![Kötü haberler yapay zekayla ilişkilendiriliyor](https://www.gazikent27.com/files/uploads/news/default/kotu-haberler-yapay-zekayla-iliskilendiriliyor.webp)
Kimi zaman bilgi, kimi zaman da eğlence amacıyla giderek daha fazla zaman harcanan yazılı ve görsel medya ortamlarında "şiddet", "karamsarlık" ve "endişe" içeriklerinin daha görünür hale gelmesi, "Dünya giderek kötü bir yere mi dönüşüyor?" sorusunu akıllara getirdi.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Murat Kırık ve Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Kurucusu ve Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, "kötü" ve "karamsar" haberlerin daha görünür olmasının yapay zeka teknolojileriyle ilişkisini değerlendirdi.
Prof. Dr. Kırık, tarih boyunca masallar, destanlar ve benzeri anlatılarla yazılı ve görsel içeriklerde savaşlar, krizler ve trajediler öne çıksa da günlük hayatta bilim, sanat ve dayanışma gibi olumlu gelişmeler de meydana gelirken medyanın sürekli kötü haberlere odaklanmasının dünyanın olduğundan daha karanlık algılanmasına yol açabildiğini söyledi.
Kötü haberlerin manşetlere hakim olmasının birkaç temel sebebi olduğuna işaret eden Kırık, "Sosyolojik açıdan krizler ve olumsuz olaylar toplumsal düzeni tehdit ettiği için insanlar bu tür haberlere daha fazla dikkat gösterir. Psikolojik olaraksa evrimsel süreçte hayatta kalma içgüdüsü, insanların bu tarz haberlere ilgisini arttırır. Kötü haberler belirsizlik ve risk algısını artırarak dikkat çekici hale gelir. Medya kuruluşları da izlenme ve etkileşim oranlarını artırmak adına bu eğilimi istedikleri gibi kullanır." diye konuştu.
Yapay zeka teknolojilerinin klasik medya ve sosyal medya ortamlarında kullanımı ve etkisinin arttığına dikkati çeken Kırık, "Yapay zeka kötü manşetlerin yayılmasında dolaylı bir rol oynayabilir. Algoritmalar kullanıcıların daha fazla etkileşim gösterdiği içerikleri öne çıkardığından sansasyonel veya endişe verici haberler daha fazla görünür hale gelebilir." dedi.
Kırık, medyanın haberlere bakışının, haberleri anlatım tarzının bu süreçte belirleyici bir rol üstlendiğini kaydederek, korku ve endişe yerine umut ve iyimserliği teşvik eden haberler üretmenin de mümkün olduğunu, bunun için yalnızca trajedilere değil çözüm odaklı haberciliğe odaklanılması gerektiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Kırık, sözlerine şöyle devam etti:
"Örneğin, bir çevre felaketi haberinde sadece sorunu anlatmak yerine alınan önlemleri, bilimsel çözümleri ve bireysel katkı yollarını da vurgulamak okuyuculara daha yapıcı bir bakış aşısı kazandırabilir. İnsanların harekete geçmesini sağlayacak ilham verici ve motivasyon artırıcı içerikler toplumsal iyimserliği destekleyebilir."
"Yapay zeka ile üretilen sahte veya yanıltıcı haberler kriz anlarında dezenformasyona yol açabilir"
Haber ve paylaşımların dilinin korku ve paniği körüklemek yerine bilgilendirici ve yönlendirici olması gerektiğini belirten Kırık, "Sosyal medya ve basında kullanılan dilin etkisi de oldukça büyüktür. Özellikle başlıkların duygu sömürüsü veya abartı içermeden gerçeği yansıtması gerekir. Ayrıca empati kuran, yapıcı öneriler sunan ve farklı bakış açılarını içeren içerikler toplumsal diyaloğun sağlıklı ilerlemesine de katkı sunar." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Kırık, ayrıca, "yapay zeka ile üretilen sahte veya yanıltıcı haberlerin kriz anlarında dezenformasyona yol açabileceği" uyarısında bulunarak, aynı teknoloji etik kurallarla yönetildiğinde olumlu haberciliği destekleyerek dezenformasyonun önüne geçip toplumun daha bilinçli kararlar almasının sağlanabileceğine dikkati çekti.
Medyanın haberlere bakışı ve haberleri anlatım tarzının çok önemli olduğunu bildiren Kırık, "Medya okuryazarlığının teşvik edilmesi, okurların, izleyicilerin kıyas ve mukayese yapması da oldukça mühimdir. Doğru habercilik her zaman tiraj, reyting, hit değil, vatandaşlara doğru bilginin aktarılmasıdır." ifadelerini kullandı.
Yapay zekanın etkisinde kullanım amacı belirleyici
Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Kurucusu ve Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu da "yapay zekanın kişiselleştirilmiş içerik sunumu, etkileşim ve analiz açısından birçok fayda sağlarken yanlış bilgi ve manipülasyon, kutuplaşma ve veri güvenliği gibi konularda ise ciddi problemler yaşatabildiğini" söyledi.
Küçükşabanoğlu, medya içeriklerinin üretilmesi, dağıtılması ve tüketilmesinde yapay zekanın rolünün giderek artmasına karşın AIPA'nın yaptığı "Medyada Yapay Zeka Algısı" araştırmasında, toplumun yüzde 60,6'sının internetteki gerçek ile sahte haberler arasındaki farkı belirleme konusunda "endişe duyduğunun", yüzde 15,2'sinin ise "endişe duymadığının" görüldüğünü aktardı.
Araştırmada, toplumun yüzde 41'inin yapay zekanın haber ve bilginin güvenilirliğini düşürdüğü, yüzde 19,4'ünün ise artırdığı görüşünde olduğunun tespit edildiğini kaydeden Küçükşabanoğlu, "Toplumun yüzde 47'si yapay zeka teknolojilerinin gelişmesinin medya sektörüne olumlu etkisi olduğunu belirtirken, yüzde 27,9'u olumsuz etkisi olduğunu, yüzde 25,1'i ise kararsız olduğunu belirtmiştir." ifadelerini kullandı.
Küçükşabanoğlu, sosyal medya platformlarının kişiselleştirilmiş içeriklerle bilgi ve eğlenceye ulaşmada kolaylık sağlamasına karşın araştırmada görüşlerine başvurulan kişilerin yüzde 27,9'unun, yapay zekanın sahte haberleri ve yanlış bilgileri yaymak amacıyla kullanıldığı gerekçesiyle "olumsuz etkiye sahip" olduğunu düşündüğüne işaret etti.
Yapay zekanın denetim mekanizmalarına entegre edilmesi çağrısı
Yapay zeka teknolojilerinin zararlı içeriklerin tespit edilmesi ve filtrelenmesi gibi işlevlerle çocukların ve gençlerin güvenli bir ortamda bilgi edinmelerini sağlayabileceğini vurgulayan Küçükşabanoğlu, bu sistemlerle haberlerin doğruluğu ve güvenilirliği denetlenerek sadece ebeveynlerin değil toplumun geneli için de daha güvenilir bir ortam oluşturulabileceğinin altını çizdi.
Küçükşabanoğlu, araştırmada, toplumun sadece yüzde 19,4'ünün, yapay zekanın internette yer alan haber ve bilgilere olan güveni artırdığını belirttiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Yapay zeka, kişiselleştirilmiş içeriğe ulaşma, hız, global kaynaklara ulaşma gibi konularda toplumu olumlu etkilerken güven konusunda da tam tersi yönde olumsuz etkilemektedir. Toplum özellikle dijital mecralardaki haber ve bilgilerin güvenilir olması konusunda endişe duymaktadır. Kanun koyucuların ve ilgili kurumların güvenilirlikle ilgili düzenlemelerle bu konulara müdahale etmesi gerektiği toplumun talep ettiği konuların başında geliyor. Bu noktada toplumsal güven duygusunu artırmak, bilgi ve haber kaynaklarının denetimlerini hızlıca gerçekleştirmek adına ilgili kurumların yapay zeka teknolojilerini denetim mekanizmalarına entegre etmeleri çok önemlidir."