
Yetkisiz erişim, imha, ifşa, bilgilerin değiştirilmesi için çeşitli yöntemlerle dijital dünyada pusuya yatan siber saldırganlar, kritik altyapılar, finansal sistemler ve kişisel verileri hedef almaya devam ediyor. Siber yetenek açığı 2024’te %8 artarken, Kimlik Hırsızlığı Kaynak Merkezi tarafından takip edilen 3 bin 158 veri ihlaliyle, mağduriyet bildirimlerinin !1 artarak 1,3 milyar gibi tarihi bir seviyeye ulaştığı görülüyor. Konuya dair yapılan güncel araştırmaları derleyen Online PR Servisi B2Press, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin henüz yasalaştığı bir dönemde, globaldeki siber güvenlik haritasını çiziyor.
Siber saldırılardan en çok kamu kuruluşları etkileniyor
B2Press’in incelediği Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre, siber tehdit ortamının fidye yazılımı, sosyal mühendislik ve yapay zekanın desteğini almasıyla 2025’te daha sofistike saldırılarla şekilleneceği öngörülüyor. Öyle ki kuruluşların %66’sı, öncelikli olarak yapay zekanın siber güvenlikte oyunun kurallarını değiştireceğini düşünüyor. Onu, bilişim ve bulut teknolojileri izliyor. Bu saldırılardan ise en çok, %49'unun siber güvenlik hedeflerine ulaşmak için gerekli yeteneklerden yoksun olduklarını belirttiği kamu sektörü etkileniyor.
Jeopolitik belirsizlikler, siber eşitsizlik ve sofistike siber tehditlerle karakterize edilen karmaşık bir arenada hükümetlerin de güvenliği önceliklendirmeleri gerekiyor. Çünkü halk da bu konudaki endişelerini açıkça bildiriyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da halkın yüzde 15'i, ülkelerinin altyapısını hedef alan büyük siber olaylara hükümetlerin yanıt verme yeteneğine güvenmiyor. Bu oran Afrika'da yüzde 36, Latin Amerika'da yüzde 42 ve Türkiye’nin de dahil olduğu Ortadoğu’da yüzde 21 olarak ölçülüyor.
2025’in siber güvenlik trendleri, veri güvenliği programlarına işaret ediyor
Gartner’ın yakın zamanda yayımladığı “Siber Güvenlik Trendleri: Dönüşüm Yoluyla Dayanıklılık” raporunu inceleyen Online Basın Bülteni Dağıtımı Servisi B2Press ise siber tehditlere önlem alınması çerçevesinde iş sürekliliğini ve işbirlikçi risk yönetimini vurgulayan programlara ihtiyacın arttığına dikkat çekiyor. Ülkelerin, kuruluşların ya da işletmelerin de saldırıların giderek arttığı bir zeminde dönüşümle etkin mücadele etmek için veri güvenliği programlarını, işbirlikçi siber riskleri, makine kimliklerini yönetmeleri gerekiyor. Dayanıklılığı sürekli kılmak için ise siber güvenlik teknolojilerinin optimizasyonunu sağlarken siber güvenlik ekibinin refahını da korumaları öneriliyor. Tüm bu önlemler, liderleri bekleyen siber tehdit ortamının tamamıyla yok olmasını sağlamasa da siber güvenliğin stratejik bir zorunluluk olduğunu ortaya koyuyor.