İsimsizler Kültür ve Dayanışma Derneği Kadın Kolları Başkanı Tuba Nalbantoğlu, kadına yönelik şiddetin bir “özel mesele” değil, bir insan hakkı ihlali olduğunu belirterek, çağrıda bulundu.
Toplumun her kesiminin, bireylerin, devlet kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve medyanın, bu sorunun çözümüne katkıda bulunması gerektiğinin altını çizen Nalbantoğlu, şöyle konuştu:
Kadına yönelik şiddet, ne yazık ki dünyanın her yerinde varlığını sürdüren ve toplumsal vicdanı yaralayan bir sorun olmaya devam ediyor. Fiziksel, psikolojik, ekonomik veya cinsel şiddet şeklinde karşımıza çıkan bu insan hakkı ihlali, sadece mağdurlarını değil, tüm toplumu derinden etkiliyor.
Türkiye’de ve dünyada her yıl binlerce kadın, eşlerinden, aile bireylerinden veya tanımadığı kişilerden şiddet görüyor. Üstelik birçok kadın, korku, toplumsal baskı ya da ekonomik bağımlılık nedeniyle yaşadığı şiddeti bildiremiyor. Yetkililer ve sivil toplum kuruluşları, kadınların korunması için çeşitli adımlar atsa da, olayların önüne geçmek için daha fazla toplumsal bilinçlenmeye ve etkili yasal düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor.
Sessiz Kalmak Suça Ortak Olmaktır
Kadına yönelik şiddet, sadece mağdurların değil, hepimizin sorunu. Şiddet gören bir kadının çığlığına kulaklarımızı tıkamak, bu suça ortak olmak demektir. Toplumun her kesimi, bireyler, devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları ve medya, bu sorunun çözümüne katkıda bulunmalı.
Ne Yapabiliriz?
• Şiddete tanık olduğumuzda sessiz kalmamalıyız.
Unutmayalım ki, kadına yönelik şiddet bir “özel mesele” değil, bir insan hakkı ihlalidir. Şiddetsiz bir dünya, ancak hep birlikte mücadele edersek mümkün olabilir. Sesimizi yükseltelim, çünkü bir kadının daha susmasına izin veremeyiz! İsimsizler kültür ve dayanışma derneği olarak mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz