramayız. Burada olması gereken şey şu; bir taraftan kadınları iş hayatından uzaklaştırıp, girişimci ruhunu öldürüp onları belli kapalı alanlara hapseden bir düşünce reddediyoruz. Çünkü ne inancımızda ne kültürümüzde bu yok ama diğer taraftan da kadınlar fırsat eşitliğine tabii olarak toplumun her kademesinde yer alırken sömürülmemeli. Sömürü aracı ve reklam yüzü olarak da kullanılmamalı.”
KADININ SAYGINLIĞINI KORUYACAĞIZ
Toplumsal değer yargılarımızın elekten geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Gür, “Bu gerçekten inançsal mı yoksa sadece toplumun ataerkil duygularından kaynaklanan bazı yaptırımları biz toplum kuralı mı olarak görüyoruz? Bunu değerlendirelim. Kadının saygınlığını koruyacağız ve bu saygınlığı korumak da dün ve bugün olduğu gibi sadece 8 Mart için değil, 8 Mart’a indirgerseniz 8 Mart’ta hatırlanırsınız ve daha sonra yine toplumsal olarak unutuluruz. Biz bunu istemiyoruz, her gün her dakika, her an. O yüzden öncelikle toplumdaki yanlış yargılardan kaynaklanan cehaletin ürünü olan kadın algısının düzeltilmesi, kadının meta olarak kullanılması ve en önemlisi de reklam aracı olarak toplumda saygınlığını kaybetmesine hep birlikte izin vermeyeceğiz. Toplumdaki yaşananlarda şekillendirirken toplumu imar ederken de kadının ve erkeğin birbirinden üstün olmadığını ve aynı zamanda farklı kategorilerde toplumu birlikte inşa edebileceği ruhuyla birlikte yaşayacağız” ifadelerinde bulundu.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününün, tüm dünyada çeşitli etkinlikler eşliğinde kutlanan ve kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu niteleyen özel bir gün olduğunu vurgulayan GÜKAMER Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sibel Bayıl Oğuzkan, yurt içinde ve yurt dışında kadın sorunlarıyla ilgili her konuda araştırma ve inceleme ve proje yapmak, katılmak ve desteklemek amacıyla kurulan GÜKAMER’in 2018 yılı Dünya Kadınlar Gününde üç farklı kategorideki konuşmacıyla günün anlam ve önemi vurgulamak istediklerini belirtti.
İKİ ÖNEMLİ PROJEYE İMZA ATTIK
GAÜN Atatürk Kültür Sahnesinde gerçekleştirilen panelde açılış konuşmaları sonrasında; kadın ve girişimcilik konusunda İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz kalkınma ajansı olarak yaptığı çalışmalar ve özellikle Gaziantep’te kadın girişimciliği merkezinin kurulmasıyla ilgili desteklerini katılımcılarla paylaştı. Akyılmaz, “İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak son üç ay içerisinde Gaziantep ilimize girişimcilik ekosistemine yeni değerler, halkalar oluşturmak için iki önemli projeye imza attık. Biri Kadın Girişimci ve Destek Merkezimiz Şahinbey içerisinde Sanayi Odamız ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde merkezin bütün hazırlıklarını tamamladık, şu anda inşaat aşamasında. İkinci projemiz ise Hasan Kalyoncu Üniversitesi bünyesinde oluşturacağımız genç girişimci, inovasyon ve prototipleme merkezimiz. Sözleşmesini imzaladık yıl içerisinde tamamlamayı planlıyoruz” diye konuştu.
KADININ RUHSAL SAĞLIĞI ÜZERİNDE DE DURULMALI
Hayatın her rolünde her döneminde ve her yaşta aktif rol oynayan kadınların bu üstlendikleri ağır rol modellerinde yaşamış oldukları psikolojik sorunlar konusunda bilgi veren GAÜN Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurgül Özdemir şu ifadelerde bulundu: “Özellikle çocukluktan başlayarak kadınların sadece fiziksel rahatsızlıklarını, sorunlarını; cinsellikle ilgi sorunlarını değil aynı zamanda ruhsal sorunları üzerinde de durulması gerekiyor. Ruhsal sağlığı iyi olan insan verimli, yeterli olan insandır. Kendine ve çevresine aynı zamanda üretken insandır. Ruh sağlığı yerinde olan insan sağlıklı insandır.”
GİRİŞİMCİLİK TUTKU İSTİYOR
Kadın olarak iş kurma yetkinliği ve bu konudaki başarı öyküsünü paylaşan Girişimci Perihan Çöcelli, “Girişimci olmak için insanların idealleri olması lazım. Çok istediğin bir şey varsa girişimci olabilirsin. Girişimcilik bir tutku istiyor. Tutku da istekle oluyor. Para insanda çok büyük bir tutku yaratmıyor. Daha çok manevi şeyler insanda tutku yaratıyor. Emek vermeleri lazım. Türk toplumunda gördüğüm en büyük sorun; bayan iş hayatına başlıyor. Mühendislik okuyor. Fabrikalarda çalışmaya başlıyor. Tabi ki fabrika hayatı kolay değil. Bir süre sonra evleniyor ya bırakıyor ya çocuk sahibi oluyor bırakıyor. Kadınlar inatla iş hayatına tutunmaya çaba göstermeli, pes etmek yok. Bu ülkede bir şey üretmek istiyorsanız emek vermelisiniz. Kendinize de bu ülkeye de emek vermelisiniz.
Kadın ve iş dünyasında ise sanayide etkin olarak üretimin içinde çalışan Üretim Mühendisi Gülgün Kayın ve Elif Özdinç bir kadın olarak üretimdeki yaşamış oldukları avantaj ve dezavantajları öğrencilerle paylaştı.